AY GÜZELİ-BXB|Yarı Texting|

Teklif-5

———

Şoka girmek nedir ve nasıl yapılır?

Dikiz aynasında gördüğüm Yekta'nın yüzü ile kesinlikle şoktaydım. Burada ne işi vardı? Karan'ı gecenin bu saatinde nereye götürüyordu? Neden beni gördüğünde şaşırmamıştı? Neler oluyordu...

"Yekta?" Şokla söylediğim isim ile Karan gözlerini devirip kemerini taktı. Yekta, "Hoş geldin çaylak. Bakıyorum ilk geceden takılmışsın bizimkinin peşine?" Diyip arabayı park yerinden çıkartmaya başladı.

"Ben seni gerçekten hiç... Beklemiyordum." Dedim hala şaşkınlığın etkisindeyken. Gülümseyip, "Evet dışarıdan çok da göstermem. Ama sen onu boşver şimdi. Gideceğimiz yer bir çocuk parkı değil, sende zaten bir çocuk değilsin. Bunun farkındasın değil mi?" Diye sorduğunda ağır ağır kafamı salladım.

Kumarhaneye falan gittiğimizi düşünmeye başlıyordum. "Uyuşturucu gibi illegal bir şeye karışmıyoruz umarım?" Dediğimde Karan bana güldü. "Sana peşime takılma, bu işler seni aşar demedim mi?" Diye sorduğunda gözlerimi büyüttüm.

Artık her türlü olasılığı düşünmeye başlamıştım.

Aldığım derin nefesi verip, "Pekala, en azından böbreklerimi almaya çalışacak insanların orada olmayacağını söyleseniz?" Dediğimde Yekta radyoyu ayarlayıp, "Bilemeyiz. Sen kimseye ters görünme yeter." Dediğinde kafamı salladım.

Sanırım yer altı işler çevirmeye gidiyorduk.

——

Dakikalar sonra nihayet araba durduğunda geldiğimiz yere baktım. İlk bakışta normal bir club gibi görünüyordu.

"Hadi, geç kalmayalım." Diyip arabadan inen Yekta ile ben ve Karan da indik. Karan ilk önce sendelese bile sonra toparlayıp Yekta'nın peşine takıldı.

Güvenliğe yaklaştığımız sırada yüzü tamamen sert olan güvenlik, Yekta ve Karan'ı görünce gülümsemeye başladı.

Güvenlik adam Karan'a dönüp, "Şimşek? Görüşmeyeli özlettin be." Diyip el tokalaşması yapınca buraya gerçekten yabancı olduğumu anladım. Kendimi nelerin içerisine sokmuştum böyle.

"Hoş bulduk Hamza abi. Bu gün bir misafirimiz var, çocuklara haber ver görürlerse seslerini çıkartmasınlar." Diyip beni işaret ettiğinde güvenlik bana kafa selamı verip, "Baş üstüne, iyi eğlenceler." Dedi ve girişin kapısını açtı.

İçerideki yüksek müzik sesleri ile yüzümü buruşturup Karan'ı takip ederken, bütün partiyi es geçip arka kapıya ilerlediğimizi fark ettim. İçerisini karanlık, korkunç ve kanlı bir yer olarak hayal ettiğimden kapı açılana kadar nefesimi tuttum fakat dışarıdan gelen iki katı yüksek müzik sesi ve partileyen insanlar ile şaşırdım.

Burası açık bir mekandı, hoparlörlerden çıkan müzik club'ın müziği gibi durduğundan yakalanmıyorlardı büyük ihtimalle.

Saniyeler sonra ancak fark edebildiğim üzere, gelen tek ses müzik değildi, araba sesleri de vardı. Kaşlarım havalanırken Karan'ı dürtüp, "Araba sesleri nereden geliyor?" Diye sordum. Sırıttı ve, "Beni takip et." Diyip kalabalığa doğru ilerlemeye başladı.

Yapışık gibi duran insanların arasından zorlukla geçip en ön sıraya yerleştiğimizde gözlerim sonuna kadar açıldı. Burası bir drift mekanıydı!

Ortada yanan büyük ateş, etrafında dönen üç farklı araba, ve tezahürat tutan insan topluluğu.

"Buda ne böyle..." diye mırıldandığımda Karan, "Drift krallığına hoş geldin." Dedi ve gülümseyerek, dönen arabalara baktı.