Merhaba arkadaşlar. İkinci bölümle karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz. Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin. Sizi seviyorum.
Bir Beyaz Orkide
Belki
Zaman İzimizi İkimizi Siler
Bu şarkıları dinledim yazarken umarım sizde seversiniz.
Dombalak olduğunu kabul ediyorsun yani.
Kızım bir sus. Ciddi bir ortamdayız.
Ay o değilde. Zoraki evlilik tutmadı ama gerçek ailem tuttu. İkiside wattpad. Yeriz yeriz.
İç sesimi boşverip babama döndüm.
''Baba ne diyorsun sen?''
Babam kaşlarını çattı.
''Bana bir daha sakın baba deme! Git şimdi eşyalarını topla sonrada zıbar!''
Kafamı önüme eğip ruhsuzca odama gittim. Ne yani ben o kadar şeyi bir hiç uğruna mı çekmiştim? Babam olmayan birinin davranışlarına sırf babam diye boşu boşuna mı katlanmıştım?
Dolabımın üstündeki iki valizimi aynı hissizlikle çıkardım. Büyük olanın içine kıyafetlerimi ayakkabılarımı, küçük olanınaysa kitaplarımı koymuştum. Daha sonra üstümü değiştirmeden yatağa girdim.
Ben bunca yıl dışarıda herkese dişlerimi geçirmiştim. Kendimi kimseye ezdirmemiş, kimsenin bana acımasına müsade etmemiştim. Ama evde geldiğimde, onlar benim ailem, birşey diyemem demiş her yaptıklarına göz yummuştum. Babam demiş diğer kız çocukları gibi ilk aşkım olmasını istemiştim. Hep onda sevicek birşeyler aramıştım. En çokta o yıkmıştı ya beni. Hiçbiri değil babam yıkmıştı beni.
Bunları düşünerek sabaha kadar ağlamış. Sabahta Gülizar ve Ayaz'nın olduğu gruba girmiş olanları anlatmıştım. Onlarda herşeyi haber vermemi istemişti. Şimdide üstümde dün giydiğim siyah tişört ve eşortmanla aynanın karşısındaydım. Önce darmadağın olmuş saçlarımı at kuyruğu yaptım. Kapatıcım bittiği için gözlerim böyle kalıcaktı. Gözlerim yanağımdaki kızarıklığa kaydı. Düşündüğümden sert vurmuştu. Ve daha kötüye gidecek gibi duruyordu. Önceden olsa biri görüp babama hesap sormasın diye elimden geleni yapar yinede kapatırdım. Ama şimdi zerre kadar umurumda değildi.
Valizlerimi alıp aşağı indim ve kimseyi beklemeden aşağı inip evin yanında olan otobüs durağına ilerledim. En son otobüs gelince bindim. Şoför Mustafa abi beni tanıdığı ve saat erken olduğu için valizlerimi alabilmiştim. Beni evlerinde istemediklerine göre aynı arabayada binmek istemezlerdi herhalde. Test doğduğum hastanede yapılacaktı bende zaten hangi hastane olduğunu biliyordum. Otobüs durunca hızla indim ve hastaneye ilerledim. Herşeyin hemen olup bitmesini istiyordum. Hastaneye girip danışmaya nereye gitmem gerektiğini sordum. Zaten randevu alındığı için zor olmamıştı. Doktorun odasının önüne gelince kimse gelmediği için oturaklara oturup beklemeye başladım.
Bu sesizliğin hiç hayra alamet değil biliyorsun değil mi?
Evet.
Lamia korkutma beni.
İç sesimi yanıtsız bırakıp etrafıma bakınmaya devam ettim.
Aradan yarım saat geçtikten sonra koridora 5 kişi girdi. Ve benim bulunduğum yere doğru gelip karşımdaki banklara oturdular. Oturduğumuz oturaklar DNA testini yapacak olan doktorun odasının önündeydi ve etrafında başka oda yoktu. Gerçekten onlar olabilir miydi? Kafamı hafifçe kaldırıp göz ucuyla karşımdakilere baktığımda şoka girdim. Karşımdaki kız herşeyiyle beni büyüten kadına benziyordu. Yanındaki çocuğa baktığımdaysa nefesim kesildi. Çocuk benim erkek versiyonum gibiydi. Gözlerimiz çakışınca o da bana büyük bir şokla bakıp annesi olduğunu düşündüğüm kadının kolunu tuttu. Kadınla göz göze geldiklerinde başıyla beni işaret etti. Kadının gözleri bana döndüğünde içimde bir sıcaklık hissettim. Kadın önce şaşkınlıkla sonra ise büyük bir şevkatle baktı bana. Ona gülümseyip kafamı başka tarafa çevirdim. Kadın, çocuk ve kız dışında çocuktan 5-6 yaş daha büyük duran bir adam ve babaları olduğunu düşündüğüm 40'lI yaşlarda bir adam vardı. Hepsi durgun ve birazda üzgünken kızın rahat tavırlarını şok içinde izledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçek Ailem (Lamia)
Teen Fiction17 yılının bir anda çöp olduğunu öğrensen ne hissededin. Onca yaşanan şeyden sonra senden herşeyi silip yepyeni bir hayata başlamanı isteseler. Peki daha önce hiç görmediğin insanlarla aynı evde yaşamak ne kadar güvenilir. Bu klasik bir gerçek ailem...