Arkadaşlar hikayemi okuyup voteleyip yorum yapmayı unutmayın lütfen 🙏
***
Gecenin bir saati hala çalışıyordum içerde, lüks kıyafetli zengin giyimli, alımlı pek çok kadın ve erkek vardı. Aşırı pahalı takım elbiseleriyle oturan sanki küçük dağları ben yarattım dercesini omuzları geniş dik bakışlı adamlar oturuyor karşılarında kibar görünen ama kibarlıktan bir o kadar uzak kadınlar oturuyordu , bazıları yemeğini yiyor bazıları sohbet ediyordu. Bense resepsiyon da karşılama görevlisiydim ne hoş bir iş ama sahte ve yapmacık bir gülüş ile insanları yönlendiriyor kısa bir selam veriyordum bazıları sıcak bazıları soğuk bazılarıysa sadece agresifti... Yoruluyordum ama gülüşüm hiç bozulmadan devam etmek zorundaydım , sürekli güler yüzlü davrandığım için bazı yavşaklarla muhatap olmak zorunda kalıyordum ama halletmesi zor değildi tabii...İş çıkış saatime yaklaşmıştım , İstanbul 'da lüks bir mekanda çalışıyordum çok yoğun ve yorucu geçiyordu günlerim , bu işe torpille girmiştim ne kadar trajikomik değil mi garson olmak için bile torpil gerekiyordu çünkü burası lüks bir mekandı. Bu işten önce iki iş birden yapıyordum aileme yardımcı olmak ve okumak için para biriktirmeye çalışıyordum . Annem kalp yetmezliği hastasıydı, abim de özel bir şirkette güvenlik görevlisiydi, bu ekonomide çok zorlanıyorduk açıkçası annemin ilaçları çok pahalıydı 6 yaşında bir yeğenim vardı ve yengem şimdi de ikinciye hamileydi . Okumayı o kadar çok istiyordum ki geçen yıl çok iyi bir puanım vardı o zaman tercih yapsam çok iyi yerlere gidebilirdim ama annem çok hastaydı anneme bakıyordum yengem bu konuda pek de istekli değildi , abimle kavga edip duruyordu " hizmetçi miyim ben ne kadar yoruluyorum farkında mısın? Kardeşin baksın işi ne? Onun da annesi" Ne okulu , okumasıyla mi uğraşacağız bir de zaten kıt kanaat yaşıyoruz... Sürekli böyle diye diye kavga ediyorlardi abimde ona bir şey diyemeyip bana sarıyordu. Daha 20 yaşındayım ve hayatın acımasız yüzünü şimdiden gördüm geçim sıkıntısı nasıl bu kadar büyük bir sıkıntı yaratıyordu, okumama bile nasıl engel oluyordu. Oysaki en büyük hayalim di Peyzaj mimarı olmak çok güzel yerler planlamak , çiçekleri , ağaçları doğal olan herşeyi o kadar çok seviyordum ki ama bu hayalim için birikim yapmam gerekiyordu.
Üşümeye başlamıştim elerimle kabanımi kavrayıp önümü daha da kapatarak ısınmaya çalışıyordum , durağa gelmiştim , birazdan dolmuş gelirdi.
.....
Eve gelmiştim beni yine minik civcivim karşıladı halacim diye boynuma atladı, beni çok seviyordu bende onu çok seviyordum.
" Günün nasıl geçti"
" Yorucu, çok yoruldum yenge"
"Yemek hazır hadi gel biraz ye"
" Uyuyacağım yenge "
" Meyra gelsene biraz da sohbet ederiz canım "
Yavaşca masaya oturdum yengem önüme yemek koydu ne konuşacağını gayet iyi biliyordum aslında her zaman söylediği şeyler" kendine zengin bir koca bul " lüks bir yerde çalışıyorsun" güzelliğini kullan .... Bla blaa vesaire şeyler.Yavaşca yemeğimi yiyordum.
"Eee yok mu birileri kız anlat"
" Yok yenge, kimse yok hayatımda"
" Bak Meyra çok güzelsin biraz bu güzelliğini kullan canım, zengin bir koca bulup bu evden gidersin bizim de hayatımızı kurtarırsın hmm fena mı olur kız" dedi çarpık bir gülüşle.
" Her şey güzellik değil yenge , o zenginler sadece benimle gönül eğlendirir ,tek gecelik görür kim evlenmek ister ki bir üniversite bile okumamış birine evlilik gözüyle bakmazlar."
" Aşık olurlarsa, bak okul fln mi dinlerler "
" Of of yenge aşk diye bir şey mi var Allah aşkına, istemiyorum tamam mı kullanıp atarlar beni yenge "
Sinirden yüzüm kızarmıştı
"Niye sinirleniyorsun kendine gel , durumumuzu görmüyor musun , zengin ortamlara giriyorsun kendi hayatını kurtarırsın benimkini değil!!
" İstemiyorum yenge benim öyle şeylerde gözüm yok tamam mı lütfen bir daha da sorma!Diyerek odama gitmiştim üstümü çıkarıp pijamalarımı giydim , odada civcivimle beraber kalıyorduk. Bazen benim yatağıma geliyor beraber uyuyorduk , bugün kendi yatağında uyumuştu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kiralık Gelin
General FictionÇaresizlik elle tutulur bir şey değildi ama şuan sanki bu çaresizlik kalbime batan bir hançer gibiydi ruhumu sıkan bir eldi ve ellerinden kurtulamıyordum ... Belki de tek çıkış çaresizliğin getirdiği çareye teslim olmaktı , bu teslimiyet ruhumu yara...