Bu yaşıma kadar hiç bu kadar huzurlu hissetmemiştim. Bunun nedeninide bilmiyordum. Yine sıradan bir sabaha uyandım. Siyah eşofman ve sweetimi üzerime geçirdim. Telefonumu kontrol ettim bir sürü mail gelmişti hiç birini umursamadan, aşağı kahvaltıya indim ve masanın boş olduğunu fark ettim. Annemler nereye gitmiş olabilirki bu saate?
ANNEM
-kızım uyanınca beni araEvet ya sonunda biri benim varlığımı fark etmişti. Annemi aradım hemen. İkinci çalışında "Aloo" diye açtı telefonu. "Anne neredesiniz?" Diye sordum merakla.
"Abin yine bi işler karıştırmış karakoldayız." Anlaşılan abim yine bi haltlar karıştırıyo annem ve babamı sinirlendirmek konusunda üstüne yoktu zaten. "Ne neden ki?" Benim abim hep böyle işte bazen nasıl kardeş olduğumuzu sorguluyorum insan biraz kardeşine benzer. "Bilmiyoruz kızım yeni geldik sen kahvaltını yap biz geliriz görüşürüz kapatmam lazım." Demesiyle telefonu suratıma kapattı.Sandviç hazırlayıp odama çıktım. Sabah bakmaya üşendiğim maillerin hepsini tek tek bakıp, ceval verdim. Bu gün dersim vardı ama okula gitmeye üşendim. Bir gün daha devamsızlık yapsam ne olabilirdi. Son senem ve okulu bitirmek için derslerime iyi çalışıyordum.
~
Kapının açılma sesiyle irkildim. Anneme seslendim. Bu gelen başka biriydi, adım seslerini duydum. Odamın kapısı aralandı ve bu da kimdi!
"Eee çok pardon ben şeyy.."
Karşımda hiç görmediğim bi adam evde porsuk gibi geziyorum kimsenin bu halimi görmesini dahi istemezken, odamın kapısını acan yakışıklı, kas yığınının beni böyle görmesi şaka mı? Etkilenmedim desem yalan olur ama çok değil ya vallahi.
"Sorun değil!"
Ne yani kızım bi insan bu kadar mı aptal olur! Bunda evin anahtarının ne işi var? Adam evine girmiş.Odanda pardon! diyo ve sen sorun değil! diyorsun.
"Siz kimsiniz ve burada ne işiniz var?"
Elini ensesine götürdü bi süre düşündü ve "ben aslında Barış'a bakmıştım." Ahh abim tabi ya onun arkadaşı şimdi hatırladım ama bu iş için Amerika'ya gitmemişmiydi, ve şimdi burada ne işi var?
"Eğer abim için geldiysen, abim karakoldaymış yine."
"Biliyorum daha gelmedi mi?"
"Gelmedi."
İnsan bi merhaba der değilmi çok sinir bozucu bi adam mış bu da ya.
"Evin anahtarını nereden buldun sen?"
"Abin dün gece.. biraz fazla... kaçırdı bana anahtarı verip onu eve bırakmamı istedi. Bende fazla kaçırmıştım. Arabaya binip gitmiş. E tabi doğal olarak ceza yemiş. Bende bakmaya geldim."
"Anahtar var diye illa anahtarla mı gireceksin zile basmayı deneyebilirdinn!"
Sesim sanki bi tık fazlamı çıkmıştı neyse umursamadım. Utanması gereken o sonuçta zile basa bilirdi anahtar var diye anahtarla eve girecek değildi.
Güldü ve bu ona karşı olan sinirimi biraz daha artırdı. Aslında çok soğuk gibi duruyo fakat benimle şu an. Sokakta top oynarken bi teyzenin camını kırmış ve ondan özür diliyormuş gibi konuşuyor.
"Zile bastım sonuçta hiç gelemediğim bi eve hemen girecek kadar gerizekalı değilim. Evde kimse yok sandım anahtarı bi yere bırakıp çıkacaktım emin ol."
Ya tabi tabi bunu abime de verebilirdi. Neden eve gelip bırakmayı tercih etmiştiki. Tesadüfe bak hemde ilk işi gelip benim odamın kapısını aralamaktı.
"Tamam neyse ne artık gidermisin evimden."
"Ah ben sanki seninle burda kalmaya çok meraklıyım porsuk."
O bana porsuk mu dedi az önce dayanamadım. Kolumun hemen altında duran yastığı alıp ona fırlattım hiç hareket dahi etmedi. Tam isabet kafasına geldi.
"Görüşucez porsuk!"
"Umarım görüşmeyiz!"
"Görürüz demedim, görüşeceğiz dedim!"
Bu nerenin kekosu "-goroşoroz domodom,goroşocoz dodom!" Kendi kendime kahkaha attım. O ise anahtarı masama bırakıp gitmişti.
Umarım onun dediği gibi olur ve görüşürdük. SAÇMALAMA Ece! Bu dağ ayısından etkilenmiş olamazsın...
~Beğendiysenin lütfen oylayıp bol bol yorum yapabilirmisiniz 💗