Havanın aydınlığıyla gözlerimi araladım. İlk düşündüğüm şey Atlas olmuştu. Yerinde yoktu. Yatağımdan çıkıp üstüme çeki düzen verdim. Dağılmış saçlarımı elimle tararken masamın üstünde duran saatte baktım. Saat sabah onu yirmi geçiyordu. Okul saati çoktan geçmişti. Odamdan çıkıp salona doğru yürüdüm. Mutfaktan ses geliyordu. Atlas olabilir miydi? Olduğum yerden hızla mutfağa yöneldim. Kapının pervazına yaslanıp içeriye baktım. Annem sırtı dönük bir şekilde kahvaltı hazırlıyordu. Atlas çoktan gitmiş olmalıydı. Ona dün akşam için insan gibi teşekür etmeden gitmişti.
Sesiz adımlarla anneme yaklaşıp kollarımı beline dolayıp sıkıca sarıldım."Günaydın annem."
"Günaydın güzel kızım. " dedi bana dönerek. Sarılmama o da sıkıca karşılık verdi.
"Ne zaman geldiniz ? Abim nerde? "
"Sabahın altısın da burdaydık. Abin de işe gitti. Kapıcı Hasan Bey dün akşam bizi aradı. Bir genç çocuğun kapıyı kırmaya çalıştığını söyledi. Korktum tabi. Elektrik gitmişti korkarsın diye anahtarı vermiş oğlana. Gece yola çıkacaktık. Ama Atlas Hasan Bey'den numaramızı alarak bize de ulaşmıştı. Onun burda olduğunu duyunca rahtlamıştım."dedi. Atlas ' ın akşam yanımdan ayrıldığını hissetmemiştim.
"Sabah odana gelince onu o halde uyurken görünce içim gitti. Yerde oturmuş başı yatağında , eli elinde uyuyordu. " dedi. Son cümlesini parlayan gözlerle gülümseyerek söylemişti. Gözlerimi devirmekle yetindim.
" Uyandırıp misafir odasına götürdüm. Ev sıcak olsada üşümüştü çocuk. Gitmek için çok ısrar etti ama ben kabul etmedim. Tüm gece başında beklemiş bırakır mıyım?" annemin demesiyle kalbimi saran heycanla sordum.
"Atlas burda mı ?" dediğimde annem bu halime gülerek başını salladı. Utançtan yanaklarım kızarmıştı. Başımı hafifçe yere eğdim. Neden böyle davrandım ki annem yanlış anladı al işte. Annem bunu fark etiğinde arkasına dönüp kahvaltı hazırlamaya devam etti. Bu heycan ona teşekür etmem içindi başka bir şey için değildi tabiki de eminim .
"Hadi git uyandır."
Görmesede başımı sallayıp yavaş adımlarla misafir odasına yürüdüm. Evimiz sitede bir daire olsada oldukça büyük bir evdi. Kapının önüne gelip hafifçe tıkladım. Kapıyı aralayıp içeri girdim. Arkası dönük büyük cam pencereden dışarı seyrediyordu. İçeri girmemle yüzünü bana döndü. Bir süre koyu gözlerine takıldı gözlerim. Farklı bakıyordu.
"Günaydın. " dedim aramızda ki bakışmaya son vererek."Günaydın"
"Annem kahvaltıya bekliyor. Haber vermemi istedi."
"Tamam geliyorum." dedi. Ardından yüzünü tekrar dışarı çevirdi.
Aralık kapıdan çıkıp kapattım ardımdan. Üstünde tuhaf bir ruh hali vardı. Bunu nasıl diyeceğimi bilmiyorum ama kötü bir ruh hali vardı hissediyordum. Dünden sonra ona nasıl davranacağımı bilmiyorum. Güçsüzlüğüme şahid olmasını istemezdim ama tek aklıma gelen oydu. Dün akşam ilk defa bu kadar çabuk geçti atağım. Kendimi hiç olmayacak şekilde güvende hissetmiştim. Babamda bulduğum o huzuru dün akşam Atlas 'ta da hissetmiştim. Bilmiyorum belki kendimi kandırıyordum. Onun gözünde karanlıktan korkan küçücük bir kıza dönüştüğümü farkındayım. Ağzına düşmese iyiydi.
Daha fazla durmadan yüzümü yıkamak için banyoya gittim. Ordan da odama geçip üstümü değiştirdim. Üstüme siyah tayt ve beyaz bir üst giyip çıktım odadan. Mutfağa kapısına daha da yaklaştığımda Atlas çoktan mutfağa geçmiş annemle konuşuyordu. Kendimi belli etmeden durdup onları dinledim.
"Kızım için sana ne kadar teşekür etsem azdır oğlum. Sen olmasaydın daha büyük bir atak geçirebilirdi. Sana nasıl teşekür edeceğimi bilmiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay Işığı (ARA VERİLDİ)
RomanceBir kurşun sesi ve bir nefesin kesilişi... O vuruldu ve her şey sustu. Bağırışım, ağlayışım, yağmur... Her şey sustu. Kalbim sustu, kalbim Atlas' la sustu. Onunla atan kalbim şimdi onunla birlikte durdu. &&& ...