1. ACININ KAHKAHASI

1.2K 113 852
                                    


Yeni bölümden herkese merhaba :)

Bol yorum atmayı ve oy vermeyi unutmayın kitap yeni olduğu için satır arası yorumlar da yaparsanız çok mutlu olurum ;))

Keyifli okumalar...

Annesinin çığlıkları bütün evi sarıp sarmalarken Alarcın, gittikçe sona yaklaştığını hissediyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Annesinin çığlıkları bütün evi sarıp sarmalarken Alarcın, gittikçe sona yaklaştığını hissediyordu. Ağrıdan tir tir titreyen bacaklarına inat daha güçlü çıktı merdivenleri. Çünkü kurtarması gereken biri vardı. Yara dolu sırtına inat olduğu yerde daha da dikleşti. Bugüne kadar Alarcın'a annesinden başka hiç kimse merhamet göstermemişti. Oda göstermeyecekti.

İnsanın merhameti kendine verebileceği en büyük cezaydı, çünkü merhamet kötülük barındırmayan tek duyguydu. Merhametli insan ise her zaman yara almaya mahkûmdu.

Yaşam Alarcın'a artık bu şekilde düşündürüyordu.

Yaptığı plan zekiceydi, kazanma ihtimali yüksekti fakat düşünülmeyen ihtimaller, sadece planı değil, koca bir hayatı mahvedecekti.

Merdivenleri bir bir çıktı. Aylar sonra gördüğü salon ile boğazına bir yumru oturdu. Hâlbuki aylardır bu salonun altındaydı.

Alarcın eve yavaşça göz gezdirdi. Hiçbir yer bıraktığı gibi değildi. Kahkahalar eşliğinde çizdiği aile tablosu yerde paramparça olmuştu. Annesinin binbir çeşit yemekle donattığı masa, bir duvarın dibinde ters dönmüştü. Güle oynaya oynadığı salonun her bir köşesinde cam kırığı vardı artık ve o kırıklar aynı yerlerdinde kalmaya devam edecekti.

Kan izlerini gördü sonra. Alışkın olmak istemediği, zorla alıştırıldığı manzara.

Alarcın tam 9 aydır evin bodrum katındaki odada kalıyordu.

Hayır, babası Nizam Demirgan tarafından zorla tutuluyordu. Zifiri karanlık bir yer değildi ama Alarcın öyle olmasını tercih ederdi. Gözünü her açtığında beyaz bir tavana bakarak uyanmaktan nefret ediyordu.

Su ve serumla besleniyordu son aylarda. Ondan önce yediği şeyler ise her zaman aynıydı. Ezogelin, su ve küçük bir ekmek. Bir zaman sonra onları da yiyemez oldu. Yediği herşeyi anında geri çıkartmaya başlayınca serumle beslemeye başlamıştı Nizam.

Sanki kaçabilirmiş gibi zincirlenmişti odaya. Kaçamazdı, kaçarsa Nizam diğer kolunu da kırardı. Kaçamazdı, kaçarsa onun yüzünden annesine ve küçük kardesine yapacaklarını düşünmek dahi istemiyordu.

Alarcın babasının sevmediği bir çocuktu.

Alarcın babasının istemediği bir çocuktu.

BÖRTE (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin