Büyük olanın dediği ile Jungkook kaşlarını çattı anlamsızca. Taehyung onun anlamadığını fark edince burnundan nefes gelecek şekilde güldü ve eğildi.
"Sen gerçekten de safsın güzelim"
Kötü anlamda demiyordu bunu sadece Jungkook'un masum ve tertemiz bir kalbi olduğu için saf kelimesini kullandı. Ama Jungkook bunu anlamamıştı az önce Taehyung'un dediği şeyi yatağında uzanırken ve kurabiye yerken düşünecekti. Kaşlarını çatarak Taehyung'a bir adım yaklaştı ve sinirli çıkartmaya çalıştığı sesiyle konuştu.
"Saf kelimesini bir daha benim üzerimde kullanırsan saçlarını yolarım Taehyung!"
Taehyung çocuğun sinirli harelerine bakınca onunla daha fazla uğraşmamaya karar verdi. Gözleri kendisini zor durumda bırakmak istermiş gibi kiraz rengi dudaklara indi, ne kadar gözlerini başka bir yöne çekmeye çalışsada çocuğun kendisine oranla daha ince olan dudakları aklını bulandırıyordu. Jungkook bu bakışları fark etmişti elbette onunda gözleri adamın dolgun dudaklarına kayınca yutkundu. Deli gibi öpmek istiyordu ama yapamazdı, uzak durmaları gerektiğini söyleyen kendisiydi. Taehyung hiç düşünmeden çocuğun incecik belini tutmuş ve bedenlerinin yapışmasını sağlamıştı. Jungkook adamın güçlü çekişinden dolayı ellerini geniş omuzlara yerleştirdi. Burunları birbirine değiyordu, Taehyung'un burunlarını birbirine sürtmesi ile Jungkook aklına gelen anılarla kafasını eğip gülümsedi. Adamın gülüşünü görmesini istemiyordu ama yakalanmıştı. Jungkook'un saçlarıyla bakışan Taehyung, dudaklarını çocuğun yumuşak saçlarına bastırdı ve burnunu siyah tutamların içine daldırırken konuştu.
"Aklına ne geldi de güzel dudaklarının kenarı kıvrıldı Bay Jeon?"
Jungkook yakalandığını anlayınca içinden bir küfür savurdu ve kafasını kaldırdı.
"Bu sizi ilgilendirmiyor Bay Kim"
Taehyung tam konuşacaktı ki adım sesleri duymaları ile ayrıldılar. Gelen Kim Seungmin'di Taehyung bu güzel anlarını bozduğu için ona sayısız küfürler etmek istese de tuttu kendini bunu sonra yapabilirdi hem Jungkook' a olan yavşak tavırlarının hesabını soracaktı.
Jungkook kendisine sırıtarak bakan adamı görünce Taehyung ile olan yakınlaşmalarını gördüğünü düşündü. Aşık olduğu adam ile bu kadar yakın olmak hem kendisini utandırıyor hemde sevinçten deli ediyordu. Taehyung'un saçlarını öpmesi de ayrı bir deli olmalık durumdu tabii.
"O kadar zaman gelmeyince merak ettim seni"
Seungmin'in direk Jungkook ile muhattap olması Taehyung'un gözlerini devirmesine sebep oldu. Sinirli olduğu belli olan sesiye abisine cevap vermekten de hiç kaçınmadı.
"Ne yapacaktım çocuğu öldürüp denize mi atacaktım canım abicim. Merak etmene gerek yok konuşuyorduk sadece"
Seungmin, 'konuşuyorduk sadece' lafını duymasıyla güldü imayla, tabikide ikiliyi sarmaş dolaş görmüştü. Kardeşinin bu güzel çocuğu kendisinden önce kapması onu sinir etsede fazla uğraşmak istemiyordu. Onun için ilk kim görürse o kazanırdı.
"Belli. Neyse görüşürüz Jungkook toplantı bitmiş benim evime dönmem gerekiyor"
"Görüşürüz"
Seungmin gittikten sonra Jungkook Taehyung'a dönmüş ve merakla konuşmuştu.
"Niye abine ters cevap verdin ki?"
Taehyung derin bir nefes vererek Jungkook'un tekrar dibine kadar girmekten çekinmedi.
"Sana nasıl yavşadığını görmedin mi Jungkook. Seni kandırmasını istemedim hevesini alınca bırakıyor o"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUNNY🐰 ~|TK|~
FanfictionTaehyung, 1 yıldır evinde beslediği tavşanın istediği zaman insana dönüşebilen bir melez olduğunu bilmiyordu... Yan ship🍓 Yoonmin Namjin Hyunlix Yeonbin sapseok ✨✨✨