SON BAKIŞ

676 23 11
                                    

Kerem'den
Bugün antremanım vardı, o yüzden erken kalktım. Yüzümü yıkadım, hemen aşağı kata inip kahvaltı hazırlamaya başlamdım. Sağlıklı bir kahvaltı tabağı hazırlamıştım kendime. Hızlıca bitirip, sırasıyla dişlerimi fırçaladım, kıyafetlerimi giydim, bağcıklarımı hızlıca bağladım ve arabaya bindim. Evim tesislere yakın olduğu için 5 dakikada gelmiştim. Girer girmez gözüme Toreira gözüktü. Gülümseyerek:

-What's up Kerem?(Naber Kerem?)
-I'm fine, you?(İyiyim, sen?)
-We just get by.(geçinip gidiyoruz öyle.)

Verdiği cevap ile gülümsedim. Kafeteryaya doğru adımladık. Antremanın başlamasına daha 15 dakika vardı. Kahvelerimizi alıp, sohbete başladık. Birden konu Melisa'ya gelmişti.

-What is Melisa doing?(Melisa ne yapıyor?)

Sorduğu soru ile duraksadım.

-I don't know.(Bilmiyorum.)

-How come, doesn't a person know what his lover is doing?(Ne yani, insan sevgilisinin ne yaptığını bilmez mi?)

Demişti, tek kaşını kaldırarak.

-We broke up.(Ayrıldık.)

Diyebildim sesim titrerken.
-But why?(Niye peki?)

Aldığı cevap ile şaşırmıştı.

-We couldn't.(Anlaşamadık.)

Yalan, onu tehdit edildiğim için yapayalnız bırakmıştım.

-I understand.(Anladım)

Kısa sohbetin ardından, sahaya doğru adımladık. Takımla selamlaşıp Okan hocayı beklemeye başladık. Birkaç dakika sonra geldi. Yarın ki Ankaragücü maçı için son antremanımızı yapıyorduk. Herkes sevinçle antremanını tamamlarken topun üzerine oturup düşünmeye başladım."Acaba ona gerçekleri söylesem ne yapardı?" Bunları düşünürken son düdüğü duydum ve soyunma odasına doğru gittim. Duşumu alıp çıktım. Koridorda yürürken omzumda bir el hissetmemle arkamı döndüm. Bu Barış'tı.

-Sen niye bugün durgunsun?
-Sır tutabilir misin?
-Ayıp ettin, tabii ki de tutabilirim.
-Tamam o zaman, işin yoksa şurada ki cafeye gidelim.
-Tamam gidelim.

Hızlı adımlarla cadde başında ki cafeye geldik. İlk karşımıza çıkan biş masaya oturduk.

-Anlat bakalım.

- Biz ayrıldık.

-Niye lan, seviyordunuz birbinizi?

-İlk baştan başlıyorum. Hani o gün ki parti vardıya, zorla içki içirdiğiniz. O gün ben birine numaramı vermişim. Sabahı bana yazdı, bende beni rahat bırakmasını istedim. 1 hafta sonra tekrar yazdı. Eğer ki onun olmazsam Melisa'ma zarar vereceğini söyledi. Kurtulmaya çalıştım ama nafile, 1 hafta sonra ise Melisa'dan ayrılmamı istedi bende mecbur kaldım. Şimdi ise ne yapacağımı bilmiyorum.

-Sen ciddi misin? Neyse yardım edebilirim. Benim tanıdığım Melisa kolay kolay affetmez. Şimdi sen bu kızın bütün konuşmalarını kayda alıcaksın. Daha sonra polise vereceksin. Sonrasında ise Melisa'ya gidiceksin, orası Melisa'nın insafına kalmış. Ya affedicek ya da etmicek. Eğer ki affederse süründürür bilesssiiinn.

Bunu demesi ile güldüm. Biraz sohbet ederken görüş açıma birisi girdi. Bu Melisa'ydı. Sanki kaderimde o vardı. Çaprazımızda ki masaya oturdu. Barış'ı dürttüm.

Sen Evlisin~ Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin