Arkadaşlar lütfen sınır koymak istemiyorum ama lütfen emeğimi es geçmeyin oy verin lütfen ✓✓
*****
Hastaneye gelmiştim annemin yanımda olduğunu hissettmek üzerime sinen kasveti atmak için hızla koridorda ilerliyordum , annem hala yoğun bakımdaydı onu görememek içimi acıtıyordu, kaybolmuş gibi hissediyordum onu kaybetmeyi düşünmek içimde bir şeyleri koparıyordu. Doktorla görüşmek için odasına gittim durumunun iyiye gittiğini öğrenmek istiyordum eğer iyi olduğunu bilirsem üzerime çöken çaresizlik hissini bertaraf edebilirdim.
Odaya girdim Doktor oturmuş önündeki dosyayı inceliyordu.
"Merhaba Altan Bey ."
"Merhaba "dedi tanımamış gibiydi.
"Hastanız Güzide Keskin' in kızıyım"
"Güzide Keskin" diye mırıldandı, hatırlamaya çalıştı , bir kaç dakika bekledi sonra kafasını indirip "Evet hatırladım acilen ameliyat olması gereken , durumu kritik olan hastam" dedi yüzüme bakarak .
Böyle demesi içimde bir şeyleri tetiklemişti sanki.
"Ameliyatı için gereken parayı umarım .... dedi mahçup bir sesle bakışlarımı kaçırmam onu susturmuştu."Bakın hanımefendi dedi annenizin acilen ameliyat olması gerekiyor, yani bu ameliyat olmazsa daha fazla böyle devam edemeyecek" .
"Lütfen kusuruma bakmayın size bu şekilde söylemek istemezdim ama durum bu.. "dedi sakince .
"B-ben bunu çözmeye çalışacağım" dedi sesim titremişti."Pekala "dedi" çok az zamanımız kaldı lütfen öyle düşünerek hareket edin "deyip önündeki dosyayı incelemeye devam etti.
"Peki "deyip yerimden kalktım sonra da dışarı çıktım nefes alamıyordum doktorun söylediği şeyler sanki kalbimden bir şeyler koparıyordu.Gözlerim dolmuştu, üzerimdeki çaresizlik sanki canlanmış boğazımı sıkıyordu nefes alamıyordum, hastaneden koşarak kaçıyordum .
Burada nefes alamıyordum, ağlamak bile çok güçtü sanki boğazıma bir el yapışmış ne nefes aldırıyor ne de öldürüyordu.
......Boğazın karşısındaki banklardan birine oturdum yavaş bir rüzgar esiyordu.
Gözlerim yanıyordu hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyorum ama ağlayamazdım bu kadar çaresiz olmamalıyım, çaresiz olamam diye fısıldadım çaresiz değilimm...
Bir Hıçkırık...
Bir hıçkırık daha...
........
Bazen çareler , çaresizlikten doğar asla yapmam dediğin şeyi yaptırır insana ve bana da yaptırıyordu belki kaderin bir oyunu belkide şans ama bu karar bana her zaman en çaresiz anımı hatırlatacaktı biliyorum.
Telefonumu elime alıp yengemi aradım.
"Alo..."
"Yenge ben ....."
"Ben evlenmeyi kabul ediyorum..."
Dedim tükenmiş sesimle sanki nefes alamıyordum, içime batan bir şeyler vardı ama bunları görmezden gelmek zorundaydım annem için dedim fısıldayarak...
.......
Bana evin daha doğrusu yalının konumunu atmışlardı oraya gitmem gerekiyordu, sadece benim kabul etmem yetmezdi onların da beni beğenmesi gerekiyordu.
Bunun için dua edecektim her şey annem içindi..
Çantamdan aynamı çıkarıp kendime baktım ela gözlerim ağlamaktan kızarmış, dudaklarım kurumuştu.
Böyle karşılarına çıkmak istemedim.Bir cafeye girip kahve içtikten sonra lavabosuna geçip biraz dudak balımı sürdüm çantam da makyaj malzemesi yoktu zaten pekte makyaj yapmazdım. Saçlarımı açıp hafifçe parmaklarımla tarayıp biraz şekil verdikten sonra aynaya tekrar baktım daha iyi görünüyordum.
Böylece o yalıya gitmek için hazırdım.
.....
Yalının önündeydim kocaman demir bir kapı ve yanında iki tane yapılı adam vardı. Kapıya yaklaşınca bir tanesi ne vardı der gibi baktı.Bende burada Aşçı olan Aynur teyzenin yeğeni olduğumu söyledim.
"Haberi var geleceğinden" dedim yavaşça.
Bana baktı sonradan , içeriye telefon etti ve girmeme izin verdi.
Yalıya girdiğimde Aynur teyze beni karşıladı, hemen koluma girip hoşgeldin canım dedi.
Beni mutfağa alıp " Bak Meyra akıllı uslu bir kız ol Firuzan Hanım seni beğenip kabul etsin bu büyük bir şans senin için "deyip iki elini yanağıma koydu .
Bende" tamam "dedim yapicam içimden beni beğensin diye dua etmeye başlamıştim bile bu benim değil annemin de tek şansıydı
Elini yavaşça koluma koydu ve beni salona doğru götürdü.
Salonda iki kadın vardı biri oldukça yaşlı ama dinç denebilecek kadar diri görünüyordu.Diğeri ise daha genç ama 20lerinin sonunda gibiydi . Omuzlarında biten siyah dalgalı saçları vardı üzerinde ise yeşil bir elbise vardı , hafif doğal görünen bir makyajı vardı dudağı parlıyordu çok soft görünüyordu. Ama bakışları zehirli bir yılanın bakışlarından farksızdı. Sert ve insanın içini delip geçen bakışları vardı.
Aynur teyze yaşlı olan kadına yaklaşıp bir şeyler dedi ben daha kapının önünde bekliyordum onları görüyordum onlar da beni .
Yaşlı olan kadın adının Firuzan olduğunu öğrendiğim yavaşça içeri gel diye seslendi bana .
Bende küçük adımlarla içeri geçtim.Aynur teyze çıkmıştı bile.
Karşısına kadar geldiğimde "geç otur "diyerek koltuğu işaret etti.
Yavaşca oturdum.....
"Adın.. Meyraa değil mi?
"Evet "dedim bana bakan yaşlı kadına.
"Meyra dedi yavaşça bu evliliğin neden yapıldığını biliyorsun değil mi?
"Biliyorum efendim deyip başımı salladım?
"Bize bir evlat verdiğinde 1 milyon alacaksın dedi sakince..."
Şaşırıp kalmıştım bu kadın bir evlat verdiğinde diyordu , doğurduktan sonramı verecekti parayı ,korkuyla yerimden sıçradım bu paraya şimdi ihtiyacım vardı.Karşımda ki kadın tepkime karşı tek kaşını kaldırıp "tabi paranın yarısını nikahtan sonra da verebiliriz "dedi.
"B-benim kusuruma bakmayın lütfen, bu paraya annemin ameliyatı için çok ihtiyacım var daha erken..." dememe kalmadan yanındaki genç kadın sözümü kesti ...
"Bu ne cürret !!
"Daha seni kabul etmedik bile , sağlık sorunun olabilir, sağlıklı bir evlat doğurup, doğurmayacağını bile bilmiyoruz "dedi hiddetliydi!! kahverengi gözleri öfkeden parlıyordu.
Gözlerim dolmuştu..."Ö-özür dilerim "dedim sesim titremişti..
"Yeşim..."
"Sakin ol "dedi Firuzan Hanım.
"Onunda kendince sebepleri var tabii."
"Kızım "dedi yavaş ve sakin konuşuyordu." Ağlama "dedi . Oysaki ağladığımın bile farkında değildim öyle diyince elimle hemen gözyaşlarımı silmeye çalıştım.
"Bizimde bu konuda kararsız olduğumuz doğru bize uygun bir gelin değilsin.""Tek istediğimiz bir bebek bunun içinde sağlık kontrolünden geçmen lazım ve bu kontrolden önce seni gelinim olarak kabul edemem."
Korkuyla ona doğru baktım yaşlı gözlerimle ona yalvarır gibi bakıyordum."Ama gelinim olamazsan bile annen konusunda sana yardımcı olurum" dedi.
Sevinçle ayağa kalkıp hızlıca elini öptüm teşekkür ederim diyerek ağlıyordum.
Bu hareketim onu şoka uğrattı. Ama hemen toparladı.
"Otur kızım şimdi bize biraz kendinden bahset..."
"Adım Eflin Meyra Keskin" diye başlayarak kendimden, ailemden bahsettim.Yeşim denen kadın, anlattıklarıma yüzünü buruşturuyor arada tek kaşını kaldırıp tepki veriyordu ama Firuzan Hanım tepkisizce beni dinliyor ve hiç bir şey demiyordu.
Anlatıcaklarım bitince de bir şey demediler ikisi de.Firuzan Hanım bana bakıp "bugün bir işin yoksa şoför seni hastaneye götürsün sağlık kontrolünden geçmen lazım, doktorumuz seninle ilgilenecek" dedi.
Bu kadar hızlı olmasını beklemiyordum ama ne kadar hızlı o kadar iyi çünkü geçen zaman değildi annemin ömründen; ömür gidiyordu."Tamam" diyip başımı salladım.
"Tabbi birde bekaret testi yapılacak!! umarım senin için bir sorun olmaz "dedi zehirli kahvelerini üzerime dikip bu nedense içimde tuhaf duygulara sebep olmuştu gözlerim yanıyordu.
"Sen gelinimin kusuruna bakma Meyra "dedi.
"Sorun yok "deyip başımı iki yana salladım .
"Peki o halde."
Deyip bana arabaya kadar eşlik etti. Şoföre gerekli talimatları verdikten sonra bana kocaman gülümseyerek gitti.
.....
Hastane faciasından sonra eve gelmiştim pek çok test yapıldı, bekaret testi de dahil ama üzülmemem gerekir değil mi? sonuçta bunu para karşılığında yapıyorum ve onların da kendince haklı sebepleri vardı.
Yatağıma uzanıp beni aramaları için dua ettim .
Yarın herşey değişebilirdi.*****
Bölümü nasıl buldunuz ✓✓
Düşünceleriniz nelerdir??
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kiralık Gelin
Ficción GeneralÇaresizlik elle tutulur bir şey değildi ama şuan sanki bu çaresizlik kalbime batan bir hançer gibiydi ruhumu sıkan bir eldi ve ellerinden kurtulamıyordum ... Belki de tek çıkış çaresizliğin getirdiği çareye teslim olmaktı , bu teslimiyet ruhumu yara...