to be a star
you must burn•••
"Bıktım şunlardan." Allison karşıda oturan masaya karşı söylediğinde hepsi o tarafa bakmıştı.
Lexi kimlere dediğini anladığı için oraya bakma gereği bile duymadı. Kafasını masaya koydu ve gözlerini kapattı.
"Yeni bir şey var." Birisi konuşup Lexi'nin yanına oturduğunda Lexi kafasını kaldırıp gelen kişiye baktı.
Bu kişinin Derek olduğunu görünce kaşlarını çatıp Allison'a döndü. Allison ise ikisine sırıtarak bakıyordu.
Lexi gözlerini devirdi ve Derek'in ne diyeceğini umursamayıp tekrar kafasını masaya koydu.
"Bu dediklerim senide ilgilendiriyor." Diyip Lexi'nin kollarından tutup kaldırdı, Derek.
"Ne var?" Lexi bıkkınca ona baktığında Derek onu umursamadan diğerlerine döndü.
"Aramızda bir nogitsune var." Dediğinde hepsi şaşırmış bir şekilde Derek'e bakıyordu. Scott'la Lexi bir anda göz göze geldiklerinde Lexi kaşlarını çattı.
"O herşeyi biliyor." Dedi Derek ve Lexi'yi gösterdi. Hepsi bir anda Lexi'ye döndü.
"Benden gizleyebileceğinizi mi sanıyordunuz?" Lexi alayla konuştuğunda Lydia güldü.
"Ama Lydia, sen nesin?" Dedi Lexi tekrar konuşarak. "Ölüm perisi." Dediğinde Lexi kafasını salladı.
"Peki sen?" Dedi Scott, Lexi'ye sorarak. "Ne?" Dedi kız anlamayarak. "Sürekli eldiven takıyorsun. Onları çıkardığını görmedim. Sen nesin?" Dedi Stiles gözlemleyici bir şekilde.
"O bir buz perisi." Derek, Lexi yerine konuştuğunda hepsi tekrar ona dönmüştü. "Buz yemiş olabilirim." Tekrar konuştuğunda Lexi dahil hepsi gülmeye başladı.
"Eldiven takma sebebim, dokuduğum herşeyin anında buz olması." Diye açıklama yaptı, Lexi.
"Güzel." Dedi Lydia hayran kalmış bir şekilde. Lexi onun bu haline kıkırdadı ve Derek'e döndü.
Derek'in zaten ona baktığını gördüğünde afallamıştı. "Nogitsune ne?" Lexi sorduğunda Derek derin bir iç çekti.
👾👾
Hepsi Derek'in anlattıklarından sonra Argent'ların evinde toplanmıştı. Hepsi orada kalacaktı.