En yakın arkadaşının hattını değiştirmesi sonucu ona yeni numarasından mesaj atmaya çalışan Ada, aslında mesajı attığı kişinin, bir yıldır hoşlandığı okulun basketbol takımının kaptanı olduğundan habersizdir.
17.01.24
*ilk kitap illaki ufak tefek ha...
Siz 30k okunma yaparsınız da ben bölüm atmam mı be... yorumlarınızı paylaşmayı unutmayın <3
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
I'm trying to tell you something, Something that I already said.
***
"Bak." dedim tane tane. "Anlamıyorsunuz." Gerçekten de anlamıyordu. "Meral aşkımın muhteşem matematik anlatma kabiliyetleri karşısında siz de Berke'den ders alıyor olsaydınız matematiğin m'sini anlamazdınız."
"Hoca bir yere kadar etkilidir yine de Ada. Mühim olan sınavda kaç aldığın."
"Ya sen değil miydim daha geçen dönem 83lük kağıdını Meral hocadan ağlaya zırlaya 90 yapmasını isteyen." diye cırladım en sonunda. "El insaf be!"
Öğretmen matematik öğrenmekteki kilit noktadır. Mustafa Güler gerçek değildir.
"Bağırmayın sabah sabah kafam ağrıyor." dedi bizden iki adım ötede Arda'nın arabasının kaputuna yaslanmış olan Elif. Elinde benim çoktan bitirdiğim kahvesini yudumluyordu.
"Bağırmıyoruz biz." Elimle Arda'yı gösterdim. "Senin sevgilin inatla Meral sayesinde o karnesini yüksek tutabildiğini fark etmiyor sadece."
"Demek istediğim zor da olsa Berke ile de, hatta pardon senin deyiminle Berke'ye rağmen yüksek not alınabilir."
"Bak kendin diyorsun ZOR!"
"Başarmanın tek sırrı.." diye bağırdı Elif bizim ikimizi de susturarak. "Çok çalışmak." Ellerini yukarıya kaldırmış önünde sallıyordu. "Ben şansa inanmam. Supradyn all day ile..."
"Off..."
Ardayla birbirimize bakıp kafamızı iflah olmaz bu kız der gibi iki yana salladık. Nadir ortak fikir içerisinde olduğumuz zamanlardan birisindeydik.
"Ne içirdiniz gene buna ya?" dedim Arda'ya dönüp.
"Sabahın 8inde ne içirmiş olabilirim Ada? Senin arkadaşının normal hali bu?"
"Ne demek normal hali bu!" Şok olmuş bir ifadeyle koşarak Elif'in yanına adımladım. "Sen benim gözümün nuruna deli mi demek istiyorsun!" İkisi de ne oluyoruz der gibi bana bakarken ben Elif'in kolunu dürtüyordum.
"Sana deli diyor bu adam Elif!"
"Deli mi?"
"Ben ne zaman öyle bir şey dedim kızım asıl sen delirmişsin." Arda hala hiç bir şey anlamamışken onu asla kale almadan Elif'i kolundan tutup kendime döndürdüm.
"Sana deli dedi Elif." dedim hala kendine gelememiş arkadaşımı hafif hafif tokatlarken. "Ayrıl kanka."
"Ben öyle bir şey demedim! Ada saçmalıyor şu an." Arda da yanımıza geldi.
