Sıla?-14

51 11 4
                                    


Sılayı direkt masc fem olarak düşünebilirsiniz daha iyi nasıl açıklarım bilmiyorum ajsbwjsns

———
Kuzey

"Ev çok güzel olmuş." Dedi Karan koltuğa otururken. İkimizde duştan çıkmış üzerimizi değişmiştik. Asya kolumdaki son yarayı sarmayı bitirdiğinde, gülümseyip, "Saol güzelim." Dedim. O da saçlarımı karıştırıp yerine geçti.

"Bu sıcak şaka mı ya? Bayılacağım şimdi hava bir anda ısındı!" Diye söylendi kendini yere atan Teo. Ben onun dramatikliğine gülerken, Kerem ve Doğa içeriye girdiler. Kerem Karan'a dönüp, "Karan senden bir şey rica edebilir miyim?" Diye sordu.

Karan merakla kaşlarını havalandırıp, "Tabii," dedi. Kerem karşısına oturup, "Şimdi benim abim gazeteci, hatta ülkenin en çok tanınanlarından belki duymuşsundur. Özgür Adalı." Diye açıkladı, bu sohpetin nereye gittiğini çoktan anlayan Teo bıkkınlıkla dolaba ilerleyip, "Dondurma alacağım." Diye söylendi.

Özgür abi bizden on iki yaş büyüktü. Oldukça ciddi, disiplinli ve soğuk bir adamdı. Tabii bütün bunlar Keremle olan ilişkisini de etkiliyordu. Kerem her zaman aktif olandı, Özgür ise içine kapalı olan. Kerem babasından sonra şirketi devralmaya hazırdı, abisi ise şirket işlerini ve bütün gün bir ofiste oturmayı sevmediğinden kendisine bambaşka bir kariyer seçmişti.

İkisi çok zıttı. Çok konuşmasalar bile birbirlerine işleri düştüğünde bir saniye bile düşünmeden yardım ederlerdi. Kerem bir bardak su istese Özgür vermezdi, ama böbreğini istese bir saniye düşünmeden verirdi. Onların ilişkisi böyleydi.

"Neyse işte, abim seninle bir röportaj yapmak istiyor. Son bir-iki ayda olanlar ile ilgili. Eğer sorun olmazsa rica etti, yarım saatlik bir röportaj yapsanız birlikte?" Kerem abisinin ondan faydalanmasını ne kadar sevmese bile onun da işi sürekli abisine düştüğünden biraz da zorunda kalıyordu.

Çevremiz çok genişti, abisi kimi istese tanıyorduk.

Karan bir kaç saniye düşündükten sonra, "Çok isterdim, ama babama söylemeden net bir cevap vermem. Bütün medya işlerimi o ayarlıyor ve hoşuna gitmeyecek bir şey söylersem sıkıntı çıkabilir." Dedi mahcubiyetle.

Kerem anlayışla gülümseyip, "Biliyorum, sorun değil. Babanla konuşunca haber ver olur mu?" Dediğinde Karan'da gülümseyip başını salladı. Teo içeriye dondurmasıyla girip kendini çift kişilik koltuğa attı. "Bitti mi sıkıcı magazin konuşmanız?" Diye sordu alayla.

"Bitti beyefendi, arzularınızı karşılayamadığımız için özür dileriz." Diyip göz devirdi Kerem. "Çok konuşuyorsun Memati, çok konuşanın ağzına bok bulaşırmış." Diyip dizi repliğini bambaşka bir şeye çeviren Teo ile yüzünü ekşitti Kerem.

Kerem, "Teo başladın gene bombok konuşmaya ya üf. Duşa giriyorum ben." Diyip ayağa kalktığı sırada Teo kıs kıs gülüyordu. Bu ikisinin kavgalarını çekip paylaşsak milyonlar izlerdi.

Ayağa kalkıp, "balkona çıkıyorum." Dedim kapıya doğru ilerlerken. Arkamdan Karan'ın da geldiğini duyabiliyordum.

Beraber balkona çıktığımızda o balkon demirlerine yaslanıp sigarasının ucunu tutuşturdu ben ise duvara yaslanıp derin bir nefes aldım. Asya ve Teo evde klimayı kapatmamıza izin vermediklerinden temiz hava bile alamıyorduk.

Güneş batmış sayılırdı, hava zifiri karanlık olmasa bile karanlıktı ve apartmanın bahçe ışıkları açıktı. "Bu gün olanlar hala kabus gibi geliyor." Diye mırıldandı Karan.

AY GÜZELİ-BXB|Yarı Texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin