Silah sesleri artmaya başlarken ben olduğum yerden hareket etmeden yalnızca abime bakıyordum. Sanki ayaklarımdan yere çivilenmiş gibi hissediyordum. Bora bir şeyler söylüyordu bana ama silah seslerinden duymuyordum.
Abim acı içinde kıvranıyordu. Gözleri gözlerimi bulduğunda ufak bir tebessüm yerleştirdi sadece yüzüne. Acısını gizlemeye çalışıyordu ama başaramıyordu. Tebessümü bile acısını gizlemeye engel değildi.
Kolumda hissettiğim acıyla kendime geldim. Bir kurşun kolumu sıyırıp geçmişti. Hemen kendimi abimin yanına yere attım. Abimi sürükleyerek duvarın dibine çektim. Abimi sürüklediğim yol boyunca kan izi oluşmuştu.
Gözyaşlarıma engel olamıyordum. Ne elimdeki kurşun deliği, nede kolumdaki acılar canımı yakmıyordu. Canımı yakan yara kalbimdeydi, kalbimin en orta yerinde koca bir sızı vardı.
Abimin saçlarını okşadım. "İyi olacaksın abim, iyi olacaksın. Söz. Dayan. Nolur dayan! Benim için dayan! HAYALLERİMİZ İÇİN DAYAN!" Abim konuşmak için ağzını açtığı sırada öksürmeye başladı. Kıyafetlerime ağzından çıkan kanlar sıçramıştı. Aklıma Bahadır gelmişti.
"Yo- yo- ha-hayır. İzin vermem. ABİ GİTME NOLUR! SENDE BIRAKMA BENİ! YALVARIRIM! DAYAN!" Abim tek kelime dahi edemiyordu. Yalnızca titriyordu ve ağzından köpüklerle kan çıkıyordu.
Başımı kaldırdığımda Bora'nın tek başına çatıştığını gördüm. Abimin alnından öptüm. "Konuş abi benimle. Ben yokken neler yaptın anlat. Ama susma, uyuma sakın. Ben Bora'ya yardıma gidiyorum. Susma sakın neler oldu ben yokken anlat bana!"
Hızla keleşi alıp Bora'nın yanına mevzi aldım. "Cephanemiz sınırlı. Mümkün olduğunca atış kaçırma Teğmen! Ben Hakan Yüzbaşına haber vereceğim!"
"Emredersin Üsteğmen!"
Telefonu çıkarttım ve numarayı çevirdim.
Çalıyor, çalıyor...
"Asena."
"Komutanım çatışma başladı. Abim ağır yaralı. Destek lazım. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Çok kalabalıklar. Biz elimizden geleni yapıyoruz ama pek ümidimiz yok komutanım."
"Asena bi sakin ol. Ardil, Oğuz'un içinde olduğu bölüğün başı. Arjin'in adamıymış. Ardil, öğrenmiş Oğuz'un ajan olduğunu ve Arjin'e söylemiş. Sizide yanında görünce anlamış olmalı. Arjin şuan orada. Onu almanız lazım. Kardeşlerinizin intikamı için Asena. Dayanın. Oğuz için helikopter gönderiyorum. Destek tim gönderemiyorum çünkü şuan görevdeler. Destek için tim yok. Ama siz zaten bir time bedelsiniz Asena. Bora ve sen bir araya geldiğinizde neler yapabildiğinizi bütün tim biliyor. Bunu onlarada gösterin. Hadi Üsteğmenim. Size güveniyorum. Helikopter gelene kadar halledin şu işi. Oğuz, ne kadar dayanabilir?"
Gözlerim hemen abimi buldu. Kendi kendine bir şeyler mırıldanıyordu uyumamak için, silah sesleri arasında anlaşılmıyordu ne dediği. Durumu çok kötüydü.
"En fazla 1 saat komutanım. Biz müdahale etmek istemedik. Durumu vahim. Üç kurşun yarası var. Biri kalbine yakın, ikisi sırtında."
"Tamam. Dayanın. Yunus'u gönderiyorum. Arjin'i yakalayın onuda helikopterle göndermeniz lazım. Son bir göreviniz var sonra sizde döneceksiniz."
"Emredersiniz komutanım!"
"Allah'a emanet olun Üsteğmenim."
"Sağolun komutanım!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐀𝐒𝐄𝐍𝐀
RandomBu hikayeyi hayalleri olan fakat hiçbir zaman destek görmeyen kızlar için yazıyorum...