1.2K 85 7
                                    

Uykunun kollarından kalkmamak için girdiğim çaba pozisyonumu pencere çevirmemle imkansızlaşmıştı. Kolum, vücuduma fazla gelen sakinleştirici yüzünden ağrıyordu. Buna rağmen, kızımın tişörtünü burnumdan çekmeyi bir an bile düşünmemiştim. Gözlerimin ağırlığına rağmen, belki de Mona'nın kokusundan aldığım destekle pencereden gözüken Ay'ı görebildim.

Gece yarısı olduğunu düşünüyordum; Ay en parlak zamanlarındaydı.

Yıldızlar, bir yıl önce gördüğümden daha müptelayi parlıyordu. Son günümüzde o sevilen tek ninnisini, Tanrı duymuştu. Sadece kafamdaki soru işaretlerinin sonlanması gerekiyordu, yıldızları parlatması için.

Sadece birkaç saat önce elime aldığım Mona tişörtü ve Sarı saçlı o kahramanla soru işaretlerimin sadece noktası kalmıştı. Bebeğim, iyiydi ve mutluydu; benim için daha fazlası gerekmezdi.

Şimdi yıldızlar daha parlaktı; çünkü Tanrı bizi görmüştü.

*

Sabah kahvaltısından sonra oturduğum o dev odayı yine sese boğacak anahtar sesiyle tişörtü göğsüme bastırıp kapıyı inceledim.

Yüzü zayıf, gözleri ela, esmer bir kadın; elinde tuttuğu tepsiyle gülümseyerek bana ilerledi. İlk korkuyla sinmeye çalıştım, sonra ilaç olduğunu fark edince girişimimi iptal ettim. Oda aydınladığı zaman kolumun morardığını fark etmiştim. Sürekli aldığım sakinleştiricilerden kaynaklandığını düşündüm.

Hemşire, önüne düşen perçemini geriye itti ve jelatininden çıkardıği hap, bir bardak suyu bana uzattım. Sessizce teşekkür ettim. "Sadece ağrıların için" diyerek sonradan farkına vardığım sorunun beklediğim yanıtını vermişti.

Bardağı uzattım. "Dün Sarışın bir çocuk geldi ve beninle konuşmak istediğini söylemişti." bardağın dibinde kalan suyu içtim. "Hemşire bana sakinleştirici verdi; fakat o tekrar geleceğini söyled-"

"Bilmiyorum," dedi ve elimden aldığı bardakla gidecekken arkasından seslendim:

"Tuvalete girmem gerekiyor."

Hemşire, cebinden çıkardığı anahtarla kapısı eskimiş tuvaleti açtı. Ona doğru yürürken bacaklarım, aldığım darbe yüzünden tutmuyordu. Hemşire durumu fark edip yanıma geldi ve fayansları çatlamış ufak tuvalete kadar eşlik etti.

*

Yine yatakta, Mona'nın tişörtündeki kek karışımı lekesine gülüyordum. Kim bilir nasıl yaramaz olmuştu...
Elimle tişörtü okşayıp tekrar burnuma yaklaştırdım. Limon ve papatya kokusu burnuma dolmuştu.

Koridordan bağırışlar geldiğinde korkmuştum. Ardından sesler tam kapını ardından gelince tişörtle birlikte ayağa kalktım ve minik dolabın arkasına çöktüm. Komik durabilirdi; ama Aster geldiyse rezil olmayı göze alabilirdim.

Kapı açıldı ve bir süre sessizlik oldu. Kendime çektiğim dizlerimi sıkı sıkı sarmaladım.

Hemşirenin sert sesi duyuldu. "Aethelind!"

Dizlerimi serbest bırakıp tişörtü sıkı sıkı tuttum. Mona'dan tek kıymetlimdi.

"Aethelind, ses ver!"

Korkuyordum. Benle oyun oynuyorlardı. Aster buraya gelecekti.
Gözlerimi sıkıca yumdum. Kapı sesi geldiğinde kalkmadım; kalkacak kadar aptal değildim.

"Ah, zeki kız," dedi Hemşire.

Adım sesleri bir süre fayanslardan yükseldi, kesildi. Bir erkek, hemşireye bir şeyler dedi; ama duymuyordum.

"Şey, ıhm. Aethelind, ismin bu idi değil mi?"

Yüzümü buruşturdum. Bu yalaka kimdi böyle? Sesi bir erkekle bir kadının arasında kalmış gibiydi.

"Mona'nın tişörtünü getir-"

Birden dolabın arkasından çıkıp önlerinde durduğumda çocuğun yarıda kesilen konuşmasından kalma ağız açıklığı ve sonrasında değişik bir hâle bürünen suratını gördüm.
Sessizlikten kurumuş dudaklarımı yaladım ve tişörtü daha sıkı tuttum.

Sadece çocuğuma bakmıyordu; beni de ziyaret ediyordu. Doğrusu ziyaret sözünü tutmuştu. Bana Mona'nın kokusunu ve sonrasında cenneti vermişti.

Cennet annenin ayakları altındadır. Akıl hastanesi, cennet gibi durmayabilirdi. Ama onun kokusu ve ruhani rahatlığı, bir yabancı tarafından bana verilmişti.

Şimdi, daha feci bir şekilde bu çocuğa hayran kalıyordum.

*

Yeni ve kalıcı (?) kapağımız nasıl? Jdjdjf

Biraz kısa oldu çünkü kurgunun devamı biraz silik. Belirlemek için biraz düşünmem gerekiyor.

Nedense bana Yeşilçam filmi gibi geliyor, bu hikaye.

Kısalığına rağmen, umarım beğenirsiniz.

Eğer içinizde oy vermeyenler varsa, vermelerini rica ediyorum. Watty yarışmasına katıldım ve o yüzden oylar çok önemli, sizi seviyorum ♡

Medya @JBiebsRauhl yapımı. Teşekkürler yavru ❤❤

mom ∴ justin bieberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin