AY GÜZELİ-BXB|Yarı Texting|

Yeni Ev-10

Oy+yorum atanları yerim sıçmam 😙🤭

———
Kuzey

"Ya ben sürüyorum işte sen neden şimdi çıkışıyorsun? Ne güzel unutmuştun!" Diye bağırıp beni uzaklaştırmaya çalıştığında kremi alıp yukarıya kaldırdım. Aramızda on santim kadar olduğunda yetişemiyordu, işime gelmişti.

Doktorun verdiği kremi sürmem gerektiğini karmaşadan dolayı tamamen unutmuştum, Karan da bana hatırlatmamıştı çünkü böylesi daha bir işine geliyordu. "Karan, lan iki saniye rahat dursan süreceğim bitecek. Neden bu kadar kastın aaa." Diyip söylendiğimde derin bir nefes alıp kafasını onaylamazca iki yana salladı.

"Kuzey ben sürebiliyorum çocuk muamelesi yapma bana." Dediğinde güldüm, "Doktor öyle demiyordu ama. Bak bırak sadece sırtına süreyim, gerisini sen halledersin." Dediğimde pes etmiş gibi kreme uzanmaya çalışan kolunu indirdi.

Suratıma boş boş bakmaya devam ettiğinde, "Tişörtünü bu gün çıkartacak mısın ben çıkartayım mı?" Diye sorduğumda gözleri büyüdü ve hızlıca çıkarttı. Cüsselerimiz neredeyse aynıydı, sadece ben daha uzun olduğum için daha büyük gösteriyordum.

Arkasını döndüğünde karşılaştığım büyük yara ve belirli yerlerde olan küçük küçük yanıklar ile yutkundum. Onu böyle görmek benim bile canımı yakıyordu. "Röntgenciliğe devam mı yoksa sürecek misin?" Diye sorduğunda boğazımı temizleyip elime biraz krem aldım.

Bastırmadan, canını yakmadan sürmeye çalışıyordum ama yaranın üzerindeki kabuk o kadar hassastı ki hemen çatlamaya başlıyordu. "Özür dilerim, isteyerek olmuyor..." diye mırıldandığımda güldü ve omuz üzerinden bana baktı.

"Hissetmediğimi biliyorsun değil mi?" Dediğinde gözlerimi kırpıştırdım. Daha sonra aklıma hastanede olduğumuz gün doktorun anlattıkları geldi. "Üçüncü derece yanıklarda his dokuları da yandığından ağrı veya sızı olmaz"
Demişti.

"Oha, tamamen unutmuşum ben onu." Diyip biraz daha rahat sürmeye başladığımda boynunu kıtlattı. "Alt taraflardakilere sürersen iyi olur, onlara erişemiyorum." Dediğinde kafamı salladım.

Bu yanıklar üst taraftakinden farklıydı, "Bunlar üçüncü dereceye benzemiyor" dediğimde kafasını salladı. "Değiller zaten, can yakıyorlar." Dediği sırada eğildim, yanıklar eşofmanının hemen üzerinde bitiyordu.

Olabildiğince yavaş dokunmaya çalışmıştım ama parmağım değdiği gibi yumrukları sıkılaşmış, bedeni kasılmıştı.
"Tanrım bakamıyorum bile." Diye mırıldandığımda titreyen sesi ile, "İşte tam olarak bu yüzden yapmanı istemedim seni gerizekalı." Diye söylendi.

Cümlesinden hemen sonra ağzından kısık bir inleme çıktı, gerçekten çok acıyor olmalıydı. Acısını dindirecek bir şey olmaması da gerçekten sinir bozucuydu.

"B-bir saniye dur." Dedi acı dolu sesiyle. Yatağa oturup gözlerini sımsıkı kapattı, derin bir nefes aldı. "Lanet olsun bu boktan krem çok yakıyor." Dediği sırada kollarını geriye atıp kafasın kaldırdı. Bir kaç derin nefesten sonra, "Devam et." Diyip ayağa kalktı.

"Az kaldı, sık dişini." Dedikten sonra krem sürülmesi gereken son bölgeye baktım ve yavaşça kremi sürmeye başladım.

Kısık kısık ama acı dolu inlemeleri kulağıma geliyordu. Yumrukları sıkılmaktan bembeyaz olmuştu.

İşim bittiğinde, "Karan." Dedim ayağa kalkıp elimi omuzuna yerleştirirken.