Sonsuzluğa...

187 4 3
                                    

Melisa'dan
   Bugün evleniyordum, yeni bir hayat beni bekliyordu. Kuşağımı Arda bağlıyacaktı. Üç kere çözüp bağladı, gözümden yaşlar iniyordu aynı şekilde Arda'nın da. Herkes buradaydı, dayım, teyzem, kuzenlerim,yengem... Son kez kendime baktım, beyazlar içinde...

Herşey ani oldu, Kerem'in beni sevmesi ve aldatılmadığımı öğrenmek. Fakat bir sıkıntı vardı, son zamanlarda bir takım sesler duyuyordum. Tıkırtılar ve doktor sesleri, nasıl oluyor bende bilmiyorum. En son korna sesleri geldi, aşağıya indim. Gelin almaya geldiler fakat Ceren kapıyı açmıyordu.

-Enişte bu ne? Rimelime yetmez!

-Ceren 800 lira verdim!

-Bir 200 daha ateşle!

-Al,al! Bu hallerine güldüm ve kapı açıldı. Kerem bana hayran gözler ile bakıyordu, sarıldık ve evin önünde oyunlar oynadık. Daha sonra salona...

  Şuan odamda bekliyordum, Kerem beni almaya gelince aşağıya inip oynuyacaktım. Ceren aşağıda çocukları salonun üst katında bulunan parka bakıcı ile götürdü. Ceren bu benim düğünümde tek bir çocuk görmek istemezmiş. Eeee haklı da!

     Kapı tıklandı, açtığımda Kerem vardı. Anlaşılan kaçtı, beni bir hışım duvar ile arasına aldı.

-Kerem sen nasıl geldin?

-Kaçtım!

-Nasıl?

-Tuvalete diye!

-Delisin ya!

-Senin delinim ya!

    Dudağımdan öptü ve gitmek için kapıyı açtı, son kez baktı ve gitti. Rujumu tazeleyip bende bekledim, bu seferde beni almak için kapı çaldı.

  Kolkola aşağıya indik ve masaya oturduk. Nikahımız kıyıldı ve asıl eğlence başladı. Horon tepiyorlardı, bende biliyordum orta okulda halk oyunları ekibindeydim. Kalktım ve horon tepmeye başladım, ardından roman havası. Kerem bana yapma der gibi bakıyordu ama yapıcaktım. Ceren ile oynuyorduk ve asıl bizim oyun havamız romandı. Ben İzmirliyim, çok vardır orda Roman. Bende onlarla büyüdüm, şarkı bitti ve bunların üstüne bir halay çektik. Pastalar yenildi, türküler söylendi. En son sahneye icardi çıkıp aşkın olayım söyledi ve eşlik ettik. O sırada en arkada oturan bir kadın çarptı gözüme. Bu Didem'di, sırıtarak bakıyordu bana. Dert etmedim, ve artık bitti. Herkesi çıkışa geçirdik ve eve, evimize gitmeye başladık.

    Arabada bana sırıtarak bakıyordu Kerem, anlaşılan o ki gece uzun geçecekti. Araba durdu ve indik, Kerem ilk kapıyı açtı ve sonra beni kucağına alıp yukarı çıkardı. Yatağa koydu ve baktı.

-Kerem?

-Melisa'm...

    Ani bir şekilde dudağıma yapıştı, çok derin ve anlamlı öpüyordu. Alt dudağımı ısırıyor, aynı zamanda diliyle üst dudağını ıslatıyordu. Eli fermuarıma gitti ve yavaş yavaş çıkardı.

  Bir daha anlaşıldı ki gece sandığımdan daha uzun geçecekti...

Sen Evlisin~ Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin