Operasyon:Gizli Görev

11.Bölüm Çarpışma

Irene

Dünkü o film fiyaskosundan sonra bu kahvaltı çok iyi geldi. Dün Alex izinliydi bugün de Chris izinliydi.

Bügün bir nevi boştum ama geçen ki izin fazlasıyla yetti.

Bu yüzden biraz spor yapıcaktım ama her taraf doluydu.

Bardon ve Charllote arşiv odasındaydı. Shirley ve Kyle ise her zamanki gibi bilgisayar odasında, Olivia ve Jonathan ise spor salonunda, Marie ve Alex ise arka bahçe de atış yapıyordu.

Ön Bahçe de ise Michael vardı. O yüzden gidecek bir yer bulamadım.

Sıkıldım ben de mutfağa gidip tarlı yapmaya başladım.

Bugün canım kurabiye istedi. Önce hamuru yoğurdum sonra şekil verip fırına attım.

Saat hala erkendi.

Chris olmayınca sıkıcı geçiyordu günler. Atıştığımız da eğleniyordum.Şimdi ise olmayınca oldukça can sıkıcıydı.

Ön bahçeye baktığım da Michael gitmişti. Ben de ön bahçede ki koltuklardan birine oturdum.

Ve düşünmeye başladım. Akluma babam geldi.

Onunla o kadar yıl boyunca konuşmamıştık. Onu özlemiştim. Diğerleri pek ailesini umursamıyor gibiydi. Belki de umursuyorlar ama ben bilmiyorum.

Olivia'nın ailesi hırsızdı. Olivia hak imsanıdır. Ailesi onu bu işe dahil etmek isteyince onlara belli etmeden ihbar etmiş.

Anne Marie'nin ailesi ise Babası gözleri önünde önce annesini sonra ise kendi kafasına sıkmış.

Charllote ise o gayri meşru bir kızdı. Babasının kin olduğu ile ilgili bir bilgim yoktu. Annesi ise sırf f.hişe olmaya devam edip para kazanmaya devam edebilmek için onu terk etti.

Aramızda en düzgün aileye sahip olan Shirleydi. Ailesi devlet adına çalışna memurlardı fakat kızlarının bir hacker olduğunu öğrenirlerse ya onu tutuklarlar yada işi bırakırlar. Evet ailesi Polisti.

Ben ise oldukça iyi bir çocukluk geçirdim takii ön bir yaşıma kadar o zaman polisler geldiğinde babamı tutukladılar ve beni yetimhaneye verdiler daha bir gün bile olmadan buraya getirildim ve eğitim aldım.

Başıma ağrı durmuştu. Alnımın tam ortasındaydı. Önemsemedim direk ağrı kesici aldım.

Bu yaptığım sağlıklı değil ama olsun.

Sonra aklıma bian da dank etti. Babamı görmek istiyordum ama bunu canım her istediğinde yapamazdım. Arenler pek sorun değildi ama babamın arkasında koca bir örgüt vardı.

Eğer ondan ayrılmasaydım şuan bizimkilerin rakibi olurdum. Bu da oldukça can sıkıcı olurdu.

Benim buradan başka bir evim daha vardı. Nadir de olsa bazen duruşma almam gerekiyordu. Oraya gitmeye karar verdim diğerlerine daha söylememiştim.

Üstüme siyah bir buluz ve altıma da bej rengi bir paraşüt pantalon giydim. Ayakkabı olarak sa klasik spor ayakkabıayakkabı giyip arabaya bindim.

Yolda giderken aklıma temizlik malzemeleri de almak geldi. Markete de uğramalıydım.

Araba ile giderken evimin yakınlarında bir market vardı. Oraya uğramaya karar verdim. Tam sola doğru dönücektim ki bir araba bana çarptı.

Çarpmanın etkisi ile hafif öne doğru savruldum neyseki emniyet kemeri takmıştım.

Sinirlerle arabadan indim. Bana çarpan araba oldukça lüks görünüyordu. Demek zengin züppenin tekiydi.