6.Bölüm

101 10 0
                                    


"Hira! Hira kalk hadi. Kızım kalksana!"

"Ömür git başımdan. Saat daha altı değil mi ne diye bu saatte uyanıyorum ben?!"

"Bugün ben mi evleniyorum salak. Kalk daha hazırlık yapacağız."

Evet arkadaşlar. Yanlış duymadınız. Ben Hira KARACA bugün evleniyorum.

Ama sahte!

Ben uyuyacağım beni bir salın ya!

"Kızım gerçek değil. Kalkıp gideceğiz işte. Ne diye erken kalkıyorum ben. Git uyu."

"Valizin hazırlanacak. Elbisen seçilecek. Saçın ve makyajın yapılacak. Nasıl yetişecek? Kime diyorum kızım kalksana!"

Dayanamadım ve başımın altındaki yastığı elimle kavrayıp Ömür'ün kafasına geçirdim.

Bir uyutmamıştı beni!

"Ömür valizin ben hazırlarım. Dolapta bulduğum beyaz elbiseyi de giyip makyaj içinde kuaförü gittiğimizde bitmiyor mu işimiz? Git başımdan artık ya."

Yatağa tekrar yattığımda sesini duydum.

"Ne halin varsa gör. İki ayağın bir pabuca girip benden yardım istediğinde göreceğim ben seni."

Kapının kapanma sesini duyduğumda gözlerimi kapattım.

Ama uyuyamadım!

Hadi ama neden kitaplardaki gibi hemen uyuyamıyordum.

Ayağa kalkıp siyah valizimi çıkardım.
Dolabımdaki kıyafetleri askılardan çıkarıp düzgün bir şekilde valize yerleştirdim.

Tabiki sığmadı. Ama zaten şuan hepsini götürmek zorunda değildim. Bir kısmını sonra gelip alabilirdim.

Dün akşam kenara ayırdığım elbiseyi elime aldım.

Dizimin bir karış altında biten bir elbiseydi. Ömür ile gittiğimiz alışverişte Ömür'ün ısrarıyla almıştım.

Yanlış anlamayın elbise giymeyi severdim. Ama çok fazlasına da ihtiyaç duymazdım çünkü elbise giyebileceğim fazla bir yer yoktu.

Ama şuan işime yaramıştı. Kısacası Ömür haklı çıkmıştı.

Hazırlanıp hızlı bir duş aldım. Saçlarımı kurutup taradım. Yukarıdan sıkıca toplayıp elbiseyi giydim.

Aynadan kendime baktığımda gördüğüm görüntü hoşuma gitmişti.

Güzel kızdım sonuçta.

Kapı zilini duyduğumda telefonumdan saate baktım.

Sekizdi saat. Sekiz lan sekiz.
Ne işim var benim bu saatte ayakta?

Çantamın içine gerekli eşyalarımı koyup odamdan çıktım.

Salona girdiğimde abimi gördüm. Başını kaldırıp bana baktığında ilk önce bir salladı. Ardından gözleri doldu.
Ama ağlamasına gerek yoktu ki.

Ayağa kalkıp yanıma geldiğinde bana sımsıkı sarıldı.

"Kardeşim..."

Boynuma değen ıslaklıkla geri çekildim.

"Abi ağlama . Gerçekten evlenmiyorum ki."

Benimde gözlerim dolmaya başlamıştı.

"Kızım şaka veya değil evleniyorsun. Ben sanki hep yanımda kalacakmışsınız gibi hissediyordum. Şimdi böyle olunca ne yapabilirim?"

Bende abi. Bende hep burada kalacakmışız gibi hissediyordum.

"Abi ağlama mı istiyorsun herhalde."

Rol Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin