3. Bölüm Eğitim

58 14 2
                                    

Acemim önümde duruyordu. Kabul boyu benden az uzundu. Odadan çıkmadan önce ne olur ne olmaz diye belime bıçak saklamıştı.

Bıçağı belimden çıkarıp Onun boynuna dayadım. Ona anlamış olucak ki silahını karnıma tuttu.

Diğerleri de dikleşti.

"Irene..! " Ses Marieden çıkmıştı. Onu duymazdan gelmeyi seçtim. "Acemi aferin reflekslerin iyi ama yavaşsın. Şuan da tek bir çizikle kan kaybından ölürsün. Şuan şah damarının üzerinde bıçağım var. "

"O halde böbreğin olmadan da yaşayabilirsin? "

Güldüm. İçimde az da olsa iyi anlaşabileceğimize dair bir his oluştu.

"Doğru yaşarım ama sen nasıl yaşıcaksın silahı indirmek gibi bir zorunluluğum da yok? Çünkü artık sivil değil bir çaylaksın. Seni öldürsem kimse engel olamaz. "

Karşımdaki çaylak kaşlarını çatmıştı. Belliki bu durum sinirimi bozmuştu.

"Ben bir insanım elbette ses çıkaran olur." Daha da gülümsedim. "Sence ben oradan kurallara uyan birine benziyor muyum ama haklısın ses çıkaran olur ama kimin umrunda. "

Silahı indirdiğin de bende bıçağı indirdim. Sanki birşey olmamış gibi koltuğa oturdum.

Diğerleri de yanıma geldi. Kızlar yanıma çaylaklarda karşımıza oturdu.

"Biz nerede uyuyacağız? " Bunu Shirley'in acemisi söylemişti. Cidden tıpkı Shirley gibiydi. Olivia cevap verdi. "Koskaca evde oda kalmadı köpek kulübesinde uyicaksınız. "

Kızlarla gülmekten karnımız ağrıdı. "Bu hiç komik değil. " Bunu Bardon söylemişti. Çok tanıdık bir Aurası vardı aslında.

"Siz salaksanız biz napalım? Koskoca evde oda mı olmicak? İlk katta biz yatıyoruz üst katı alabilirsiniz. "

Hepsinin yüzleri düştü. Tabi düşerdi. Alışacaklardı bizden birine silah çekmek o kadar da kolay değildi. Çektiysende bedelini ödiceksin.

Çaylak hala gözlerini dikmiş bana bakıyordu. Bu iyice sinirimi bozdu.

İki yıl kalmıştı...

Ona doğru gülümsedim. Bu sırıtış benim bile sinirimi bozardı. Onunkini niye bozmasın .

"Başkalarına hakaret etmeyi seviyorsun sanırım Kaptan? "

Otuz iki diş sırıttım. Küstahın tekiydi böyle insanlar sinirimi bozardı. Gerçi ben de az küstah sayılmam.

"Sevmek değil. İnsanlar aptalca sorular sorarsa ben napabilirim? "

"Aptalca soru dediğin bizim nerede kalacağımızla ilgili! "

"Sesin fazla çıkıyor senin. Umarım yarın antremanda da böyle çıkar. "

Yine sesizlik oluştu. Kimse bir şey demiyordu.

"Artık yatalım. Sonuçta acemiler için yeni hayatlarının ilk günü. " Hepsi başlarını salladı.

Ben uyumak istemedim. Neredeyse sabah olucaktı. Dört saat vardı güneşin doğmasına. Kahvaltı hazırlama işi bendeydi zaten her türlü erken kalkıcaktım.

Diğerleri odalarına gitti. Ben de alt kata karargaha indim. Aklıma buraya ilk geldiğim zaman geldi.

"Katil olmak istemiyorum! "

Diye haykırmıştım. Ama zorla bu hale gelmiştim. O zamanlar zordu. Babam tutuklandı. Michael beni buraya getirdi. Sonra eğitimler. Psikolojik şiddet kötü zamanlardı. Bunlar da ben buraya indiğim her defa da aklıma geliyordu.

Operasyon:Gizli Görev Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin