Bölüm 5

171 100 13
                                    

İyi okumalar ♡♡♡

Güneşin ışıkları yeni bir gün habercisi olarak pencereme vuruyordu. Saat dokuzu çeyrek geçiyordu. Benim dikkatimi çeken bir şey olmadığı için telefonu bırakıp tavanı seyretmeye başladım. Dün akşam Deniz 'in ve Atlas 'ın diyaloğu sürekli aklıma takılıyordu. Neden kendini korurum dedi , kendini korumasını gerektirecek ne oldu peki ? Dün akşamdan beri neden kafaya taktığımı bilmiyorum ama insan merak ediyor. Hem Atlas 'ın iki günde sevdiği kız da kimdi ? Sadece merak. Aman bana ne kimi severse sevsin bana ne yani.
Daha da düşüncelerime dalmadan yatağından oflayarak çıktım. Koridora çıkıp lavaboya yöneldim içeriden annemle çiçek ablanın sesi geliyordu.

Dün akşam abimin yoğun ısrarına karşı ondan burada kalmasını istemiştim. Bugün pazar olduğu için izinli ve birlikte geçirmek istedi. Dün Işıl'ın dediklerini hala aklımdaydı. Onları bir araya getirmek şart aksi takdirde ben aralarındaki iletişim aracı olmaya devam edecektim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra kurulayıp mutfağa geçtim. Annem kahvaltı hazırlıyor çiçek abla da yardım ediyordu. Abim hala uyuyor olmalıydı.

" Günaydın."dedim.

"Günaydın Aylinciğim." dedi çiçek abla üstündeki eşofman takımıyla.

Çok tatlı duruyordu. Dün akşam rahat etmesi için kendi kıyafetleri verdim ama çiçek ablaya göre zayıf olduğum için olmadı. O orta bir kiloda ve ona yakışan vücut hatları vardı. Bu yüzden ağabeyim kendi kıyafetini vermişti. Ona bol gelen eşofman takımı içinde gerçekten çok tatlı duruyordu.
"Günaydın kızım." dedi annem.

"Yardım edecek bir şey kaldı mı?"

" Yok annem sen abini uyandır da gelsin kahvaltı etsin." dedi annem.

"Çiçek abla sana gider misin ? Abimle uğraşmak istemiyorum."dedim.

" Ben mi ? Olur mu öyle şey." dedi itraz ederek.

" Evet lütfen sen git uyandır ben gitsem iki saat yastıkla bana vuruyor. Hadi lütfen." dedim gözlerimin irileştirirken.

Anneme baktım gülümsüyordu. Çiçek abla bir bana bir anneme bakıyordu.

"Tamam o zaman ben gideyim." dedi.

" Çok teşekkür ederim."

" Rica ederim canım." dedi ve kızaran yanaklarıyla yanımızdan ayrılıp gitti.

"Ah Aylin ah. Sen ne fenasın be kızım." dedi alçak bir ses tonunda.

"Aman anne bunal birbirine açılmaz böyle giderse. Eh işte bize kaldı." dedim.

"Yakında gelinin olacak inşallah Mine Hanım."dedim ve gülerek annemin yanağından makas aldım.

"İnşallah ya ben Çiçek kızımı çok seviyorum."dedi annem.

" Hadi otur onlara gelir birazdan."

Annemin dediğini yapıp oturdum, kahvaltımı yapmaya başladım. Annem de karşımdaki yeni alınca o da başladı yemeğe. Nerdeyse yirmi dakika oldu ikisi de gelmemişti.

" İyi ki sadece uyandır dedim." dedim.

Annemin içtiği çay boğazına kaçtı öksürükler içinde gülüyordu peçete uzattım hemen.

"Anne yavaş . İyi misin ?"dedim.

Annem peçeteyi aldı gülmeyi bırakmıştı zor olsa da.

"Kızım niye böyle diyorsun? Bu aralar o dilin çok uzamış bak." dedi. gülümseyerek .

Ben bir tek annemin yanında rahat konuşabiliyordum kendimi annemin yanında özgür hissediyordum.

İçeri Çiçek abla arkasında da abim geldi. Çiçek abla gözleri yerde, kızarmış yüzüyle sandalyeyi çekip oturdu. Abim onun aksine yüzünde büyük bir sırıtışta yerine oturdu. Çiçek ablanın karşısına.

Ay Işığı (ARA VERİLDİ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin