Bölüm 15 - Kapı Sesi

47 4 0
                                    






"Evde tek başına kalabilecek misin?" diye sordu Baran büyük bir ilgiyle.

Bana çocukmuşum gibi davranması göz devirmeme sebep olmuştu.

"Ben daha önceden de tek yaşıyordum biliyorsun değil mi Baran?" diye cevap verdim ona.

"Biliyorum ama.." dediğinde sözünü nazikçe böldüm.

"Merak etme. Kapıyı kilitleyeceğim ve camları kontrol edeceğim. Çok geç olmadan da yatacağım."

Son cümlem alaya dönüşmüştü.

Baran tatmin olmamış bakışlarla bana baktı ama sonra ikna olmuşçasına nefesini verdi.
"Bir şey olursa ara."

Ona kafa salladım. Beni düşünmesi fazlaca hoşuma gitmişti. Eğer böyle devam derse şımaracaktım.

Defne bana sıkıca sarıldı. Geri çekildiğinde üzgünce gözlerimin içine baktı.

"Keşke sende benimle gelsen." dedi.

Bu düşünceli hali gülümsememe neden oldu. Fakat ikisininde böyle üzerime titremelerini tuhaf bulmuştum. Sonuçta Defne bana taşınmadan önce uzun bir süre tek başıma yaşıyordum ve öyle büyükçe, ciddi bir olay da yaşamamıştım.

"Ya saçmalama, hadi sen beni merak etme. Git, eğlenmene bak." dedim gülerek.

Gülümseyerek karşılık verdi ve tekrar sarıldı bana. "Fazla geç kalmam."

Benden ayrıldığında ayakkabılarını giymeye koyuldu.
Aras çoktan ayakkabılarını ayağına geçirmiş kapının dış tarafında dikiliyordu.
Bana uzanarak saçlarımı karıştırdı.
"Dikkat et kendine cüce. Yarın görüşürüz."

"Ya Aras.." diyerek elini sertçe çektim. Gülümsedi ve bana göz kırptı.
Gıcıktı, saçma espriler yapıyordu, gereksiz imalarla beni utandırıyordu falan ama iyi çocuktu Aras. Bunu gözlerinden görebiliyordum. Bir olay karşısında güvenilir nadir arkadaşlardandı.

Üçünü de uğurladıktan sonra kapıyı kapattım ve sırtımı demir kapıya yasladım. O an içimde bir boşluk hissi oluştu. Ev derin bir sessizliğe gömülürken kendimi feci yalnız hissettim bir anda.
Ve sonra beni ele geçiren bir duygu daha oluştu. Korku..

Hayır, korkacak bir şey yoktu ki şu an?
Niye korkuyordum?
Belki de yalnız kaldığım için böyle hissetmeye başlamıştım.

Başım ağrıyordu. Ellerimle şakalarımı ovdum. Belki ilaç içsem daha çabuk geçerdi. Bu düşünceyle yaslandığım yerden doğruldum ve mutfağa gittim.

Buzdolabının kapağını açarak kendime bir ağrı kesici aldım ve büyükçe bir bardağa su doldurarak hapı yuttum. Suyu bitirip boş bardağı tezgaha koyarken gözüm bulaşık makinesine kaydı.
O an aklıma Baran geldi.
Bu aptal düşünceyle birlikte sırıttım.

Salak şey, makineden çıkan sıcak buhar yüzünden yüzünü yakmıştı.

Yakınlaşmıştık.

İlk defa ona bu kadar yakın olmuş, sıcaklığını tenimde hissetmiştim. Gözlerimle yüzünü derinden inceleme fırsatı bile yakalamış ve o an bu fırsatı değerlendirmiştim.

Sol gözünün altındaki beni farketmiştim. Beni büyüleyen küçük ben...

Bu düşüncelerle birlikte sırıtıyorken gülüşüm yavaşça yüzümden silindi.
Baran'a güveniyordum. Fakat arkadaşça. Yani bir sıkıntım, bir derdim olursa bana destek çıkacağını biliyordum. Aras'ta öyle.
Fakat Baran farklıydı.

Aşk konusunda..

Sanırım kalbimi ona açmak konusunda kararsızdım. Güven problemim vardı. Sonuçta geçen sene aldatılmıştım ve konu erkekler olunca biraz kararsızlıkla yaklaşıyordum.

KÂBUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin