•Anılar•

22 6 70
                                    

4 Yıl Önce

Maki'den

Sonunda beklediğimiz büyük gün gelip çatmıştı. Ne miydi bu büyük gün? Mezuniyet günümüz tabiki. Liseye Almanya'da başlayıp, Japonya'da devam etmem benim için biraz zor olmuştu. Ama arkadaşlarımın hakkını da yememem lazımdı bu konuda. Özellikle Taki bana okula alışmam konusunda çok büyük yardım etmişti. Aynı şekilde EJ'da benim gibi ülkeye yabancı olduğundan onunla rahatlıkla bu konu hakkında konuşabiliyordum. Ve Harua... İlk başlarda çok soğuk biri olduğunu düşünmüştüm. O yüzden yanına yaklaşmaktan çekiniyordum biraz. Ama o gün... Beni daha fazla dayak yemekten kurtardığı o günden sonra anlamıştım nasıl biri olduğunu.

"SONUNDA KURTULDUK BU CEHENNEM AZABINDAN! Ama yine de özleyeceğim... Az şey yaşamadık şu 4 duvar arasında." demişti Taki gülerek. Ben onlardan iki yıl sonra gelmeme rağmen mükemmel anılarım olmuştu bu okulda.

"EJ erken mezun olup kurtuldu ama. Sahi o nerede lan? Bugün bizi görmeye geleceğini söylemişti."

"İşi çıkmıştır belki." dedi Harua. Bunun üzerine Taki telefonunu kontrol etti. Harua haklı çıkmıştı... Yarım saat önce gelemeyeceğini yazıp özür dilemişti.

"Neyse, o zaman bizde beraber kafeye gidelim mi? Bir şeyler içip kutlarız. Ne dersiniz?"

"Benim için sorun olmaz." Gözlerimi büyük bir beklentiyle Harua'ya çevirmiştim. Genelde böyle etkinliklere gelen bir tip değildi. Böyle şeylerin zaman kaybı olduğunu, onun yerine ders çalışacağını söyleyip dururdu hep. Ama üniversite çoktan bitmişti. Yani artık gelmemesi için bir engel yoktu, değil mi?

"Şey... Aslında benim önce Maki ile özel konuşmam gerekiyor, eğer izin verirsen Taki." Taki ile birbirimize bakmıştık. Taki'nin duymaması gerekecek kadar özel olan neydi?

"Peki, ben sizi şu ileride bekliyorum. Konuşmanız bitince gelirsiniz."  İkimizde başımızı sallamıştık. Taki yeterince uzaklaşınca da Harua konuşmaya başlamıştı.

"Bunu daha önce söylemek istemiştim ama yapamadım. Ve eğer şimdi söylemezsem bir daha asla söyleyebileceğimi sanmıyorum. O yüzden benim sözümü kesmeden dinle lütfen."

Yutkundu ve devam etti.

"Karakterim gereği çok sevecen bir tip sayılmam. Bu yüzden sana ilk başlarda biraz soğuk davrandığımın farkındayım. Ve bunun için üzgünüm."

"Sorun değil." demek istedim ama sözünü kesmememi istemişti. O yüzden hiçbir şey demeden onu dinlemeye devam ettim.

"Normalde ilk aşka inanmazdım. Hatta aşk veya hoşlantı kelimeleri bana çok saçma gelirdi. Ama seni gördükten sonra fikirlerim değişti. Uzun lafın kısası, uzun zamandır senden hoşlanıyorum Maki. Hatta muhtemelen seni gördüğüm ilk günden beri."

"Bunu söylemek utanç verici geliyor ama. Sevgilim olur musun? Tabi hemen cevap vermek zorunda değilsin, sadece söylemek istedim."

Yüzü kızarmıştı. Ama yüzü kızaran tek kişinin o olmadığına emindim. Ne demem veya ne hissetmem gerektiğini bilmiyordum. Çünkü ondan gerçekten böyle bir hamle beklemiyordum.

"Harua-" Sözümü bölen şey Taki'nin endişeyle yanımıza gelişi olmuştu. Kulağında benim telefonum vardı. Hayır, düşündüğüm şey olamazdı...

The Taste Of Killing Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin