Tam gidiyorum, bana engel olan bir güç vardı. Sağ bileğime baktığımda hoca tutuyordu.
-Nereden anladın onun aldığını?
+Şüpheleri üstüne çekti. En son o kaldı sırada, bana biraz gıcık oluyor. Hatta beni hiç sevmez. Kendi yaptığı cezaları bana çektiriyor.
-Nasıl çektiriyor Buse?
+Beni kıskanıyor. Notlarımı, davranışlarımı... Hocalar ne kadar soru sorsa hepsinin cevabını bir çırpıda vermemi, yani kısacası her şeyi mi.
-Çalışkan bir kızsın yani.
+Evet hocam. Bu arada isminiz nedir?
-İsmim Sezgin ÇOŞKUNOĞLU.
+Tanıştığıma memnun oldum Sezgin hocam. Bileğimi bırakır mısınız? Yerime geçeyim artık.
Sezgin hoca bileğimi bıraktı, hızlı adımlarla Ayşe'nin yanına gittim ve oturdum.
-İlk ders boş geçti ama ikinci derse konuya giriş yaparız.
Boş gözlerle Ayşe'ye baktım. Ama Ayşe sağ elini çenesine koymuş, duvara bakıyordu. Yine düşüncelere dalmıştı. Omzuna dokununca titremiş gibi bana döndü.
-Efendim Buse.
+Ders ne?
-Ders mi?
+Kardeşim, iyi misin?
-Kanka, bu gün biraz iyi hissetmiyorum. Bazı ağrılarım var, sanırım bu gün kötü geçecek.
+Düşündüğüm şey mi?
-Evet, kanka. Ders mi sordun sen en son?
+Evet, ders ne?
-Tarih, kanka. İlk konu da Kurtuluş Savaşı olması lazım.
+Teşekkür ederim kardeşim. Şimdi duvarla bakışmaya devam edebilirsin, zil çalınca haber veririm.
Ayşe başını salladı, elini tekrar çenesine koydu, bakışlarını duvara çevirdi. Sağ elimi cebime soktum, telefonu çıkardım, sıranın üstüne koydum, Play Store'a girdim. Hiç duymadığım bir uygulama ararken önüme "Sktyre" adlı uygulama çıktı. Sağ elimi enseme götürdüm ve düşündüm. İndirmek ve indirmemek arasında kaldım. Ve isteksizce elimi indirme tuşuna bastım. Ekranı kapattım ve yüklenmesini bekledim. Bir yandan Ayşe'ye, bir yandan sınıftakilere baktım. Çoğu kişinin elinde telefon, bir şeyler yapıyordu ama Ayşe bugün çok garip ve düşünceliydi. Bakışlarımı sıranın üstündeki telefona çevirdim, yan tuşuna bastım ve yüklenen uygulamaya bastım. Kayıt olduktan sonra beklemeye başladım. Ama ne işe yaradığını çözmek biraz uzun sürecekti. Uygulamadan çıktığımda telefonun ekranını kilitledim, cebime geri koydum, kollarımı sıranın üstüne koydum, kafamı üstüne koydum ve beklemeye başladım.
20 dakika sonra...
Zilin sesiyle kafamı kaldırdım. Ayşe'nin kolunun omzuma dokunduğum gibi bana döndü. Ayağa kalktım ve sıradan çıktım. Ayşe arkamdan geliyordu. Sınıftan çıktım, hızlı adımlarla öğretmenler odasının önüne gelince durdum. Ayşe kafasını omzuma vurunca kendimi yerde buldum. Bir terslik vardı. Onun düşmesi gerekirken ben düştüm. Ayşe'nin arkasında Sezgin hoca vardı ve yerdeki bana bakıyordu. Ayşe sağ elini bana uzattı, tuttuğum gibi kalktım.
-Kızlar burada ne arıyorsunuz?
Kendime çeki düzen verdikten sonra Ayşe boş gözlerle duvara bakıyordu. Sezgin hoca sözlerini tekrarladı.
-Kızlar, bir şey sordum. Öğretmenler odasının önünde ne yapıyorsunuz?
+Sezgin hocam, biz biyoloji hocasıyla konuşmak için geldik. Bazı şeyler söyleyecekmiş bize.
-Siz beklemeye devam edin, ben içeri geçiyorum.
+Sezgin hocam, durun, biz de gelelim.
Sezgin hoca kapıyı açtı, odaya girdi. Biz de arkasından öğretmenler odasına girdik. Bütün kokular birleşmişti sanki. Koku naftalin kokusunu andırıyordu. Biyoloji hocasını camın önünde görünce hemen yanına gittik.
+Hocam, bizi çağırmıştınız, konu nedir?
Biyoloji hocamız bize baktı, sonra tekrar dışarı çevirdi gözlerini.
-Biliyorum, 2 senedir bu okuldasınız ve hâlâ çoğu hocanızın adını bilmiyor musunuz?
+Bu konuda haklısınız, hocam ama ben ve Ayşe'yi bu konu hakkında çağırmadınız umarım?
-Konu aileniz, kızlar. Buse, sen babanı 10 senedir görmüyorsun, değil mi?
+Evet, ama bu konuda konuşmak istemiyorum desem nasıl olur?
-Biliyorum, senin için özel bir konu, ama konuşmam gerekiyor. Baban 10 senedir yetimhanede müdürlük yapıyor, ve bu şehirde bilmeni istedim.
-Benimle ne alakası var, hocam, bu konunun?
-Buse ile kardeşsiniz. Bunu biliyor musunuz peki?
Ayşe ile birbirimize baktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TARİH ÖĞRETMENİM
Genç Kız EdebiyatıKüfür içerikli 👿😈 + Anne o nerede?? - Kim kızım? Ne yani, öylece yok mu olmuştu yoksa? + Babam? - Kızım, baban neredeyse 6 senedir yok. Neden burada olsun ki? Ne yani, yaşadığımız değerli anılar birden yok olup gitmiş miydi? "Ne dilediğine dikkat...