1

2.5K 80 53
                                    

Merhaba arkadaşlar. İlk bölüme hoşgeldiniz. Fazla uzatmiycam. Tek söyleyeceğim benim için oydan çok yorumlarınız önemli. Bol bol yorum yapıp hatalarımı söyleyin ki bende düzeltiyim.

''Ya Selim amca bu son. Bak Allah canımı alsın bir daha gelmiycez. Çağırma kimseyi.''

''Kızım bir hafta dolmadan geri geleceğinizi bilmiyor muyum ben? Hakan al şunları götür nezarethaneye Gökhan gelene kadar kalsınlar orada.''

Selim amcayı vazgeçiremeyeceğimi anlayınca kaderime boyun eğip bizimkilerin arkasından nezarethaneye girdim. Kapı üstümüze kilitlenirken benim iki hayırsız oturaklara oturdu. Gülizar nereden çıkardığını bilmediğim ojesiyle tırnaklarına boya badana yaparken Ayaz ise yan bölümde oturakların üstüne uzanmıştı. Uzanırkende her zamanki gibi söyleniyordu.

''Abi bu adam bizi tanımıyor mu ya? Verse telefonlarımızı ne olur sanki? Hayır en fazla ne yapabiliriz?''

Hiddetle Ayaz'a dönüp çemkirmeye başladım. Çünkü burada yapacak başka birşey yok.

''Ne o beyefendi size yetemedik mi? Hayır benim gibi önemlibir şahsiyetle aynı nezarethanede bulunduğun için Allah'a ağlayarak şükürler edip adaklar adayacağına hangi sıfatla şikayet ediyorsun sen ha?''

Ayaz bana her zamanki 'sen lafı nerenden anlıyon?' bakışları atarken Gülizar oflayarak başını kaldırdı.

''Bu yine sıkıldı mı ya? Başlıyor bizim mesai.''

Tam Gülizar'a saldıracakken Ayaz'ın sesiyle başımız oraya döndü. Yüzünde ukala sırıtışı vardı.

''O değilde nasıl benzettik adamları?''

Aynı gülümseme benim yüzümdede belirdi.

''Ben en çok Uraz şerefsizinin kafasını sprey boyayla boyadığımız kısmı sevdim.''

Ne? Tabiki adamın ensesine imzamı atıp saçlarını maviye boyarak şirin baba şapkası takmadık.

''Ya keşke Faruk'a o kadar vurmasaydınız.''

Bunu diyen Gülizar'la şokla ona döndük.

''Lan senin sevgilin var sevgilin! Elin adamından sanane?''

Ayaz'ın tepkisiyle Gülizar kaşlarını çattı. 

'' Ya ne alaka? Ben öylesine dedim. Yazık diye.''

Gözlerim daha çok büyüdü.

''Kız Uraz'ın anasını ağlattıkta gıkın çıkmadı. Furkan'a iki yumruk attık o mu battı?''

Ben böyle konuşurken içeri Gökhan abi girdi. Ve hepimize sinirle bakarken yanındaki komiser kapıyı açtı. Gökhan abi başıyla önünü işaret etti. Bizde kurbanlık koyun gibi başımızı önümüze eğip peşinden gittik. Gerekli işlemler yapılıktan sonra karakoldan çıktık ve kopacak kıyameti beklemeye başladık. Ki koptuda.

''Ne derdiniz vardı çocuklarla ha? Ne derdiniz vardı? Hayır tatilde olsak canları sıkılıyor milletle uğraşıyorlar diycemde yok! Okulda açık zaten notlarda ortada! Ne  bu sizin kavga merakınız?!''

''Onlarda bizim kardeşimize laf attı abi. Ne yapsaydık bön bön suratlarına mı baksaydık?''

Gökhan abi gözlerini kırpıştırarak bana baktı.

''Birincisi onların cezası zaten verildi. İkinciside kzım ben seninle konuşurken niye kabadayılarla konuşuyormuş gibi hissediyorum?''

Ayaz gülerek Gökhan abiye baktı. Ve gözleriyle üstümü işaret etti.

Gerçek Ailem (Lamia)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin