❆26❆

236 32 37
                                    

"Hayır, yemin ederim ki Changbin hyungumun böyle bir şey yaptığından haberim yoktu..."

Çaresizlik gözünden belliydi, yinede susmuştum.

"Nerede şimdi! Konuşsana Jeongin!?"

Üstünde duran mavi-yeşil gömleğinin yakası hafif rüzgar ile kıvrılmıştı, gerildiği belliydi ama ben daha da gergindim. "Eğer şimdi konuşmazsan seni de yakarım, yemin ederim ki seni de parçalarım. İnan katil olmak bile sikimde olmaz." Sözümle kızıllaşan gözlerimi hissetmiştim gözlerinin üstünde. Beni artık bilmesi sorun değildi. Kendisi aynı Hyunjin gibi bir insandı, anlamam zor değildi.

"Kendi varlığım üstüne yemin ederim ki Changbin hyung acil bir işim çıktı diyip bir anda kayboldu ortadan. Hatta hemen sonrasında ise sizin aileniz-"

"Nereye gitmiş olabilir, hm?" Elimi şakaklarıma koymuş, ardından iki yana kollarımı açarak nefesimi dışarıya vermiştim. Bu iş gittikçe çığrından çıkıyordu.

"Efendim, ben çok özür dilerim. Ama bir bilgim cidden de yok..."

Gözlerindeki yansıma arttığında çok minik bir an acımış, sonrasında kendimi geri toparlamıştım.

Acıyan kaybederdi. Bir iş yapacaksanız ortaya o beş harfli şeyi koymayacaktınız.
Mantığınız sizi doğru çıkışa ilerletirdi.

"Changbin sikiğini bulduğumda onu görmek isteyeceğinden emin değilim."

Siyah tutamları atarken arkamdan gelen Hyunjin'in ve birinin daha sesi dikkatimi çekmişti. Neden ayağa kalkıyordu bu çocuk?

İkimizde bakışlarımızı onlara çevirirken göreve eski korumalardan, daha doğrusu muhafızlardan birisi yanıma gelmişti, yüzü kırmızı, yüz hatları gergin gibiydi. Gözlerim Hyunjin'e kayarken bir şey dememiş, kırmızı üstlü kişinin açıklama yapmasını beklemiştim.

"Prensim, ailenizin yerini öğrendik."

Başını eğdiğini yine de fark edebilmiştim. Gözlerim bir anlık sevgilimden ona doğru kaydığında hızlıca konuşmaya devam etmişti:

"Ulsan, Ulsan da bir kilise de, halktan bir tanıdığım söyledi. Jongno Catholic Churc Kilisesi... Siz ferman çıkarın diyince hızlıca ailenizin fotoğraflarını da aldım, kasabaya ve şehirin dört bir yanına gönderdim insanlar ile. Şimdi bir şekilde bana not geldi, bir hafta önce görmüşler. Kilise de çalışanlarla aileniz konuşurken duymuşlar efendim. Kağıtta bunlar yazıyor."

Elini korkmadan bana uzatırken Hyunjin de yanıma doğru gelmiş, kolumdan tutmuştu. Kağıtta yazanlar ise beklemediğim kadar  detaylıydı.

𝑆𝑒𝑣𝑔𝑖𝑙𝑖 𝑇𝑎𝑒𝑚𝑖𝑛;

Geçenlerde bir çocuğun elime kağıt vermesi ile kalakaldım. Evvela beklemediğim bir haberdi. Sevgili prensimizin ailesini görmeyi elbette ki beklemezdim ya!

Okuyunca inanamadım.. Oralarda tuhaf bir şeyler olduğuna eminim... Yine de haddime değildir sormak, bilirim. Bu yüzden hemen sadede geleceğim.

Bayan Lee, geçenlerde yolda yürürken karşıma çıktı? Nasıl kısa sürede haber verebilirdim? Zaten sizlerden de kimse yoktu. Neyse, sorun bu değil. Pekâlâ gördüm, sonra kafamda sorular ile takip ettim Bayan Lee'yi. Bir kiliseye girdi, Busan'da olan Jongno Catholic Churc kilisesine. İçeri girmem pek de kolay olmadı. Ama bir şekilde halledebildim! İçeri girdiğimde Rahiplerin arasına gizlendim. Bay Lee de oradaydı, Tanrı adına dua ediyordu. Sanki cani bir suç işlemiş gibi!

Black Prince//Semelix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin