Merhaba sevgili dostlar.
Geçikmiş olan bölüm ile sizlerleyiz.
Öncelikle bölümü okuduktan sonra yeni bölüm ne zaman diye sorarsanız üzülürüm. Bölümler sıra ile yazıyorum bölüm tamamlandığında sizlere sunarım. Size bu esnada bölüm kotasını doldurabilirsiniz.
Siz bu bölümü okurken ben direk Rana' ya bölüm yazmaya geçiş yapıyorum.Vote sınır ; 120.
Yorum; 150.
Keyifle okumanızı dilerim 💐 çiçek gibi okuyucular...
Bazı şeylere senin müdahale etmen gerekmez. Öyle bir zaman gelir ki, bütün taşlar yerine oturur. Sen kılını bile kıpırdatmadan herşey yerini bulur,kendiliğinden olur. Her şeyin ve herkesin bir zamanı var. Bunu bilin bunu söyleyin, zamanı var.
"Kopuşlar acı veriyorsa bağlar hakiki demektir."
Baharın yüzünü gösterdiği güneşin etrafı saran sıcaklığı ile yeni bir gün doğmuştu. Doğan gün ve güneş ile birlikte yeni bir hayat başlayacaktı. Ne getireceği, ne götüreceği bilinmeyen bir hayat.
Deva ve Ali Sarper'in hayatı.!
Beyaz gelinlik ile baba evinden çıkmak her kızın hayali olurdu değil mi? Deva da bugün beyazlar içindeydi. Ancak baba evinden değil, gelin olarak girdiği evden çıkacaktı. Bugün de babası Osman bey kızının bedduasını ve içten içe en büyük ahını almıştı. Ne vardı, madem bu evlilik zoraki de olsa reva görüldü ise yine de gelinliği ile baba evinden çıksaydı. O kırmızı kuşağını ağabeyi Deniz bağlasaydı. Başına duvağını ablası Derya kapatsaydı. Bunları yaşamak zorunda mıydı? Ya bir insan nasıl üvey evlat muamelesine maruz kalırdı. Elbet gün gelecekti.! Osman bey ' de bu yaptıklarını hesabı verecek bedelini ödeyecek ti. Allah kulunun yaşadığını yarına bırakır ama yanına bırakmazdı. Bugün Deva'nın içinde yanan yangın, gün gelip herkesi cayır cayır yakacaktı.
Üzerine giydiği gelinlik her kıza yakıştığı gibi Deva''ya da yakışmıştı. Öyle ki onu daha güzel göstermiş daha güzel kılmıştı. O koyu laciverti andıran gözleri,kıvır kıvır olan saçları, yüzünde beliren gamzeleri uzun uzun olan kirpikleri, bugün bütün görsel güzelliğin şow'u Deva'nın üzerindeydi. Allah var bakan gözlere bir daha baktırır göz bebeklerini yuvasından çıkartırdı.
Bir gelinlik bu kadar mı güzel yakışırdı..!
Yakışırdı ama insanın bahtı güzel olmalıydı. Güzellik gelip geçici göreceli kavramdı. Ancak bahtının ve kaderinin, güzelliğine hiç bir faydası yoktu. Dışarıdan bakılınca üzerine giydiği gelinlik di. Ama o Deva için kefendi.
Sahi kefen de beyaz dı değil mi?
Eskiden kızlar gelinlik ile baba evinden çıkartıldıklarında kulaklarına küpe olacak nasihat verirlerdi. Gerçi nasihat mıydı? Yada bir nevi uyarı mıydı bilinmezdi.
"Babanın evinden gelinlik ile çıktın, Kocanın evinden de kefen ile çıkmayı nasip etsin Allah." Derlerdi. Bu nasihat mıydı? Dua mıydı? Beddua mıydı? Eğer bu bir nasihatse Allah için bir kıza bu nasihati vermesinler. Hayatın insana ne getireceği belli olur muydu? Gidenin ardından bütün kapılar kapalı tutulur mu?
Baba.!
Baba evi.!
Bir kızın en büyük güvencesi.!
En büyük gölgesi.!
En büyük hazinesi!
Olmalıydı. Arkasında sığınacak limanı olmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ AŞK BIR KADIN
General FictionTezgahtar olarak çalışan Deva kendi haline baskıcı ailede yetişen,onu hor gören bir Babanın kızı idi.Bir gün alışveriş yaptığı sırada karşına çıkan Doğu ile yolları kesişir.Varlıklı,Saygın bir ailenin tek çocuğu olan Doğu,Deva'ya öyle bir aşk duyar...