Hare Hare

190 10 9
                                    

Bir kaç saat sonra uçağımıza binecektik. Minnie'nin ailesi zengin olduğu için babamın boklu parasına kalmamıştım. Hepimize harçlık vermiş ve uçak biletlerimizi almıştı.

Yolcu etmek için Felix, kahküllü kız ve turuncu saçlı kız gelmişti. Adlarını sorduğumda, kahküllü olanın adının Chaewon, turuncu saçlı olanın Eunchae olduğunu öğrenmiştim. Eunchae bizden küçüktü. Dokuzuncu sınıftaydı daha.

Felix ile de aramız bayağı açılmıştı fakat Seungmin ile olduğu gibi değildi. Seungmin beni çok hayal kırıklığına uğratmıştı. En yakınım o samardım hep. Hastanede benle 2 gün kalmış bakımımı yapmıştı, çıkışta cips kola yapmıştık ve daha neler neler.
Seviyor sanmıştım...

Miyeon ve Minnie'nin flörtleşmesi, Felix'in sadece "Kendine iyi bak" demesi ile uçağa binmiştik.
(neden ağlıyorum?)

"Hyunjin? Daldın gittin ne oldu?" dedi Minnie.

"Ah, sorun yok dalmışım!" dedim ve first Class'a girmiştik.

Bir kaç saat sonra bir kadın yanıma geldi.

"Ah merhaba, acaba bir şey sorsam sakıncası olur mu?" dedi. Sorun yoktu, sorun.

"Tabii buyrun" dedim tüm kibarlığım ile.

"Acaba manken misiniz?" Ne? Manken mi? Ben mi?

"Ben mi?"

"ah garip oldu değil mi? Ben Jeon holding'de çalışıyorum. Yeni projemiz ise bir giyim markası. İyi markalar ile anlaşmayı tamamladık fakat manken konusunda anlaşamadığımız yerler oldu. Eğer manken iseniz bize şans vermemizi çok isteriz" dedi ve elindeki dergiyi bana uzattı.

Aman Tanrım bu Jeon Jungkook ve eşi Jeon Taehyung'un şirketiydi. Kendileri kpop camiasında da olduğu için tanıyordum.

"Ah malesef... Ben bir manken değilim.. Ayrıca o tarz şeyleri vücudumda güzel duracağını sanman." ben çelimsiz ve çirkin olarak büyütülen bir çocuktum. Kendime güvenim sıfırdı.

"Demek ilk işiniz olcağız!! Bu heyecan verici!" dedi.

"Manken olmadığımı-" dememe kalmadan hızla kartvizitini uzatıp konuştu "Lütfen çıkışta beni ara" dedi ve hızla uzaklaştı.

Uçağın inmesine az kala arkada uyanan Miyeon ve Minnie 'ye bu konudan bahsettim. Gayet iyi bit tepki vermişlerdi.

"Bu harika bir fırsat Hyunjin!! Sakın kaçırma" dedi Minnie.

"O çok haklı Hyunnie!" diye sevgilisini destekledi Miyeon.

Uçaktan inince direkt menejer kadın ile iletişime geçtik. Miyeon ve Minnie'nin de sevgili olduklarını duyan kadın birden benden çok onlara ilgi vermişti.

Sonrasında kadın bir telefon görüşmesi yaptı ve ardından bir araba bizi almaya geldi. Siyah, büyük jantlı arabalardandı, hani şu ünlüleri alan varya.

Arabaya bindikten sonra kocaman bir şirketin önüne durduk. Kadın arabadan inerken bir yandan kendini tanıtıyor bir yandan şirketi tanıtıyordu. İsmi Mishi'ydi, koreli değildi,şimdilik bu kadarını biliyorduk en azından.

Aralıksız bir 4 saat boyunca bir sürü odaya girip çıktık ve her birinde Bayan Mishi bizi odadaki kişilere tanıtıyordu.

Minnie ve Miyeon sevgili oldukları için ilgi hep onların üstündeydi ama umursamadım. En sonunda Bayan Mishi bizi bir odaya götürdü orda bize hafif bir makyaj yapıldı ve ardından toplantı salonuna benzeyen bir yere geldik.

Uzunca bir masa ver her iki kenarında da insanlar oturuyordu en ucunda ise biz duruyorduk. Bayan Mishi konuştu "Evet uçaktayken bahsettiğim 3 kişi bunlar." eliyle Minnie ve Miyeon'u öne çıkarttı ve devam etti.

"Bunlar Minnie ve Miyeon. İkisi sevgili ve oldukça güzeller Bay Jungkook'un eşcinsel bir çift manken isteyeceğini düşündük" dedi Ve onları anlatmaya devam etti. Biraz bozulmuştum sonuç olarak ben çağırılmıştım ajansa.

"Şimdi manken değil marka yüzü yapmak istediğim kişiyi tanıtacağım" dedi ve eliyle beni öne sürdü.

"Bu Hwang Hyunjin, kendisi hala çok genç ve bir o kadar sevimli! Boyu 179-kısa değil" şəklinde tanımladı bizi ve ardından hemen bizi dışarı aldı ve kendisi içeri girdi.

1 2 saat sonra bayan Mishi sevinç çığlıklarıyla yanımıza geldi

"SEÇİLDİNİZ!!"






Nerdeyse 2 aydır yb atmadığım için küsmediniz dimi. Neyse okuyun öptüm muck bide yorum yapın muck

Bullying <Hyunho>Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin