Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
•••
Gözlerimi açtığımda nerede olduğumu anlamamıştım. Etrafa baygın gözlerimle baktığımda karanlıktan bir kişi çıktı. Jack.
"Günaydın." Dedi gülümseyen yüzüyle. İğrenir bir şekilde ona baktım. "Ne yapıyorsun, aptal?" Dediğimde sırıttı ve yanıma gelip çömeldi.
Ellinin birini yanağıma koyduğunda kafamı geriye çektim. "Dokunma bana!" Diye bağırdığımda derin bir nefes aldı ve yerden kalktı.
"Zor oynuyorsun, güzelim." Dedi ve yanağıma tokat attı. Başım anlık sağa yatınca gözlerim sinirden dolmuştu. "Ne oldu? Ağlayacak mısın?" Dedi Jack alayla.
Gözlerim sinirden parıldamaya başlamıştı. Jack'e baktığımda kahkaha atıyordu. "İşte bu! Bana bunlarla gel!" Dediğinde şaşkınlıkla ona baktım.
👾👾
Sesler duyduğumda kafamı kaldırıp yaşlı gözlerimle kapıya baktım. Bağırmak istiyordum fakat ağzımı bantladığı için bunu yapmam zordu.
Kapı zorlandığında arkadan sesler gelmeye başladı. "Burada kimse yok." Dedi Jack. "Onu sen kaçırdın! Biliyorum!" Dedi... Derek?
Derek'in burada ne işi vardı diyeceğim ama iyikide burada. Olabildiğince bağırmaya çalıştım ve sandalyeyi hareket ettirmeye çalıştım.
Derek kapıyı kırınca direkt olarak karşısında beni görünce şaşkın bir ifadeyle bakıyordu bana.
"Şerefsiz!" Diyip arkasını dönüp Jack'e yumruk atmıştı. İkiside birbirlerine hırlıyordu ve ikisininde gözü kırmızıydı..
İkiside alfa mıydı? Bir şeyler yapmam lazım. Aslında buradan bakılınca Derek, Jack'i kolaylıkla indirebilirdi fakat ona yardım etmem gerektiğini hissediyordum.
Gözlerimin parladığını hissediyordum. Gözlerimi Jack'e diktiğimde nerden geldiği belli olmayan bir buz rüzgarı Jack'in üstüne uçup onu metrelerce uzağımızda olan kapıdan dışarıya atmıştı.
Kafasını duvara çarpıp yere düştüğünde kafasından kanlar akıyordu. Derek hemen bana dönüp gelip elimi çözdüğünde ağzımdaki bantı çıkardım.
Ellerimden buzlar çıkararak Jack'in etrafına attığımda hareket edecek yerleri kısıtlıydı artık.
Hemen yanına gidip yüzüne sert bir yumruk attığımda kafası sağa düşmüştü. "Ödeştik." Dedim ve ikisinide orada bırakarak dışarıya çıktım.
👾👾
Derek odaya girdiğinde ona döndüm. Gözlerim dolmuştu. O anı aklıma geldikçe böyle oluyordum sürekli. "Lexi?" Yanıma geldiğinde tedirgin bir şekilde bana bakıyordu.
Yatağın yanına çömelip çenemden tutup kafamı kaldırdı. "Ağladın mı?" Tekrar sorduğunda akmakta olan yaşlarımı hızla sildim ve ona cevap bile vermedim.
"Jack sana bir şey mi yaptı?" Tekrar sorduğunda kafamı salladım. Kaşlarını çatmıştı ve sinirli gözüküyordu. "Ne yaptı sana?" Tekrar sakin olmaya çalışarak sordu.
"Bana dokundu." Fısıltı ile konuştuğumda bana sarıldı. Şaşırmıştım onun bu hareketine. Sarılmasına karşılık verdiğimde kapı açıldı.
Ondan ayrılıp kapıya baktığımda Allison ikimizede şaşkın bir ifadeyle bakıyordu. Onun bu haline gülüp yanına gittim. Derek'te o sırada kapıdan çıkmıştı bile.
Allison'ın elinden tutup yatağa tekrar oturduğumda bana gülerek bakıyordu. "Noldu?" Anlamaz bir ifadeyle sordum.
"Jack'i unuttuğun için mutluyum." Dedi dahada gülümseyerek. Ne dediğini anlamıştım.
Şaşırmıştım. "Hayır! Derek'i sevmiyorum, Allison!" Diye çıkıştığımda ellerini teslim olurmuş gibi kaldırdı ve kahkaha atmaya başladı.
"En azından bi' dene. Ne kaybedersin ki?" Dediğinde başımı yere eğdim. "Benim hakkımda ne düşünüyor, bilmiyorum bile." Fısıltı ile konuştuğumda yanıma oturdu ve elimi tuttu.
"Bence bir şans ver. Eminim hayatın daha güzel olacak." Dediğinde ona gülümsedim. "Denerim." Diyip ona sarıldım ve başının üstüne buse kondurdum.
"Yanımda yatmak ister misin?" Diye sorduğumda heyecanla kafasını kaldırıp bana bakmıştı. "Evet!" Heyecanla konuştuğunda elinden tutup yatağa çektim.
Hemen yanıma kıvrılıp bana sarıldığında ben de ona döndüm ve kafasını göğsüme yasladım. "İyi geceler." Diyip saçını öptüm. "Sanada, abla." Dedi ve daha sıkı sarıldı bana.
Saçlarını okşamaya başladığımda yumuşamaya başlamıştı bile. Bir süre sonra uyuduğunu anladığımda ben de gözlerimi kapatıp uyudum.
