Hyunjin eve gelmiş ve hekim Chanın yanına ulaşmış sormuştu:
" Durumdan bahsettin mi? Ayrıca seni neden çağırmış?"
" Evet,söyledim. Ne için çağırdı bilmiyorum. Bir şey söylemedi ve bende çıktım."
" Bir sorun mu var?"
" Hayır,bir sorun yok. Biz asıl sorunumuza dönelim hyung."
" Şimdilik sorunu öğrendin daha dikkatli olmalısın o kadar. Yarın detaylıca araştırız. Uyuyabilirsin, yarın oldukça uzun bir gün olacak gibi duruyor."
" Ash,sonunda!"
Uykuya hasret kalmıştı resmen. Odasına gidip kendini uykuya bırakmıştı. Mükemmel bir histi kesinlikle.
-
"Hyunjin, uyanmalısın çok işin var bugün. Hızlıca kalk ve saraya gidip en son olanları öğren. Prens minhodan birkaç günlüğünede izin al. Eminim ki izin verecektir." Hekim Chan konuşuyodu ama onu duyan yoktu. Hyunjin derin uykudaydı "-hyunjin, hyunjin- HYUNJİN! duyuyor musun beni?" hyunjin'in ismini her söylediğinde sesi yükseliyordu.
Her sabah aynı senoryo hekim Chan hyunjin'in başında ötüyordu. Sinirle uyanmış ellini yüzünü yıkamıştı. Sabah kahvaltısı her zaman ki gibi pek iştah açıcı görünmediği için yemek yemeden aç karna çıkmıştı evden. Dün hyunjin anlattıklarını,prens minho krala anlatmış mıydı diye düşünüyordu. Çalan çanların sesiyle kafasında ki soru işaretleri kaybolmuştu. Çanlar çalıyorsa anormal bir durum olduğunu belirtirdi ve şuan ki tek anormallik virüsdü. Daha fazla oyalanmadan prens minhonun odasın kapısına varmış birkaç saniye duraksadıktan sonra içeriye girip hızlıca saygıyla eğilip prensini dinlemişti.
" geldiğin iyi oldu. bugün herhangi bir vakaya rastlandınız mı? Çanlardan anlamışsındır zaten. Ayrıca bir haftalık izin verebilirim virüsden dolayı ve daha detaylı bir araştırma için bilge hekimin yanında olabilirsin.
Hyunjin tamda istediğide buydu ve mutluluğunu gizleyememiş ani bir sevinçde bulunmuştu. Hem vaka incelemesi yapmayı seviyordu hem de son olaylardan sonra araya bir zaman girecek daha az utanmasını sağlayacaktı.
"İzin benim için iyi olacaktır bilge hekimin yardıma ihtiyacı vardır. İzin içinde teşekkürler efendim."
" Ne demek. Kısa bir süreliğine başka bir uşakla devam edeceğim gibi duruyor. Arada seni tekrar yanıma çağırabilirim kesin bir şey diyemem. Şimdi çıkabilirsin."
Prensini onaylamış sonrasında tekrar saygıyla eğilmiş odadan çıkmıştı. Bir hafta boyunca kafada dinlemiş olacaktı.
Aklına takılan soruyla duraksamıştı. Düşünüyordu da gerçekten öpücüğü unutmuş olabilir miydi prensi? Bu kadar olmamış gibi davranmayı nasıl beceriyordu? kendisinde fazlasıyla merak uyandırıyordu. Ah o aptal öpücük! Kafasına takıldıkça içinde öfke birikiyordu.ilk öpücüğünü bir erkeğe vermek enteresan aynı zamanda mide bulandırıyordu. Günahkâr hissediyordu resmen! Daha çok düşünürse çıldıracaktı bu yüzden yolu kısatlmış ve hızla evine yol almıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
two sides of the came coin
FanfictionMinho & hyunjin ff. bxb Orta çağın zalim kralının halkına yasakladığı büyü.Büyünün olduğu durumlarda; idam edilip, kazıkta çakılan bi' halk. Böylesi bi' dönemde 'saf büyü' olarak doğan genç Hwang Hyunjin.Kadim din büyücülerinin efsanesine göre büyüc...