0.8 • let's play a game

2.2K 168 451
                                    

Even when the sky comes fallingEven when the sun don't shineI got faith in you and ISo put your pretty little hand in mineEven when we're down to the wire babyEven when it's do or dieWe could do it baby, simple and plain'Cause this love is a sure ...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Even when the sky comes falling
Even when the sun don't shine
I got faith in you and I
So put your pretty little hand in mine
Even when we're down to the wire baby
Even when it's do or die
We could do it baby, simple and plain
'Cause this love is a sure thing

🦋

"Do- Doğum günümü kutlayacağız, öyle mi?" Kulaklarıma inanamıyormuşum gibi, az önce Harry'nin söylediklerini aynen alıp soru cümlesine çevirdiğimde Harry bana yandan bir bakış attı. Eskiden olduğu gibi benim bu tavırlarımdan sıkılmış veya bıkmış gibi değildi, sanki içten içe o da eğleniyordu. "Az önce söylediğim şeyin bu olduğunu sanıyorum, Isa." Bu söyledikleri bana tanıdık gelmişti.

"Peki nereye gidiyoruz? Orada ne yapacağız ki? Kıyafetlerim gideceğimiz yere uygun mu?"

Heyecanla konuşurken bir anda çok fazla soru sorduğumun farkına varıp anında sustum ve dudaklarımı birbirine bastırıp önüme döndüm. Bazen bu tez canlı hallerimden utanıyordum ancak kendimi tutamıyordum işte. Onun yanındayken aklımda çok soru işareti oluşuyordu ve bu da doğal olarak çeneme vuruyordu. Birkaç saniye sonra Harry'nin sesli iç geçirişi kulaklarıma dolmuştu.

"Isa, artık benim yanımda kendini tutmak zorunda değilsin." diye güven verir gibi bir sesle konuştuğunda göz ucuyla ona baktım.

Bu tavırları o kadar sahici ve güvenli geliyordu ki sanki tek bir sözüyle bana istediği her şeyi yaptırabilirdi.

"İstediğin kadar konuşabilir, istediğin kadar soru sorabilirsin." dedi devam ederek.

"Gerçekten mi?" dedim kısık bir sesle, ama çok mutlu olmuştum.

Söylediği şeyin üzerine sanki başından beri bunu bekliyormuş gibi atlamak istemiyordum ama bu çok güzel bir cümleydi! Onun yanındayken hep kendimi frenlemekten yorulmuştum. Kendim gibi konuşmak, davranmak, hissetmek istiyordum.

Söylediklerimin üzerine Harry'nin de kısık sesli gülüşü geldi kulağıma. "Gerçekten."

"O zaman sorularıma cevap ver!" dedim sesli bir şekilde gülerek ona dönerken.

Bir anda bu kadar büyük bir mod değişimi yaşamam da neyin nesiydi böyle? Harry bana hissettirdiği her duyguyu en uç noktalarda ve aniden yaşatıyordu.

"Bir bara gidiyoruz, hiç gitmediğini bildiğimden senin için eğlenceli olabileceğini düşündüm."

Kaşlarımı kaldırarak ona baktım. "Hiç gitmediğimi nereden biliyorsun?" Benim meraklı halimin aksime o alaylı bir ifadeyle bana baktı.

"Gittin mi?" diye sorduğunda hiç düşünmeden, "Gittim." dedim. Kıkırtısı kulaklarıma doldu.

"Yalan söylemek iyi bir huy değildir." dedi sırıtarak.

he loves control | harry stylesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin