Keyifli Okumalar...
***********
"Hah! Yine geldi. Gel Zack. Bizde seni bekliyorduk."
Kapıyı açıp odaya girmemle Tailor'un çene çalması yine başlamıştı. Göz devirip, Dedektif Miller isimli 30-35 yaslarinda adamla masasındaki bilgisayardan bir seylere bakıyorlardı. Bir iki adim ilerleyip masanın önünde durdum.
"Ne için çağırmıştınız?" Dedektifin yaninda oldugumdan "siz"le konusmam gerektiðini biliyordum.
Eliyle beni yanina çağırıp ekrani göstererek konuşmaya başladı.
"Bak Zack! Bu görüntüleri benzincinin -yani Koen Williams'in- evinden bulundu. Tahmin et hangi zamana ait."
Hiç düþünmeden "Cinayet gününe mi?" diye sordum.
Hevesle kafasýný sallayýp. Hayranlýkla bana baktý. "Evet Zack! Tamda o günün görüntüleri! Bize o gün kameralarýn bozulduðunu hiç bir þey çekmediðini söylemiþti! Ama gel gör ki, o günün görüntüleri evinden çýktý!" Durdu. Bir dedektife birde bana baktý düþünceyle. "Sizce bunu neden yaptý? Neden yalan söyledi?"
Dedektif "Ýnsanlar saklanacak bir þey olmayýncaya kadar yalan söylemezler. Ya kendi kabahatleri vardýr, ya çýkarlarý, yada korumalý olduklarý bir þeyler. Bu bazen ilgi çekmek içinde olur. Ama en büyük etken korkudur. Nasýl ki, küçük çocuklar bir þey kýrýnca, azarlanmaktan, dövülmekten korkuyorlarsa büyüklerde geleceklerini tehlikeye atmaktan korkuyorlar."
Ah! Yine konuþtu felsefe kitabý! Soru sorsa çok þey bildiðini sanar insan, ama içinde tam bir cahildir kendisi. Ýnsanlarýn hayatýna burnunu sokan biri nasýl bilgili biri olabilir ki?
Sýkkýnlýkla nefes verip Tailora baktým. Diþlerimin arasýndan "Görüntüleri açarsanýz belki bir neden bulabiliriz Memur Tailor!" Dedim sertçe. Tailor sýkýldýðýmý anlayacak ki, baþýný aþaðý yukarý sallayýp, videoyu açtý.
Görüntüler 24 þubatý gösteriyordu. 24 þubat 1978; saat 23:12.
Etraf sakin görünüyordu. Benzinliðe gelen giden yoktu. Koen Willims'sa raflarý düzenleyerek birileriyle konuþuyordu. 2-3 dakika geçer geçmez benzinliðe 5'linin arabasý girdi. 1969 model Mercury Montego marka turkuaz arabaydý. Jack Madruga arabayý durdurup ,ilk inen kiþi oldu. Arabaya benzin dolduruyordu. Diðerleri de arabadan inip markete girdiler. Hepsi mutlu görünüyordu. Diðer dörtlü markete girdiler. Hepsi marketin bir tarafýna daðýlýp bir þeyler almaya baþladýlar. Onlarin ,markete girmesiyle aramasini kapatmak mecburiyetinde olan Koen sinirli bir ifadeye sahipti. Galiba aramayý sonlandýrmasýna bozulmuþ, dörtlüye sinirlenmiþti. dörtlü birbirlerini ite kaka sonunda kasaya gelmiþ, aldýklarý çikolata, sut ,kek, ve cips gibi atýþtýrmalýklarý kasaya koymuþ, Koenin onlari kasadan geçirmesini beklerken birbirlerine sataþýyorlardý.
'Þunlarýn haline bak!' dedi Tailor. 'Çocuk gibiler!' Tailor yüzündeki gülümsemeyle onlara bakýyordu.
Koen çocuklarýn aldýklarýný poþete koyup, onlara uzattý. Poþeti aldýktan sonra aldýklarýnýn parasini ödeyen çocuklar dýþarý çýkýp arabaya doðru gittiler. Bu sirada arabaya benzini dolduran Jack onlarin geldiðini görüp arabaya oturdu. Çocuklar arabaya oturduðunda arabayý çalýþtýrdý ve benzinlikten uzaklaþtý. Arabanin bagajýný görmemle kaþlarým çatýldý.
'Eeee...Bir þey olmamýþ ki?' diye söylenen Tailorla göz devirdim. hemen elimi kameraya uzatýp geri sarmasini istedim. Fareyi alýp tam istediðim anda durdurdum. Ekrani yakýnlaþtýrýp garibime giden þeyi onlara gösterdim. Arabanin bagajýndan kapýsýna sýkýþmýþ dikkatli bakýlmasa görünmeyen beyaz kýyafet parçasýný.
Tailor þaþkýnlýkla elini ekrana uzatýp kekeleyerek "Bu ne?" diye sordu.
Dedektif ekrana dikkatle bakýp "Ne var su lanet olasi arabanin bagajýnda. Neler donuyor bu cehennemde?" diye sordu. Þaþýrmýþ ne yapacaðýný bilmiyor gibiydi.
Dedektife bakýp " Neler döndüðünde sizin bulmanýz gerek dedektif." dedektif bana bakýp göz devirdi ve ekrana dikkatle bakmaya devam etti.
Onlara son bir kez bakýp histerik þekilde güldüm. Yanlarýndan uzaklaþýp masanin önünde durdum. "O, deliyi tekrar sorgulamak istiyorum! Bu sefer yanimda bir psikolog olmali. Bulabildiðiniz en güçlü psikoloðu bulun bana. Ormana gitmeli tekrar kapsamlý bir araþtýrma yapmalýyýz. Onlari gördüðünü iddia eden kiþiyi de bulun bana. O kahrolasý cesedin garajýmda bulunmasýyla bende bu olaya dahil oldum. Ve inanin bana pesini býrakmayacaðým. Ýster katil olsun, ister insanlarin dediði gibi paranormal bir olay olsun, ister kaza -ki öyle olmadýðý çok belli- ben o olayin sirrini öðreneceðim."
" Ne o? Hangi yetkiyle böyle emirler yaðdýrýyorsun?" diye söylendi dedektif. Hiç hazzetmiyordum bu heriften. Tailora bakýp "Yerini iyi kolla memur Tailor. Galiba yerinde gözü var" dedi gülerek.
Tailor dedektife sert bir bakýp atýp bana dondu. "Bu olayda tum yetkiyi sana veriyorum Zack. bir sorun olursa arayýp haberdar et. Tek bir þartým var."
"Ne þartý?"
"Ekip kuracaksýn. 4 kiþilik bir ekip. Kiþileri kendin seçebilirsin. Ýstersen bende yardim ederim. Yeter ki bu zorlu yolda yalniz basina kalma."
Tam aðzýmý açýp inkar edecektim ki eliyle beni durdurup susturdu. "Inkar edersen bu görevden uzaklaþtýrýlýrsýn iyi düþün.' dedi ve ayaða kalkarak odadan çýktý.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
√YUBA:Bilinmeyen Cehennem∆
Mystery / Thriller"ʟᴜ̈ᴛғᴇɴ ʏᴀᴘᴍᴀ"ᴅᴇᴅɪ.ᴋᴏʀᴋᴜʏᴏʀᴅᴜ ᴠᴇ ɢᴏ̈ᴢʟᴇʀɪ,ᴛɪᴛʀᴇʏᴇɴ ʙᴇᴅᴇɴɪ ʙᴜɴᴜ ᴄ̧ᴏᴋ ɪʏɪ ʏᴀɴsıᴛıʏᴏʀᴅᴜ. ᴀᴍᴀ ᴋᴀᴛɪʟɪɴɪɴ ʙɪʀ ᴍᴀɴʏᴀᴋ ᴏʟᴅᴜɢ̆ᴜɴᴜ ʙɪʟᴍɪʏᴏʀᴅᴜ. ᴄᴇʜᴇɴɴᴇᴍᴇ ᴅᴜ̈şᴍᴜ̈şʟᴇʀᴅɪ. ᴋᴜʀᴛᴜʟᴀᴍᴀʏᴀᴄᴀᴋʟᴀʀᴅı ᴄ̧ᴜ̈ɴᴋɪ ᴢᴇʙᴀɴɪʟᴇʀɪ ʙɪʀ ʀᴜʜ ʜᴀsᴛᴀsıʏᴅı...