Merhaba canımın içleri. Çok kararlı bir insan olduğum için yeni bölüm yazdım. Hadi hayırlısı. Bakalım nasıl olacak.
"Bensiz konuşursanız mahvederim sizi."
"Yav tamam dedik ya git işte."
Benimkilerin tepkisine gülüp önüme dönerek ilerlemeye başladım. Bir yandan da Ayaz'ın beyin nöronlarına sövüyordum. Hayır yani tüm gün boş boş oturmuşuz sen o zamana kadar düşünme yetini kullanmadın da tam okul çıkışında tüm dedikoduları bitirdiğimizden emin ve gönlümüz rahat bir şekilde eve gidecekken mi dedikodunun kralını hatırladın? Ya madem hatırlıyorsun niye söylüyorsun? Bilmesem bari içim rahat olacak. Şimdi birde bunlar aynı yere gidiyor yolda her şeyi konuşsalar sonra bana anlatırken heyecanı kalmayacak. Of Ayaz of!
Ben derin düşünceler eşliğinde yürürken birden önümde duran arabayla tam küfürleri sıralayacakken açılan camdan Araz abimi görünce gülümsedim. Gözlerindeki gözlüğü hafif indirip bana erimeme neden olacak bir bakış attı.
"Size yolculuğunuzda eşlik etmeme müsaade eder misiniz madam?"
Söylediğiyle kıkırdayıp onu taklit ettim.
"Neden olmasın mösyö."
İkimizde gülünce adeta depar atarak arabaya bindim. Şimdi son model arabayla gitmek mi? Yoksa salak gibi yürümek mi?
Arabaya binip kemerimi bağladım. Aras abim bana göz kırptı.
"Eee hanımefendi. Nereye gitmek istersiniz?"
Gözlerimi anlamazca ona çevirdim.
"Eve gitmeyecek miyiz?"
Söylediğimle birlikte Aras abim koltuğunda rahatszıca kıpırdandı.
"Yanii... şeyy...sen istersen gidelim tabi. Ben belki biraz zaman geçiririz diye demiştim."
Konuşurken resmen kıvranması o kadar tatlı gelmişti ki gözüme dayanamayıp yanağını sıkıp çekiştirmeye başladım.
"O zaman yakışıklı hedefimiz lahmacun!"
Yaptığım şeyle bana şaşkınca bakarken söylediklerimle gülümsedi ve arabayı çalıştırdı.
"Hay hay efendim!"
Lahmacuncuya doğru giderken bende uslu durmayıp ikide birde şarkı değiştirip dans diyemeyeceğim hareketler yapmaya başladım. En son geldiğimizde kendimi arabadan attığımda Aras abim arkamdan koşmamam için bağırırken ben çoktan içeriye dalmış masaya kurulmuştum. Biraz sonra Aras abimde gelmiş ve siparişleri vermiştik. Siparişler gelene kadar boş boş konuştuk. En son lahmacunlar gelince gözlerimden kalp çıktığına emindim. Aras abim bana sırıtarak bakıyordu. E alışmışlardı artık bu aç hallerime. Daha fazla beklemeyip lahmacuna gömüldüm. Ben lahmacunumla aşk yaşarken Aras abim gözlerini benden ayırmıyordu. Ay bu da mı aşık oldu bana nedir?
Lahmacunlarımız bittiğinde oradan çıkıp yakınındaki çay bahçesine gittik. Çaylarımızı içerken Aras abimin söylediği şeyle bakışlarım ona döndü.
"Lamia ben diğerleri gibi duygularımı belli edemiyorum diye mi beni sevmiyorsun?"
Ben kaskatı olmuş bir şekilde ona bakarken o bana cevap beklercesine bakıyordu. Bir şey söylemem gerektiğini fark edince çayımı bırakıp boğazımı temizledim.
"Imm nasıl yani?"
Derin bir nefes aldı.
"Lamia biliyorum geldiğin gün sana pek iyi bir tavır sergilemedim. Hatta benden nefret bile etmiş olabilirsin seni anlarım. Ben bana söyleyeceğin ya da yapacağın her şeye razıyım çünkü hak ettim. Benim anlayamadığım şey şu. Mete'yi bile kabullenmişken ki sana benden daha kötü davrandı. Beni niye affedemiyorsun? Ben fark etmeden sana karşı yanlış bir şey mi yaptım?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçek Ailem (Lamia)
Teen Fiction17 yılının bir anda çöp olduğunu öğrensen ne hissededin. Onca yaşanan şeyden sonra senden herşeyi silip yepyeni bir hayata başlamanı isteseler. Peki daha önce hiç görmediğin insanlarla aynı evde yaşamak ne kadar güvenilir. Bu klasik bir gerçek ailem...