Aşk nedir? Kimine iyi gelebilir bu kelime. Güzel gözükür göze; kimineyse sadece acı verir. Sevmez aşkı. Melisa'da ilk başlarda severdi aşkı fakat daha sonra gerçekleri gördü...
Kerem'den Telefonum çaldığında elimi, hızlıca cebime attım. Gelen aramayı cevaplarken, Melisa meraklı gözlerle bana bakıyordu.
-Alo?
-Abi, napıyorsun?
-İyiyim, Kazom sen! Kazım'la fazla görüşemiyordum, en son Ankaragücü maçında gördüm.
-İyiyim abi çok şükür, bu akşam buluşalım mı?
-Yengenleyim Kazo!
-Ooo abi hayırlısı olsun, yengeyide al!
-Sorucam bekle! Telefon hoparlörde olduğu için Melisa duymuştu. Kafasını evet anlamında salladı.
-Geliyoruz Kazo, saat kaçta?
-Saat sekiz olur mu abi? Tekrar Melisa'ya baktım, kafasını yine salladı.
-Olur, olur.
-Tamam abi, görüşürüz!
-Görüşürüz Kazom! Aramayı sonlandırıp Melisa'ya baktım. Kıs kıs gülüyordu, elimden tutup banyoya götürdü. Aynaya baktığımda, her yerim rujdu. kıkırdıyarak
-Aşko hangi ruju kullanıyorsun? Bu soruya bende kıkırdadım.
-Bilmiyorum ki aşko, karıma sormam lazım! Suyu açıp elini hafif ıslattı, ve dolabı açıp bir ıslak mendil çıkardı. Yüzümü narince temizliyordu, öylece gözlerine bakıyordum.
-Kerem ama böyle bakma!
-Nasıl güzelim? Aynı yüz ifadesiyle sordum.
-İşte böyle! Bir kahkaha patlattım, işi bitince aynadan kendine baktı. Her hali ile güzeldi, telefonuma Kazım konumu atmıştı. O an gözüme saat çarptı, yediydi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kombinimizzbuu👆🏻
İndiğinde bir ıslık çaldım, bana sırıtarak bakıyordu. Elinden tuttum ve etrafında döndürdüm. Daha sonra arabaya doğru adımladık. Melisa bana yolu tarif ediyordu. Geldiğimiz yer şık kafe tarzı biryerdi. İçeriye girince Kazım'ı ve Barış'ları gördük. Yani Ceren ve Barış'ı, Melisa hızlıca Ceren'e sarıldı. Bana bu kadar içten sarılmıyordu. Oturduğumuzda Kazım Melisa'ya soru sordu
