Sen Evlisin~ Kerem Aktürkoğlu

BENİMLE KAYBOLDUN

Kerem'den
Sabah ilk ben kalkmıştım, dün olanlar geldi aklıma. Bir sinir bana neler yaptırmıştı? Bu düşünceleri bir kenera bırakıp Melisa'yı izlemeye başladım. Uyurken bile çok güzel ve tatlıydı. Bugün antreman geç başlıyordu, o yüzden rahattım. Yatakta bir kımıldama hissettim, Melisa uyanmıştı. Daha doğrusu, uyanmaya çalışıyordu. Gözlerini ovuşturduktan sonra uykulu gözler ile bana baktı. Bu haline
gülmüştüm.

-Günaydın!

-Günaydın balım! Kaşlarını çattı bir anda

-Balım kim? Bu kelimesi ile güldüm

-Sensin gülüm, biliyorsun bal benim en sevdiğim şeydir. Tabii senden sonra! Bu kelimelerim ile yumuşamıştı, gözleri ışıl ışıl bakıyorken

-Yerim seni çocuk! Kıkırdayıp cevap verdim

-Yesene! Bu sefer şakasına göğsüme vurdu, bana parmağını saklarken

-Kudurma Aktürkoğlu!

-Ama Aktürkoğlu sadece sana kuduruyor! Belini kavrayıp kendime yakınlaştırdım, Melisa bana bakıyordu. Ben ise burnuna bir öpücük kondurdum. Yanakları al al olmuştu bile

-Hadi Keroşum kalkalım kahvaltı yapalım! Konuyu geçiştiriyordu, yermiyim ben

-Keroşum ne ya! Ayrıca sen utandın mı?

-Ben utanmam! Bunu söylerken gözünü kaçırıyordu.

-Yanakların öyle söylemiyor ama! Yanımdan kalkıp aşağıya inmeye başladı, ben ise arkasından gülerek geliyordum. Melisa mutfakta iken ben biraz telefona bakıp yanına gittim. Arkasında beline sarıldım, kokusunu içime çektim.

-Hâlâ aynı koku. Kulağına mırıldanarak söylediğim bu kelime, titremesine neden olmuştu. Arkasını döndü, bense beklemediği bir sırada belinden kavrayıp tezgaha oturttum. Melisa ellerini bonumda gezdirirken ben ise dudağına yavaşça yaklaşıyordum. Küçük ama tutkulu bir öpücük kondurdum dudağına. Sonra yüzüne baktım, şiir gibi bir kadındı benim gözümde. Bu sefer aklıma antreman geldi,

-Yavrum antrenmanı unuttuk! Bunu demem ile tezgahtan indirdim

-Kalk Kerem hızlıca bir şeyler atıştır! Hemen masaya oturduk, ağzımıza ne geliyorsa atıyorduk.

-Sende geliyorsun dimi birtanem?

-Kocam istedi ya gelmez miyim? Tabağını bitirdiğinde kalmış ve üstünü giyinmek için yukarıya çıkmıştı. İndiğinde üstünde pembe crop ve diz üstünde bir beyaz etek vardı. Bu kız beni öldürecekti. Ellerim cebimde onu süzdüm, yanına yavaşça yaklaştım. Tepeden bakıyordum adeta

-Kötü mü olmuş yoksa? Bana bakıyordu, ben ise biraz daha yaklaştım.

-Hayır güzelim, mükemmel! Çenesini kaldırıp, boynuna öptüm. Buna karşılık olarak oda beni yanağımdan öptü, elini tutup dış kapıya getirdim. Ayakkabısını bağlarken, kapıya yaslanıp onu izliyordum. Ne kadar izlesem nafile, doyamıyordum bakmaya. Yanıma yaklaştı, bu sefer elini kavradım. İlk önce Melisa'nın bineceği yerin kapısını açtım. Daha sonra sürücü koltuğuna oturdum. Ben arabayı sürerken Melisa bazı makyaj malzemelerini arabaya yerleştiriyordu. Güldüm, bana baktı ve

-Sahipsiz sanmasınlar gülüm! Bu cevaba güldüm,

-Gülüm he!

-Hıhıı! Güldü ve bana bir soru yöneltti.

-Kerem ben hamam böceği olsam yine sever misin? Bizim mesai başladı

-Severim, seven herhalde sever! Kafasını tamam anlamında salladı.