Heyyyyy.!!!!
Nasılsınız harika ve can okuyucular. Çok şükür uzuuuunnn bir aradan sonra kavuştuk. Sizleri çok beklettim farkındayım. Ama bir çoğunuz biliyorsunuz elim de olmayan nedenlerden dolayı bu kadar ara verdim. Yoksa ben hemen hemen iki hafta bir bölüm verirdim. Neyse inşallah bundan sonra telafi ederiz. Sizler de kusurumuzu maruz görün, sizleri çok bekletmeden bölüm ile baş başa bırakacağım.
Ama önce söylemek istediğim küçük bir konu var. Biliyorsunuz watpad kapalı. Ben hala nere geçsem Nerden devam etsem kararsızım. Bu yüzden sizlerin öneri ve fikirlerine açığım. Eğer bu konu bana kalırsa ya kitapad'e ya da Dream'ın ücretsiz kısmına geçeceğim. Lütfen bana fikir önerin.!
Daha sonra, sizlerden ricam lütfen beğeni ve yorumlarınızı esirgemeyin. Sizlerin yorumları bizleri motive ediyor.
Ve son olarak bir sonra ki bölüm +18' den başlayacak şimdiden bilginize sunuyorum....
Keyifle okumanızı dilerim 💐 çiçek gibi okuyucular....
Bu arada kitap tam olarak yeni başlıyor...
Şu söze o kadar çok inanıyorum ki;
"Kalbin güzelse, kaybetsen bile kazanıyorsun."
Hissedilen herşeye cümle kuramazsın. Herkes herkese kıyardı da insan en yakınına nasıl kıyardı.?
Tıpkı Babasının Deva''ya kıydığı gibi.!
Tıpkı Doğu'nun Ali Sarper'e kıydığı gibi..!
Herşey, yeniden ve sıfırdan başlayacaktı.
"Biz olalım Ali Sarper"demişti Deva. Bir olacak, birlikte olacaklardı. Yaşanılan berbat geçmişi geride bırakacaklar ne olmuşsa olmuş deyip önlerine bakacaklardı.
Eğer o kurşun Ali Sarper'i hedef almasaydı. Gece o kadar güzel başlamıştı ki, herşey olduğundan fazla güzel gidiyordu. Davetlilerin gönlünce eğlendiği, Ziya Bayraktar ve Selçuk Sarrafoğluna yakışan bir nişan töreni olmuştu. Ancak her güzel başlayan şey güzel sonlar ile bitmiyordu. Deva ve Ali Sarper aldıkları yeni kararın mutluluğu ile ortada izlemeye değer bir dans performansı sergilerken hiç beklemedikleri bir anda iki el silah sesi duyulmuştu. Ortalık savaş alanına dönerken genç adamlar sahnede eşlerini korumaya almışlardı. Baran ve Emir silah sesinin geldiği yöne hiç düşünmeden karşılık verdi. Etraftan gelen korku dolu çığlıklar yükselirken kimileri çıkış yönüne koşuyor, kimileri ise masa altına saklanarak canını korumaya çalışıyordu. Ziya bey Belma hanımı kolunun altına aldığı gibi Oğuz Alper ve Bengüm'e siper oldu...
Her biri bir yere savrulmuştu. Ali Sarper, Deva''ya gergef olmuş sırf ona bir şey olmasın diye kendi canını düşünmeden karısını korumuştu.
Önceliği henüz yeni alışmaya başladığı karısıydı. Neticede ona emanet olan savunmasız bir can vardı. Saniyeler içinde ne olup bittiğini anlayamamışlardı. Karısına sımsıkı sarılan genç adam, birden dizlerinin üzerine düşünce o koca mekanı saran Deva'nın acı feryadı kaldı sadece kulaklarda...
"ALİ SARPER..!!!" Diye attığı çığlığın üzerinden saatler geçmişti...
*****
Ali Sarper'in vurulmasının ardından saatler geçmiş genç adam arkadaşlarının olay yerinde yaptığı ilk müdahaleden sonra hastaneye getirilmişti. Bilinçli yapılan ilk müdahale hayat kurtarır dı. Emir ve Baran'ın yaptığı ilk müdahalede hastanedeki doktorların işini kolaylaştırmış genç adamın da hayati tehlikesine yardımcı olmuştu.
Gecenin sonuna doğru başlayan çaresiz bekleyiş saatlerdir sürmeye devam ediyordu. Genç adam ameliyata alınmış hala bir haber gelmemişti. Oysa kurşun omuzuna denk gelmiş gibiydi. Lakin kurşunun giriş yeri omuz'uydu. Kurşunun çıkış adresi yoktu, ki bu daha tehlikeliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ AŞK BIR KADIN
Mystery / ThrillerTezgahtar olarak çalışan Deva kendi haline baskıcı ailede yetişen,onu hor gören bir Babanın kızı idi.Bir gün alışveriş yaptığı sırada karşına çıkan Doğu ile yolları kesişir.Varlıklı,Saygın bir ailenin tek çocuğu olan Doğu,Deva'ya öyle bir aşk duyar...
