8.Bölüm

3.5K 156 20
                                    

Yorum ve yıldız atmayı unutmayın lütfen.

Güzel okumalar.

♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡

Hüseyin amca ve Meryem Teyzeyle vedalaşıp çıktım restoranttan.
Yavaş yavaş eve dönmeye başladım.

Elim karnımı buldu, bir aydır yaptığım gibi bebeğimle konuşmaya başladım.

"Yorulduk dimi bebeğim, ama değdi bence"

Cevap vereceği zamanlarda yanında olacak mıydım acaba.

Cebimdeki telefonumu çıkardım şarkı açmak için.
interneti açtığımda üst üste düşen bildirimlerle kaşlarım çatıldı.

En üstteki Kayahanın ismine tıklayıp mesajlarını okumaya başladığımda düzelen moralim aniden bozuldu.

Gözlerim dolduğunda elimi karnıma bastırdım.
Kalbim korkuyla çarpıyordu.
Üstten düşen aramayla Kayahan'dı yine.

Ne kadar açmak istemesem de açıp yavaşça kulağıma götürdüm.

"Oh şükür sonunda açtın şu telefonu. KAFAYI YİYORDUM LAN BURDA"

aniden bağırmasıyla irkilip telefonu sıkıca tuttum.

"NERDEYDİN BU SAATE KADAR BEN SANA DEMEDİM Mİ ŞU SOKTUĞUM TELEFONU KAPATMAK YOK DIYE"

Telefonu kendimden uzaklaştırdım biraz. Gözlerim dolmuştu, birisinin bana bağırmasından hoşlanmıyordum.

Aralıksız 5 dakika boyunca sadece bağırdı ben ise yolun kenarına oturup ağladım sessizce.

"CEVAP VER ÖYKÜ"

Hangi birine cevap vereceğim ki.
Sadece bağırdın hiç bir şey demedin ki adam akıllı.

"Hangisine cevap vereyim"

Kısık sesimle sustu, hattın diğer ucunda sessizlik oldu.

"Nerdeydin?"

Bu sefer o da sakinleşmişti.

"Evde sıkıldım sende tersleyince dolaşmaya çıktım"

Yine aynı kısık seste cevap verdim. Sanki biraz sesli söylesem ağladığım belli olacak diye korktum.

"Bu saate kadar ne yapıyordun?"

Az önce bağırarak sorduğu ve kendi cevapladığı soruları garip bir şekilde sakince soruyordu.

"Yolda gezerken acıktım bir restoranta yemek yemeye girdim zamanın nasıl geçtiğini anlamadım telefonum da sessizdeydi"

Bu sefer derin nefes aldığını işittim.
Sessizce burnumu çekip yüzümün ıslak yerlerini sildim.

"Tamam ağlama kızmadım"

Allah razı olsun ya, kızmamış hali buysa.

"Aynen ne demezsin en son bebeğimi benden alıp öldürüyordun beni"

Diyip yüzüne telefonu kapatıp ayağa kalktım.
Tekrar arasa da telefonumu tamamen kapatıp eve doğru ilerledim.

Tamam sinirle bile demiş olsa ben gölgeme bile güvenmeden büyüdüm.

Hem bebeğimi benden alacak olma düşüncesi canımı yakmıştı.
Başlarda umursamam sanarken ben bebeğimi öğrendiğim günden sonra ona çoktan bağlanmıştım.

istesem bile bırakamazdım ben.
Kendi ailemin yaptığı vicdansızlığın aynısını yapamazdım.

Eve geldiğimde Doğukan ve bir kaç adam da burdaydı.
Hanna bana seslense de onlara bakmadan odama çıkıp kapıyı kitledim.

Ağlayarak kapıya yaslanıp çöktüm yere.
iki elimi de karnıma sarıp dizlerimi kendime çektim.

Başımı da dizlerime yaslayıp birsüre ağladım öylece.
Kimsesizliğime ağladım, bebeğimden ayrılma korkuma ağladım.

Güçsüz olmama ağladım. Belki sırtımı yaslayacağım bir ailem olsaydı böyle olmazdı.

Ben bu kadar güçsüz olmazdım. Ben bu kadar yalnız ve kimsesiz olmazdım.
Ben sadece biraz ilgi istemiştim oysa.

Demekki bu bile bana fazlaymış. Benim ilgi istemeye bile hakkım yokmuş.
Hormonlarla hareket etmek bir defalık uymak hataydı.

Kimden sevgi bekliyordum ki. Kimden ilgi bekliyordum.
Son zamanlarda sadece birbiriyle ilgilenen arkadaşlarımdan mı?
Yoksa her adımımda beni takip eden Doğukan'dan mı?

Yoksa karnımda taşıdığım bebeğin babasından mı?
Adamın benimle ilgili konuşmalarının hepsi yemek ye bebek nasıl.

Bir kere de sen nasılsın diye sormadı bile. insan yerine konmuyordum belli ki.

Ben nasıl anne olunur bilmiyordum ki. Bana bunları öğretecek bir annem olmadı. Kimse gelip de korkuyorsun biliyorum hissediyorum demedi.

Deli gibi korkuyordum, içimde bir can büyüyordu ve ben bazen korkudan nefes bile alamıyordum.

Ne yapacaktım bilmiyordum, sadece beni anlamalarını istedim.
Yanımda olduklarını kelimelerle değil de hissettirmelerini istedim.

Belli ki aptallık etmişim. Kimden medet umuyordum ki.
Evdeki yokluğumdan bile sonra haberleri olmuş.

Zaten diğeri de beni sadece tehdit etti.
Başka bir adamla birlikte olduğumu itham etti sürekli.

Zaten bağırmasına da bir şey demiyorum artık.

Neyse bunları düşünüp bebeğimi de kendimi de daha fazla üzmek istemiyorum.
Ayağa kalkıp banyoya girdim. Üzerimdekilerden kurtulup doldurduğum küvete köpüklü toplardan atıp iyice köpürmesini sağladım.

Yeterli gelmeyince başka renklerden de alıp onları da attım.
Küvetin içine girip uzandım. Kastığım bedenim sıcak suyla buluşunca anında gevşedi.

Bu sefer mutlulukla gözlerimi kapatıp başımı arkaya yasladım.

Bir yandan da vücudumun her yerine köpük değmesini sağlıyordum.
Kısa süreliğine de olsa zihnimdeki gürültü susmuştu...

Bölüm hakkındaki düşünceleri alayım gençler.

Evet öküz Kayahan'a alayım küfürleri dkdkxmdmdmx

Hastalıktan ben ölüyorum ben jskdkddmd

Ah ah Neşeyi mutlu etmek bu kadar zor olmamalı ya

Bu Benim Öykü'mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin