İKİ AŞK BIR KADIN

Bölüm 6

Evet geciken bir bölüm ile daha karşınızdayız.
Kota koymadım,sınır koymadım. Sizin vicdanınıza ve gönlünüze bıraktım. Lakin size bıraktım ama bölümüde ne zaman tamamlamayı kendime bıraktım. Fazla bekletmeye niyetim yok. O yüzden şimdi sizleri yeni bölüm ile baş başa bırakıyorum.

Keyifle okumanızı dilerim 💐 çiçek gibi okuyucular...

Sevdiğim bir kalbi kırmayı da,
Kıyamadığım ne varsa yıkmayı da
Sizden öğrendim.
Bana kötüsün diyebilecek kadar iyi
İNSANLAR değilsiniz...

Babalar,kızlarının fırtınaya kapıldıklarında sığınacakları liman olmalı.
Sığınacak liman aramasına sebep olan fırtına değil.

Peki ya Deva''ya ne oldular?

Liman aramasına sebep olan fırtına değiller miydi.?

İnsan evladını neden sevmezdi.?

Neden Deva babasının gözünde uğursuzdu.?
Hiç bir çocuk,hiç bir evlat doğduğu evi kendi seçemezdi.
Tıpkı Deva'nın da seçemediği gibi, ne doğduğu evi seçme hakkı verdiler. Nede evlenip yaşayacağı evi, aileyi seçme hakkı verdiler.

Suç'u neydi ki Deva'nın?

Kız olmak mı?

Eğitimsiz olmak mı?

Yoksa babasının da dediği gibi uğursuz olmak mı?

Sevilmedi Deva, bir insan ne kadar sevilemezse Deva da o kadar sevilmedi.

Günler geçmişti.

Yaşananların üzerinden bir haftaya yakın olmuş, o gün bugün Deva'yı bir arayan bir soran olmamıştı.

Allah'tan Reva'mıydı bu?
Ailesinden bir kişi dahi arayıp ne durumdasın nasılsın diye sorsa çok mu zor olurdu.?

Lakin ne aradılar, ne de sordular.!

Günlerdir bir düğün telaşı, bir ev yerleştirme düzenleme koşturması vardı. Yeni hayatına,yeni evine, onlarla birlikte bir eşe sahip olacaktı. İstemediği sevmediği istememekte de direndiği bir eş. Ancak yapacak bir şey, hatta başka çaresi de yoktu. Mecbur önüne sunulan seçeneği kabul etmiş evlenmeye razı olmuştu.
Tek sığınağı,tek güvendiği limanı Doğu idi. O da anlamadan dinlemeden yüz üstü bırakıp gitmişti.

Ah etti Deva, ona bunu reva gören herkese ah etti. O ettiği ahı bir gün kimi yakacaktı bilinmezdi.

Bugün Belma hanım, Ali Sarper ve Deva birlikte alışverişe çıkmışlardı. Günlerdir Deva'ya gelinlik için binlerce model seçenek gösteren Belma hanım hiç birini beğenmeyen gelinine bugün görsel olarak beğenmesi için alışverişe çıkarmıştı.
Çeşit çeşit mağazalar gezmişler günlük giyebileceği kıyafet dışında yine bir gelinlik beğendirmemişlerdi.

Oysa Deva gelinlikleri beğenmediği için değil, o gelinliği giymeyi kendine layık görmediği için almayı da istemezdi.
Nihayetinde kendine düğün töreni olarak görmekten ziyade cenaze töreni olarak görürdü.

Durum'un farkındaydı Ali Sarper ne kadar içinde bulunduğu süreç ona da ızdırap gibi gelsede Deva'nın davranışları daha çok acı vermekteydi.
Her girdikleri modacıdan boş çıkmaları artık genç adamı iyice germişti.

Bu son girdikleri son modacıydı eğer burada da beğenmemezlik yaparsa alıp götürecek ne giyersen giy diyecekti.
Kabine girdiğinde kendisine yardımcı olan moda evinin sahibi ile bir kaç gelinlik denemiş en sonunda bir tanesi ile dışarı çıkmıştı.
Kabinden çıktığı anda Belma hanım büyülenmiş gözler ile baka kaldı müstakbel gelinine: