Sonunda Karan'ın ağzından yazabilecek kadar ilerlemiş olmak gözümü yaşarttı qkjckqwbckwöHatırlayanınız var mıdır bilmiyorum ama ben yarışların başlangıcı için bir tarih vermiş miydim geçtiğimiz bölümlerde?
---
KaranGeceleri yıldızlar ortaya çıkar, güneş kaybolur demek yanlış bir tabirdir. Sonuçta güneş de bir yıldızdır.
Geceleri dertler ortaya çıkar, mutluluklar kaybolur demek yanlış bir tabirdir. Sonuçta dertler de fazlaya kaçmış mutluluklardır.
Saat gece bir civarıydı. Evden sıvışıp mekana gelmiştik, Kuzey'e başlamadan önce bir kaç yarış izletmek istiyordum.
"Hadi Kuzey, bu taraftan." Diyip özel personellerin girdiği büyük ekranlı odaya girdim. Patikanın her yerinde kameralar vardı, bu şekilde bütün yarışı canlı izliyorduk.
"Oha." Diye mırıldandı büyük ekranları gören Kuzey. "Hiç bir haksızlığa yer verilmemesi için büyük ve canlı kameralar var." Dedim ekrana biraz daha yaklaşırken. Asıl yarışların başlamasına hala süre olduğundan ve bu yarış sadece eğlence için yapılacağından, Suat abi ve adamları bu gün yoktu. Kamera odası da boştu.
"Yarışın başlamasına on dakika kadar var, otursana." Diyip koltukları işaret ettim. Siyah deri koltukta o yerini alırken ben de duvara yaslanıp cebimdeki paketi çıkarttım. Bir dalı dudaklarımın arasına alırken elim ile çakmağım için cebimi tekrar yokladım.
Çakmağımı evde unuttuğumu fark ettiğimde oflayarak Kuzey'e döndüm. "Yanında çakmak var mı?" Diye sorduğumda hiç düşünmeden deri ceketinin cebindeki gümüş rengi çakmağı bana uzattı. Üzerinde babasının markasının damgası vardı.
Sigaranın ucunu tutuşturup kısa bir nefes çektim. Kuzey karşımda oturmuş telefonunda geziniyordu. Altında koyu lacivert, bol bir pantolon vardı. Üzerinde ise vücuduna tam oturan siyah bir uzun kollu ile deri ceketi.
Kıyafetlerini, boyu ve fiziği ile çok iyi taşıyordu. Ben bir yetmiş beştim, ve aramızda en az on santim vardı. Çocukken hep onunla dalga geçerdim benden kısa olduğu için. Şimdi ise bana fark atmıştı.
Hiç ona anlatamamıştım neden bir anda iletişimi kestiğimi. Ama anlatırsam benden nefret eder diye korkmuştum, daha çocuktum.
Duyduğumuz silah sesi ile yarışın başladığını anladık. O hemen kalkıp ekranın önüne geçerken, bende sigaramdan son nefesimi alıp yere attım ve ayağımın ucuyla ezdim.
Ellerim cebimde yanına ilerleyip, ekranların önünde durdum. "Bu yarış kısa, ama eğlenceli olur genelde." Dediğimde arabaları incelemekle meşguldü, fanatik olduğu kesindi.
"Kırmızı olan kazanır Bence." Dediğinde kaşlarımı havalandırdım. "Bence siyah kazanacak." Dediğimde sırıtıp serçe parmağını uzattı. "Kaybeden kazanana yemek ısmarlar?" Dediğimde onaylar şekilde kafasını salladı.
Bende uzattığı parmağı kavrayıp iddiayı tamamladım. Yarış saniyeler sonra başladığında tanıdığım bir arkadaşım yarıştığı için rahattım. Siyahın kazanacağını biliyordum.
Yarış ilerledikçe siyahlı daha da öne geçiyordu. Sırıtıp, "Sen rezervasyonu yaptır." Dediğimde bana yan bir bakış attı. Hala umutluydu.
Saniyeler sonra Kuzey bağırdığında yerimde sıçradım ve ekrana döndüm. Kırmızı siyahı geçmişti! "Hassiktir ya." Diye mırıldandığım sırada Kuzey gülmekle meşguldü. "Noldu pek bir keyfin yok, düşlediğin gibi olmadı mı?" Diye şarkı söylemeye başladığında sinir bozukluğu ile gülüp bakışlarımı kaçırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY GÜZELİ-BXB|Yarı Texting|
Teen FictionÖlene dek sorumlusun gönül bağı kurduğun her şeyden Eşcinsel bir kurgudur. Childhood friends to strangers to lovers 🥂