Siz: Düşündüm
Siz: Fazla abartmış olabilirim ama gerçekten üzülmüştüm
Yunus çevrimiçi
Siz: Seninle konuşmak istiyorum
Yunus: Hâlâ izmirdeyim, nereye gelmemi istersin?
Siz: Benim kafemi biliyorsun?
Yunus: Evet biliyorum
Siz: Oraya gel
Yunus: Geliyorum
Yunus çevrimdışı
---
Düşündükçe ona hak vermiştim. İki gündür düşünüp duruyordum birde üstüne magazinde gene haberimiz çıkmıştı. Bunu sorun etmiyordum ama en azından kötü anları da paylaşmasalardı daha iyiydi.
Kafede oturuyordum. Yunusu buraya çağırmamın nedeni kafeyi bırakıp gidemeyeceğimdendi. On, on beş dakika sonra kapıda Yunus'u gördüm. Kafedeki insanların onu tanıma ihtimali daha yeni aklıma dank ettiğinde onu kolundan tutarak ışık hızında küçük odaya adeta fırlattım.
Tanıyan çıkarsa konserde ki kişinin ben olduğumu da elbette anlarlardı, şuan bunu istemiyordum. İlk önce yunus'a anlatmam gerekenler vardı.
Yunus'a döndüğümde anlamazca bana bakıyordu. "Kafede seni tanıyan biri olabileceği aklıma geldi de, ondan..." Dediğimde başını onaylar biçimde salladı ama yerinden hareket etmedi. En sonunda kolunu hâlâ tuttuğumu fark ettiğimde hızlıca bıraktım ve koltuklardan birine oturmasını sağladım.
Oturduğu koltuğun karşısına da ben oturduğumda gözlerinin içine baktım. "Bak, sana anlatacaklarım benim için gerçekten önemli ve kötü şeyler." Dediğimde kaşları çatıldı ve yerinde dikeldi.
Ona neden hiçbir erkeğe güvenmediğimi anlatacaktım.
"Seni dinliyorum Sera, her zaman." Dudaklarımı birbirine bastırıp gülümsedim, teşekkür eder gibi.
"Ben o zamanlar 17 yaşındaydım." Diyerek konuya giriş yaptım. "Okulumuzda bir çocuk vardı. Bende ondan hoşlanıyordum, ama o çok... Sessiz biriydi. Yani pek konuşmazdı insanlarla, benimle bir kere bile göz teması kurmuşluğu yoktu." Bakışlarımı ellerime çevirip onlarla oynamaya başladım. Yunus sessizce beni dinliyordu.
"Dikkatini çekmeye çalıştım. Aptalca olduğunu bildiğim halde üzerine kahve döktüm, beni görür belki dedim. Ona yanlışlıkla çarpmış gibi yaptım, akla gelemeyecek bir sürü şey yaptım. Sırf dikkatini çekmek içindi. Ondan gerçekten hoşlanıyordum, şimdi düşündüğümde aslında sadece sessiz olduğundan dolayı ilgimi çektiğini fark ediyorum..." Bir süre sustum.
"O sessiz biriydi. Sessizdi ve kimseye zararı yoktu, ama zararı olmamasına rağmen tüm okul ondan nefret ederdi. Kimse onunla konuşmazdı ve ben bunun nedenini zamanla öğrenmiştim..." Kısa bir saniye ona baktığımda dikkatle beni dinlediğini gördüm.
"Bir gün, dikkatini çektim." Ellerimle oynadığım sırada bir çift el onları birbirinden ayırıp tuttu. Ellerim ellerinin içindeyken ona baktım. Devam etmem için güç veriyordu.
"Nasıl oldu bilmiyorum ama bir gün gelip benimle konuşmaya başladı. Ben tabii çok sevindim, ilgisini çekmiştim. Nasıl olduğu önemli değildi o an için." Stresle dudağımın içini ısırmaya başladım. "O günden sonra benimle konuşmaya ve ilgilenmeye başladı. Beni herkes uyardı, Seray yapma dediler, onları dinlemedim. Bana anlatmaya çalıştılar, anlamadım." Yunus anlamaya çalışıyordu. Bende anlamaya çalışmıştım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başa Bela Bir Kızıl | Texting
Jugendliteratur05***: Hâlâ fark edemedin beni. 05***: Gözünün önündekini görmek bu kadar mı zor? 05***: Beni gör diye yapmadığım şey kalmamışken hemde... Sera: Pardon da siz kimsiniz? 05***: Ah, Güzelim. Herkes anladı bir sen anlamadın ki... --- Başlangıç: 22.12.2...