Heloo yeni bölüm geldii, keyifli okumalar.
.
.
.
.
Restoran a geldiğimde boş bir masaya geçtim. Gözlerim hızla etrafı tararken kurbanım mekana giriş yaptı.
O gelmeden garsondan, tagliatelle sipariş ettim.Sandalyeyi çekip yanıma oturdu. Şaşırmış bir yüz ifadesi vardı. Bozuk Türkçesiyle konuştu.
"Seni buralarda görmek ne güzel"
"Yoğun bir insanım Nikolay" dedim üstü kapalı bir şekilde
"Öylesin, ama benim bulunduğum yere gelecek kadar önemli olan ne merak ettim doğrusu"
"Bir adam arıyorum, mavi gözlü uzun boylu"
Bana sen ciddi misin der gibi baktı. Sonra kahkaha attı, konuşmaya başladı.
"Bu dediğin özelliklere sahip bir sürü adam var"
Gözlerim ağırlaşmış, ensem ağrımaya başlıyordu. Bu herif biliyordu ve söylememesi canımı sıkıyordu.
Tehditvari bir şekilde konuşmaya başladım.
"Bak Nikola, böyle bir adam içimizde ve bizden biri olsaydı tanırdım. Bunu sende iyi biliyorsun. Ha diyorsan ki benim bildiğim bir şey yok, o zaman seni ortadan kaldırmak durumunda kalacağım" dedim rengi koyulaşmış gözlerimi, avını bekleyen bir avcı gibi ona diktim.
Pek etkilenmişe benzemiyordu, fakat emin olduğum konu bu adam ona çalışıyordu. Kafamda üç isim vardı ilk buna gelmiştim, nokta atışı yapmışım, diğerlerine gerek bile kalmamıştı.
Benim bunu bulabileceğimi tahmin edememiş miydi ? Neden bu kadar basit oynuyordu ?
"Konuşsana" diye tısladım
"Bazen her istediğimiz olmuyor Parla" dedi ve kalktı masadan, geldiği gibi çıkıp gitti.
Garsona yemeğimi getirmesi için işaret yaptım. Bir kaç dakikanın ardından garson önüme tabağımı bıraktı.
İtalyan makarnasıydı işte, sosyetik bir isim vermeleri lazımdı yani illa ! Telefonumu çıkarıp fotoğraf çekip storyme koydum. Telefonu bırakıp makarnanın tadına baktım lezzetliydi, ağır bir yemek değildi aksine hafif bir tadı vardı, hoştu.
Yemeği bitirdikten sonra Çise'yi arayıp birlikte tatlı yemeyi teklif etmiştim. Kabul etmişti şimdi tekrar otele dönüyordum.
Otele geldiğimde odama çıktım. Üstümdekilerden sıkılmıştım. Hızlıca çıkarıp yeni bir şeyler giydim. Valizin içinden arabanın anahtarını alıp motorunkini bıraktım.
Odamdan çıkıp Çiseninkine geldim."Çise'm hazır mısın ?"
Kapıyı açıp çıktı. Üstünde yeşil triko elbise üstünde deri ceketle hoş görünüyordu.
"Geldim" dedi
Otelden çıkıp arabaya bindiğimizde Çise'nin tarif ettiği yere sürüyordum.
Çikolata üzerine profesyonelleşmiş bir kafeydi.
Geçip oturduğumuz sohbet etmeye başladık.
"Bu arada Güven abiyi ve sağlam bir kaç adamı da bizim kaldığımız otele çağıracaktım ama otelde yer kalmamış. Farklı bir otele yerleşsek de dikkat çekeriz diye düşündüm"
dedi Çise
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARDON RESEPSİYON (ASKIDA!)
AcakYer altını yönetmek isteyen iki kişi. Bir tarafta İtalyan/Türk mafyası NOYAN İSFENDİYAR, sert görünümüyle gri gözleriyle herkesin korktuğu... Diğer tarafta herkesin tanıdığı bir o kadar da hiçbir kimsenin tanımadığı PARLA İZLEM, duruşuyla bile herke...