0.8

73 14 13
                                    

Halis'in elindeki kanı görünce Ömer'de bende telaşa kapılmıştık. Hızla yataktan indim ve Halis'in yanına kapının önüne gittim.

"Ne oluyo Halis? Ne bu hal!"

"Komutanım..." nefes nefeseydi. "Kız var."

"Ne kızı Halis?" Dışarıyı gösterdi.

"Orada. Gelip kendiniz görseniz daha iyi." Başımla onayladım ve hemen Halis'i takip etmeye başladım.

Bahçeye doğru koşarak çıktık. Dışarıya adım atar atmaz bahçede yerde ellerinde kan olan bir kız çocuğu gördüm.

Merdivenlerden koşarak indik ve yanına gittik. Daha dikkatli bakınca tanıdım kızı.

"ÖZGE!"

Köydeki kızdı. Ağlıyordu. Boş boş yere bakıyor bir şeyler söylüyordu telaşla.

"Ben yapmadım. İsteyerek yapmadım! Hayır ben yapmadım..." Omuzlarından tuttum.

"Özge noldu? Bana bak ablacım hadi söyle noldu?" Hala yere bakarak bağırıyordu. Bu defa ben sesimi yükselttim.

"Özge bana bak! Kendine gel ablacım hadi!" Hızla bana baktı.

"Asena abla. İsteyerek olmadı. Sana yemin ederim isteyerek yapmadım..." Kanlı ellerini tuttum. Sol elimle saçlarını geriye doğru taradım.

"Noldu anlat bana hadi. Buraya nasıl geldin? Ne işin var burada?" Bir süre sessizlik oldu. Sonra Özge'nin ağzından tek bir kelime döküldü.

"Öldürdüm..."

"Ne! Kimi? Ne oluyor Özge!"

"Saldırdı bana. Dokunmaya çalıştı. İstemeden oldu abla." Delirmiş gibiydi. Başını iki yana sallayarak bağırıyordu.

Kendime çekerek sarıldım ona. Amacım telaşını hafifletmekti. Bir süre öyle durduktan sonra geri çekildi. Gözlerime baktı. Usul usul ağlıyordu hala.

Tüm karargah bahçeye toplanmıştı. Hakan Yüzbaşı merdivenin başında belirdi. Bizi görünce hızla koşarak yanımıza geldi.

"Ne oluyor burada Asena!" İşaret parmağımla 'sus' işareti yaptım komutana yavaşça. Fazla sorgulamadı. Kimse konuşmuyordu. Özge sessizliğin hükmüne son verdi ve merakımızı gidermek için ilk adımı attı.

"Amcam..." Tamda tahmin ettiğim şey olmuştu galiba.

"Evde tektim. Süt bırakmaya gelmişti. Mutfakta sütü ocağa koyuyordum. Arkamdan geldi. Saldırdı bana, dokunmaya çalıştı. Tezgahın kenarındaki bıçağı aldım, sonra..." Sonrası zaten belliydi. Hemen kendime çekerek sarıldım ona.

"Şşş. Tamam güzelim geçti her şey. Bak bizim yanımızdasın. Geçti." Hakan Yüzbaşına baktım, Özge'yle konuşmak için benden onay bekliyor gibi bakıyordu. Gözlerimi kırpıştırdım olumlu şekilde. Hiç beklemeden lafa daldı.

"Öldü mü peki amcan, emin misin?" Özge bakışlarını komutana çevirdi. "Beni hapse mi atacaksınız?" Evet anlaşılan amcası ölmüştü.

"Sen şimdi bunu düşünme. Hadi bakalım Asena, al Özge'yide içeriye geçin. Kendine gelsin biraz." Hakan komutan aynı abime benziyordu. Davranışları, konuşma şekli, merhameti...

Özge'nin elinden tuttum ve ayağa kaldırdım. Koluna girdim. Merdivenlere doğru ilerlemeye başladık. 4. basamağa adım attığımız sırada iki el silah patlama sesi geldi. Özge merdivenden yuvarlanarak yere düştü. Ona döndüğümde kanlar içinde yerde yatıyordu.

"ÖZGEEE!" Hemen yanına koştum, gözleri kapalıydı. Nabzını kontrol ettim. Atıyordu.

Silah sesinin geldiği yöne doğru baktım. Elinde silah olan bir kadın vardı. Bizim ona baktığımızı fark edince koşmaya başladı. Eren ondan önce davranmıştı ve hızla gidip yakaladı kadını. Elindeki silahı düşürerek etkisiz hale getirdi.

𝐀𝐒𝐄𝐍𝐀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin