8. bölüm:kalbin sesi.

162 88 25
                                    


Yeni bir bölümde herkese merhabalar. Maalesef ki çok yoğun olduğumdan bölüm zor geliyor. Bu yuzden bu bölümü iki haftanin acısına daha uzun yazdım. Oy vermeyi unutmayın. İyi okumalarrrr.(önceki bölümler de bölüm adı yazmıyordum ama artık yazacağım ve diğer bölümleri de düzelteceğim.)

🔥🔥🔥

Atlas. Onu düşünmeden edemiyorum. Neden? Ona o kadar yakın olma isteği, onu dinelme isteğim neden oluyor? Beni ona çeken çok kuvvetli bir bağ var gibi hissediyorum ama bir türlü anlamıyor.Saat kaç şu an bilmiyorum ama düşünmekten uyuyamıyorum. Atlas gittikten sonra içeri geçip sessizce oturmuştum. Onun peşinden gitmeyi çok istedim ama gidemedim. Sebepsizce gitmek istedim. Herkes dağıldıktan sonra kalan kişilerle etrafı toplarladık. Temizleme bittiğinde herkes evlere dağıldı. Mehmet abi, Çiçek abla, Işıl, Demir ve Deniz de bize yardım etmişti bu yüzden çabuk bitirmiştik temizliği. Onlarla vedalaştıktan sonra Demir ve Deniz Işıl'ı eve bıraktıktan sonra onlarda eve dağılacaktı. Bana Atlas'ı sorduklarında hiç bir şey demedim. Deniz onu kaç defa yanımda aradı ama cevap vermemişti. Annemle eve geldiğimizde hiç bir şey demeden odama kapanmıştım. Şu an onu merak ediyordum. Gittiğinde kötü görünüyordu. Dudağında derin bir yara olmuştu Poyraz'ın attığı yumruktan dolayı. Canı acımış mıdır? Hadi Aylin biraz cesaretli ol. Daha fazla dayanamayıp ona mesaj attım.

"Nasılsın." diye mesaj attım ve beklemeye başladım.

"Yanlış kişiye attın. Poyraz değil ben Atlas."diye mesaj geldi ondan.

"Sana atacaktım Atlas."

"Bu saatte yazmaya zorlayan ne Aylin?"diye mesaj attığında aklıma yeni gelmesiyle saatte baktım. Gecenin ikisi olmak üzereydi.

"Haklısın kusura bakma. İyi geceler."

"Bana ne olduğunu söyle. Bir şey mi oldu? İyi misin?"

"Ben iyiyim. Sadece seni merak ettim."dedim.

"İyiyim ben ama beni merak etmek yerine çok sevgili arkadaşın Poyraz'ı merak etsen iyi olurdu."diye yazdı. Merak edende kabahat zaten.

"Hem sen niye uyanıksın bu saatte?"

"Belliki uyku tutmadı Atlas. Sen niye uyumadın? "diye attım.

"Dudağım acıyor uyuyamadım."diye dalga geçer gibi yazdı.

"Çok acıyor mu?"diye mesaj attım. Niye böyle dedim ya.

Mesajı silecektim ki çoktan görmüştü.

"Evet acıyor. Ne yapacaksın? Öpecek misin geçsin diye."diye yazıp attı.

Yüzüm ısınmaya başladı. Neden öyle soruyorsun ki Aylin? Ne yazacağımı bilmediğimden bir şey demedim.

"Ne! Hayır, kötü görünüyordu."diye cevap verdim en sonunda.

"Yara denmeyecek kadar küçük Aylin."

"Yinede Atlas."

"Her neyse çok düşünme beni sonra uyuyamazsın."
"Hadi uyu yarın okul var. İyi uykular." diye konuyu kapattı Atlas.

"İyi geceler."diyip telefonu kapattım.

Telefonu avucuma alıp sıkıp başımı yastığa bırakıp tavanı izledim. Bu uyuz her zaman beni utandırmayı biliyor. Ben neden utanıyorsam. Ama onunla konuşmak dahi güzel. Yavaş yavaş uykunun verdiği ağırlıkla gözlerimi sıkı sıkı yumdum.

Ay Işığı (ARA VERİLDİ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin