Unutulan karakterleri tanıtıyom zaten 2 tane karakter en cok unutlan (Minho'nun unutulsn şeylerinden de bahsedicem)
Sooqi: bu karakteri ilk olarak savage bölümünde son sahnede gördük sonra başka bir bölümde Hyunjin'e aşık olan ve zorbalardan Hyunjini koruyan kişi olarak gördük, ardından Minho'nun sevgilisi olarak gördük fakat Minho'nun sevgilisi olmasına rağmen hala Hyunjin'e aşık olduğunu biliyoruz.
Bahn Au-Chem: bu karakter nerdeyse fici oluşturuyor nerdeyse. Hatırlıyorsanız Hyunjin'i birisi t@ciz etmisti ve bunu yaptıktan sonra Hyunjin intihar etmek için okula gittiği gün isimliğinden onu t@ciz edenin bu karakter olduğunu öğrendik. Aynı zamanda kısa süre önce bu karakterin Chan'ın kardeşi olduğunu öğrendik
Minho: Bu karakter zaten ana karakter. Öncelikle bu karakteri ilk bölümlerde Hyunjin'n eskiden yaşadığı zorbalıkları bilen ve dahada kötüsünü yaşatmaya gelen biri olarak biliyorduk. Aynı şekilde bu kişi Hyunjinin eski okulundaki baş zorbasının arkadaşı. İlk veya 2. Bölümde Hyunjin'e üzüldüğünü ve bu kötülükleri Changbin'in isteği ile yaptığını da biliyoruz. Hyunjine karşı sadece kin beslerken sooqi'nin Hyunjin'i sevdiğini anlayınca ondan nefret etmeye başlıyor. Ama bu bölüm değişecek nefreti.
Chan: bu karakteri ilk olarak 2.bölümde doktor olarak görmüştük. Hyunjin bu karakteri ilk gördüğünde kız olsaydım bu adama yürürdüm diyordu bunu da aklımızda tutalım. Daha sonra hyunnnieyeon 3lüsü okula geldiğinde görmüştük. Au-chem'in abisi.
Changbin: hyunjinin eski okulundaki zorbası. Savage bölümünde detaylı olarak görebilirsiniz.
Fici savage bölümünden sonra okumaya başlasanız yıne rahatca anlarsınız önceki bölümlerde pek bir şey yok zaten.
Neyse bölüme geçelim.Hyunjinden
"Koruma adam niye bu kadar takıldın bize hm? Çekim yapıyoruz" dedi Minho. Koruma?
"Genç çocuk lütfen iletişime geçme benimle." dedi ve konuyu kapattı Chan.
Çekime tekrar devam ederken kıvırcık saçlı çocukla(au chem) Chan hyung'un konuştuğunu gördüm. İçimi merak kaplasada pek umursamadım. Büyük ihtimalle kim falan olduğunu soruyordu.
15 20 dakika sonra solumdan bir bağırma sesi geldi.
"Ne hadle bana hesap soruyorsun Chan?"
"Abinim ben senin şımarık çocuk, zaten küçükken de böyleydin abi demeyi bilmezdin, komiksin!"
"sen benim abim falan değilsin! Zaten evlatlık değil miyim ben? Ne bu abilik içgüdüsü?"
diye tekrar ses gelince kafamı oraya çevirdim.Çevirmez olaydım.
Şaşkınlıktan dudaklarım büzük olduğu için dudaklarım Minho'nun yanağına değdi.
"SONUNDA! TANRIM SAATLERDİR ŞUNUN İÇİN BEKLİYORUM! LİLİY AL BU FOTOĞRAFI EDİTLE!" dedi fotoğrafçı. Herkesin gözü onun tarafına döndüğünde ne var dermiş gibi bir kafa salladı ve esneyerek kahvesini içerken uzaklaştı.
Ben ise Minho'nun yanından uzaklaşarak Chan hyung'un yanına gittim.
"Sorun ne Hyung? S-siz tanışıyor musunuz?" derken yine hafiften titremeye başladım. Yine mi?
Titrediğimi anlayan Minho gülüp geçmek yerine beni tek kolunun arasına alıp eşyalarımın olduğu yere götürüp bana su verdi.
"Özür dilerim, korkma sorun yok" dedi aşırı sakin şekilde.
Ardından bana ceketini giydirip konuştu "Birazdan yağmur yağacak, yağmurlu gün bugün" dedi.
Alt dudağımı çıkartıp gözlerimi ayırdım, yerde bacaklarım salık şekilde üzerimde bol bir ceketle garip garip bir oturuş gösteriyordum.
"T-teşekkür ederim?"
"Sen teşekkür etme. Ben özür dilerim, sen yeterki teşekkür etme. Özür dilerim" dedi. Ne oluyor?
"p-peki?" dediğimde gülümseyip uzaklaştı. Erkek parfümü kokan ceketi bana garip hissettirdi. Güzel hissettirdi, bunu sevmedim.
Dışarı çıktığımda gerçekten yağmur yağıyordu, yağmurlu gündü gerçekten bugün.
Ceketin kapüşonunu kafama geçirip hızla Chan hyung'un arabasına doğru ilerledim. İçeride kıvırcık saçlı çocukla konuşuyordu. Uzaktan baktığım için beni görmediler ve ben de bunu fırsat bilip son gücüm ile hızla koşmaya başladım.
Evimin olduğu yere gelince büyük bir çığlık attım ve elimi duvara vurdum sertçe. Çığlıklar içerisinde ağlıyordum. Ayağımla yakın olduğum her yere tekme atıyor, yorulunca başımı duvara yaslayıp birazda öyle ağlıyordum. Galiba ağlamaya gerçekten ihtiyacım vardı.
Peki biraz içmeye!
Evet kesinlikle!
Prestijli bir bara gelmiş deli gibi içiyordum en sonunda sarhoş olmuştum. Aklım bulanıklaşmış, başım dönüyordu. Ağlamaya başladım tekrar ve düşündüm.
Neden sadece ben ağlıyorum, ağlayan da ağlatsın.
Salına salına bardan dışarı çıkmış Minho'nun Snapchat konumundan şuan nerde olduğuna baktım. Evindeydi.
Evine doğru yürüyerek ilerledim, saat geç olduğu için sokaklar boş veya benim gibi sarhoşlar vardı.
En sonunda evine vardım, kapıda onun ismi yazıyodu. Saati umursamadan kapıyı sertçe tekmelemeye başladım.
"Açsana amınakodu-" derken kapı açıldı. Minho 'nun üzerinde bol bir eşofman ve yine bol bir üst vardı saçları dağlımştı ve yeni uyandığı için gözlerini ovuşturuyordu.
"kimsin bu saatte be-"
"Bana bak pis çocuk ben niye senin yüzünden ağlıyorum? Kötü birisin sen" dedim ağzımı ayırıp. Kelimeler ağzımdan garip çıkıyordu sarhoş olduğum için.
"Neden sadece ben ağlıyorum, neden sen ağlamıyorsun?" derken hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım ve kapıda duran Minho'nun kıyafetini çekmiş göğüsüne doğru elimi savuruyordum.
"Sakin ol Hyunjin, şuan sarhoşsun galiba. Geç içeri bakalım" dedi ve ağlayan beni tutup içeri götürdü. Işıklar kapalıydı, tek eliyle beni tutarken tek eliyle oturma odasını ışığını açtı.
"Çok kötüsün hık, kabul etmek istemiyorum hık, mutlu olmam gerek hık, cesaretim nerden bilmiyorum, lütfen bana bir şey yapma sadece hık sinirliyim" derken hıçkırıyor bazen çenem titriyordu.
"T-tamam sakin ol, sana hiç bir şey yapmayacağım öncelikle bunu bil tamam mı?"
"hmhm" diyip uysalca kafamı salladım. Şuan koltukta Minho'nun koluna sarılmış ve başımı omzuna dayamış şekilde ondan nefret ettiğimi, beni çok korkuttuğunu ve kötü bir insan olduğunu sayıklıyordum.
"Minho sana bir şey diyeceğim" dedim farklı bir şey olarak.
"Nedir?" dedi.
"Sen beni çok k-korkutuyorsun ve bana kötü davranıyorsun ama senin yanında güvenli hissediyorum."
Gençler ya şu t@cavuz sahnesi çok abartıydı nası döndürücem ordan yardım edin.
Bide diğer bölüm kavga olcak dedim ama olmadı offf
Neyse umarım beğenirsiniz muckk
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bullying <Hyunho>
FanfictionDiğer okulunda zorbalık gören Hwang Hyunjin bu okulunda yanına oturduğu kişi aslında baş zorbasının arkadaşıdır