1.7 • disappointed greens

499 36 23
                                    

yorum yapıp oy vermeyi unutmayın lütfen. bu sayıların okunmaya göre bu kadar düşük olması beni demotive ediyor :(

bölüm bu sefer uzun :) tadını çıkarın <3

👑

🎧: Taylor Swift - New Romantics (Taylor's Version)

👑

"Harry, yaptım işte! Gol attım! Bak, engelleyemedin beni!" Kanepenin üstünde zıplayarak sevinç içinde bağırıyordum. İlk defa denediğim bir aktivitede minik de olsa bir başarı kazanmak kendimle gurur duymamı sağlamıştı. "Koştum ve çok güzel bir gol attım! Bana müdahale bile edemedin!" derken bir kez daha zıplamıştım. O sırada ekranda bir oyuncunun sevinç hareketleri gösteriliyordu.

Harry'nin oyun konsolundan bir futbol oyunu oynuyorduk ve ilk kez gol atmıştım. Ben yerimde tepinerek sevinirken Harry oyunu durdurup bana döndü. Gözlerinde ciddi bir ifade vardı ama dudaklarının yukarı kıvrılmış olması eğlendiğini de gösteriyordu.

"Isabel, sana çok önemli bir şey söylemem lazım." Çocuk gibi omuz silktim sesli gülüşlerim arasından. "Şu an moralimi asla bozamazsın, ben gol attım!" Harry alt dudağını ısırdı ve bana yaklaştı. Temkinli şekilde yaklaşması içime bir kurt düşürmüştü. "Kendi kalene gol attığını söylesem bile mi?"

"Ne?" dedim düğmesine basılmış bir oyuncak bebek gibi anında durulurken. Gözlerim hızla televizyon ekranına döndüğünde Harry'nin seçtiği takımın skorunun arttığını görünce deyim yerindeyse dünyam başıma yıkıldı. Harry bu kadar üzülmemi o kadar komik buldu ki yüksek sesli bir kahkaha atarak kolunu boynuma dolayıp beni kendine çekti.

Onun kolları arasından çıkabilmek için çırpındım. Beni çok sinirlendirmişti, konsolun başına geçtiğimizden beri aşırı gıcık davranıyordu. Umarım bu tavrı uzun sürmezdi çünkü yirmi dakika katlanmak beni çileden çıkartmaya yetmişti bile! "Bırak beni Harry! Konuşmuyorum ben seninle!"

Harry hâlâ gıcık şekilde gülüyordu ve gülüşleri benim sinirimi daha da bozmaktan başka bir işe yaramıyordu. "Bırak beni dedim, Harry!" diye cırladıktan sonra nihayet beni bırakmasıyla doğruldum. "Oyunu öğreteceğim dedin, üç dakika sonra hiç durmadan bana on yedi tane gol attın!" dedim neredeyse çığlık atar gibi.

"Haksızlık yapma bebeğim, ben on altı tane attım. Bir golü kendi kalene sen attın." Gıcık sesi yüzünden onu pataklamak istiyordum. Sanırım hayatım boyunca daha önce hiç birine bu kadar sinirlenmemiştim.

Salon kapısından içeri şaşkın ve uykulu bakışlarla giren Anne'in seslerimizi duyup uyandığı belli oluyordu. "Neler oluyor burada?" dedi aynı bakışları gibi şaşkınlık barındıran sesiyle. Bizi daha önce hiç böyle görmemişti bu yüzden şaşkınlığı çok barizdi.

"Harry bana futbol oyunu öğretiyordu, sonra on yedi tane gol attı!" dedim bir çocuk gibi onu annesine şikayet ederken. Harry gıcıklığına son hız devam ederek, "On altı." diye düzeltti beni.

Ben ona biraz daha devam ederse üstüne atlayacağımı belli eden bakışlar atarken Anne ilerlemiş ve yan koltuğa oturup televizyona bakmaya başlamıştı. Ekrandaki skoru gördüğünde Harry'e yandan yandan kötü bir bakış atıp bana döndü Anne.

Beni teselli etmek istiyor ama nasıl yapacağını bilemiyor gibiydi. "En azından sen de bir tane atmışsın, Isabel." dedi en sonunda teselli etmenin yolunu bulmuş gibi. Oysa durumu daha da batırmıştı çünkü o golü Harry oyunu öğretirken benim kolumdan atmıştı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 09 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

he loves control | harry stylesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin