Bedenimden titreme sesi gelince hızla yatakta oturur vaziyette doğruldum. Sezgin Hoca elini hızla üzerimden çekti. Cebimden telefonu çıkardım. Ekrana baktım, ekranı parmağımla sağa kaydırdım ve kulağıma götürdüm. Sezgin Hoca'ya sarıldım.
+ Efendim, Ayşe.
- Kanka, geldim bahçedeyim. Gelebilir misin?
+ Bana 5 dakika verir misin? Ondan sonra geleceğim.
- Tamam.
Ayşe cevap verdikten sonra telefonu kapattı. Kulağımdaki telefonu cebime geri soktum ve sağ elimi Sezgin Hoca'ya götürüp tekrar sarıldım.
- Bence ayrılalım, kız soğukta beklemesin. Konuşacak şeyleriniz var.
Kollarımı daha sıktım ve hiç bırakmayacak gibi o da aynı şeyi yaptı, ama sonra kollarını belimden çekti.
- Bırakır mısın artık?
+ Hayır.
Dedim ve boyuna daha çok sarıldım.
- Nedenini sorabilir miyim?
+ Hayır.
Sezgin Hoca, sıkılmış gibi derin nefesler aldı ve bıraktı.
- Benimle evlenir misin?
+ Ne!!
Gözlerim kocaman açıldı. Kollarımı boynundan çektiğim gibi hızla yataktan kalktım ve kapıyı açar açmaz odadan fırladım. Evin kapısından çıktığımda kapıyı arkamdan kapattım.
-Kız, ne oldu? Suratın beş karış.
+Hiç. Hadi sen ne gösterecektin, göster hadi.
Ayşe telefonunu çıkardı ve galeriye girdi, mesajları gösterdi.
+Sen ciddi olmazsın Ayşe. Sezgin Hoca neden yapar ki bunu, daha önce hiç tanışmadık bile.
-Ya seni tanıyorsa.
+Gerçi o ihtimalde var. Bir dakika ya, az önce onun telefonu babamı arayan da benimdi. Yoksa babamı da mı tanıyordu?
-Bence sülalenizi tanıyor desek daha iyi olmaz mı?
Bir anda gözlerim kararmaya ve başım dönmeye başladı ve gözlerimin önüne birkaç şey geldi.
---
-Buse, istersen şu soruyu da çözelim, birlikte sinemaya gideriz. Hem senin en sevdiğin türden yani korku filmi."
+Gerçekten gidecek miyiz?"
-Tabii gideriz, güzelim. Neden gitmeyelim, hadi çözelim soruyu, gidelim."
~~
Ayşe'nin dürtmesiyle gözlerimi açıp kapattım ve ona döndüm.
-İyi misin, kafanı tutuyorsun da?
+Evet, yani daha doğru, daha iyi olduğum günler olmuştu.
-Bak, iyi değilsen Sezgin Hoca'ya söyleyeyim, seni hastaneye götürelim."
+Off, Ayşe, iyiyim dedim ya. O kişi de gizemli kalsın, boşver. Zaten umurumda değil kim olduğu. Yeter ki karşıdaki kişi beni, onu sevdiğimi bilsin.
Cebimdeki telefonun titremesiyle elime aldım ve arayanı baktım. "Imprintbelali kullanıcı seni arıyor" yazıyordu. Yanıt tuşuna bastım ve kulağıma götürdüm.
-Nasılsın? Sesin soluğun çıkmıyor, yoksa bırakıp gittin mi?
+Sen beni tanıyorsun, bende seni tanıyorum güzel oyundu Imprint. Çocukken böyle sesleniyordum değil mi sana?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TARİH ÖĞRETMENİM
Literatura FemininaKüfür içerikli 👿😈 + Anne o nerede?? - Kim kızım? Ne yani, öylece yok mu olmuştu yoksa? + Babam? - Kızım, baban neredeyse 6 senedir yok. Neden burada olsun ki? Ne yani, yaşadığımız değerli anılar birden yok olup gitmiş miydi? "Ne dilediğine dikkat...