Bölüm 3 - Gizemli adam

87 9 21
                                    

 

   Sabah alarmının çalmasıyla yorganımla birlikte yere kapaklanmam bir oldu. Güzel bir güne yine güzel bir şekilde başlamıştım(!)

Bugün Defneyle buluşmam vardı -ve de Baranla-

Hemen kahvaltı yapıp hazırlanmam gerekiyordu. Eğer bu sefer de geç kalırsam ölümüm Defne'nin elinden olacaktı.

  Yataktan kalkıp banyoya attım kendimi. Kısa, sıcak bir duşun ardından odama geçip hazırlandım. Giyinmeyi kahvaltıdan önce yapmaya karar verdim. Çünkü genelde hazırlanmam daha uzun sürüyordu. Dolabımın kapağını açıp üstümde havluyla ne giyeceğimi düşünmeye başladım. O an inanılmaz bir ağrı başıma vurdu. Çok şiddetliydi. Açlıktan herhalde diye düşünerek fazla umursamadım. Dolabımdan rastgele kıyafet alarak giyindim.

  Altımda buz mavisi bol kot pantolon üzerimde ise siyah beyaz çizgili uzun kollu bir crop vardı. Saçlarımı kurutup açık bırakarak düzleştirdim. Çok fazla özenmedim. Çünkü başıma giren bu korkunç ağrı tüm modumu düşürmüştü bir anda. Yüzümü de hafif renklendirerek alt kata indim.

Mutfağa girdiğimde dolabı açtım. Ne var ne yok diye bir bakındığımda çok da bir kahvaltılık seçeneğim olmadığını gördüm. Dönüşte markete uğramayı aklıma not ettim. Dolaptan zeytin kasesini çıkararak masaya oturdum ve ekmekle bir kaç lokma bir şey atıştırdım.

  Artık evden çıkmam gerekiyordu. Çünkü daha köpeğim Lokum'u ablamın evine bırakacaktım. Onu ne kadar özlediğinden falan bahsedip beni arıyordu çünkü ablam.
Soğuk olur düşüncesiyle deri ceketimi ve siyah converselerimi de giyip evden çıktım.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~


  Lokumla vedalaşıp ablamgilden ayrıldım. Buluşma yerimize yani sinema kapısına koşmaya başladım. Evet kelimenin tam anlamıyla koşuyordum. Çünkü 15 dakika geçmişti bile. Sinema çok uzakta olmadığı için şükrettim. Yoksa şu an otobüs bile bekliyor olabilirdim.

  Sinemanın önünde Baranla Defneyi gördüğümde geri dönme isteğimi bastırarak onlara doğru gittim.

Defne beni görünce üzerime atlayarak sıkıca sarıldı.
"Günaydın, nerelerdesin sen be kızım?"

Gülümseyip sarılışına karşılık verdim.

"Üzgünüm Lokum'u ablamgile bıraktım. Çok beklettim mi?" dediğimde kafamı Baran'a çevirdim.

Haftalardır yüzünü görmüyordum. Sıcacık gülümseyerek bana sarıldı.
" Merak etme şaşkın, çok değil." dediğinde içim eridi.

Baran'ın anneannesi hasta olduğu için 2 haftadır onun yanında başka bir şehirdeydi. Onu özlemiştim. Sarılışına karşılık vererek kollarımı boynuna doladım.

Geri çekildiğimde " Anneannen nasıl?" diye sordum.
" Biraz daha iyi, teşekkürler" dedi.
Karşılık olarak gülümsedim.

Baran gözlerini benden çekmediğinde bende gözlerimi ondan alamadım. Yeşil gözleri gitgide koyulaşıyordu. Öyle derin bakıyordu ki..

Bakışmamız Defne'nin konuşmasıyla son buldu.

"Bu arada kombinlerinizin çok güzel." dedi
kaçarcasına sinema kapısından içeri girerken. İkimizde birbirimize baktık. Baran da deri ceket giymişti. Metalik gri tişört ile altında koyu renk siyah bir kot vardı.
Birbirimize bakarak gülüştüğümüz sırada sinemaya girdik.


  ~~~~~~~~~~~~


  Sinema koltuğuna oturmuştuk. Film başlamak üzereydi. Ortak kararla aksiyon filmi seçmiş mısır ve kolalarımızı alarak erkenden yerimize yerleşmiştik. Fakat içeri girdiğimden beri bir huzursuzluk vardı içimde. İzleniyormuş gibi hissediyordum.

Abur cubur almaya gittiğimizde bir adam dikkatimi çekmişti. Uzun boylu, yapılı, iri yarı bir adamdı. siyah bir pantolon ve siyah bir kapüşonlu giymiş şapkasını da -yüzünü de örtecek bir şekilde- kafasını kapatmıştı. Gözlerini göremiyordum. Bu yüzden bana mı bakıyor yoksa arka tarafıma mı anlayamadım. Tedirgin olmuş ve o an yanımda duran Baran'a daha çok sokulmuştum.

  Fakat beni daha tedirgin eden bir şey daha vardı. Hatta korkutan. Çünkü o adam tam arka çaprazımda oturuyordu ve delici bakışlarını sırtımda hissedebiliyordum.

Film başlamak üzereydi. Baran huzursuzluğumu hissetmiş olacak ki kafasını bana çevirdi.
" İyi misin?"

Onun da keyfini kaçırmamak için tam arka çaprazımızda duran siyahlı gizemli adamdan bahsetmedim ve gülümsedim.
  " İyiyim."

~~~~~~~~~~~~


  Film başlayalı 20 dakika olmuştu. Filme kendimi veremiyordum. Aklım arkamızda oturan siyahlı adamdaydı. Defne ve Baran'ın filme odaklanmış olduğunu gördüm.

Mısırım bitmişti. Kalkıp bir daha almak istedim. Hem bu bahaneyle arkamızdaki adama tekrar bakabilirdim. Çünkü deli gibi merak ediyordum.

Evet, hem tedirgin oluyor hem de meraklı davranıyordum, tamam kabul!

" Ben biraz daha mısır alacağım. İstediğiniz bir şey var mı?" diyerek ayaklandım.

Defne öyle bir heyecanla filmi izliyordu ki beni duyacak gibi değildi. Baran'a döndüm. Yeşil gözleri benim üzerimdeydi.

" Seninle gelmemi ister misin?" dedi büyük bir ilgiyle. Düşünceli çocuk!

" Gerek yok bir koşu gidip gelirim." diyerek gülümsedim. Çıkış kapısına yöneldiğimde adamın orda olmadığını gördüm. Bunun üzerine fazla düşünmedim ve hızla salondan çıktım.

  Yiyecek-içecek standına göz gezdirdiğimde önümde biri vardı. Sıramı beklerken başka ne alabilirim diye bir düşündüm.
Tam bana sıra geliyordu ki önümde ki adamın arkasını dönüp yanımdan geçeceği sırada sert bir şekilde bana çarpmasıyla neye uğradığımı şaşırdım.

Büyük bir öfkeyle " Hey, dikkat etsene!" dediğimde adamın da bana dönmesi ve suratıma bakmadan anında benden uzaklaşması bir oldu. Çünkü bana çarpan adam o beni korkutan gizemli adamdı. Ben bunu farkettiğimde ise benden anında uzaklaşmıştı.






-BÖLÜM SONU-






- Merhabalaarrrr. Artık sık sık bölüm atmaya çalışacağım. Çünkü hikayenin hızlı bir şekilde devam etmesini istiyorum.

Sizce o gizemli adam kimdi?

Baran' ı nasıl buldunuzz?

Düşüncelerinizi ve yorumlarınızı merakla bekliyorumm.

İnstagram hesabım:
Main: seherayy.kuss
Kitabın sayfası: seheraykus22

Oradan spoiler paylaşıyorum. Kendinize dikkat edin seviliyorsunuz. Öptüm by :)))

KÂBUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin