En yakın arkadaşının hattını değiştirmesi sonucu ona yeni numarasından mesaj atmaya çalışan Ada, aslında mesajı attığı kişinin, bir yıldır hoşlandığı okulun basketbol takımının kaptanı olduğundan habersizdir.
17.01.24
*ilk kitap illaki ufak tefek ha...
"Kahveyi aldım Kuyruksallayan'a yaklaşıyorum." Kafeteryanın bulunduğum köşesinde kendimi iyice gizleyip kantin sırasını izledim. Etraf kalabalıktı. Maç günü olduğu için öğleden sonraki dersler iptal edilmiş ve karşı takım okula geldiği için de onlarca öğrenci hep birlikte maç başlamadan önce kantinde abur cubur almakla meşguldü.
Bugün Ömer'in açık ara farkla kazanmamız lazım dediği maçlardan üçüncüsü vardı. Geçtiğimiz günlerde ilk ikisi yapılmıştı. Ve Ömer'in imkansız demelerine rağmen gerçekten de güzel farklarla maçları kazanmışlardı. Ömer'in keyfi yerindeydi. Kazanılan maçlar sayesinde yükselen moduyla birlikte aslında fark ettirmeden içten içe nasıl da üzüldüğünü anlamıştım. O zafer sarhoşluğunda ve sonrasındaki mutluluğu esnasında uzun zaman sonra ilk kez onu böyle görmüştüm. Ömer gerçekten de mutluydu.
Üstelik alınan iki maç kalanlar için de giderek motivasyonlarını yükseltmiş ve onları gazlamıştı. Geriye kaldı üç diye düşündüm. Sonrası çorap söküğü gibi gelecekti.
Kantindeki gürültüler giderek artarken gözlerimi daldığı yerden çekip 'Baykuş'a' odaklandım. Baykuş yani namı değer Batı. Siteden çocukluk arkadaşım olan Batı.
Batı'nın burada ne işi olduğuna gelirsek eğer bugünkü maçımız onların okuluylaydı. Okullar arası basketbol turnuvasında Batıların okuluna denk düşmüştük. Kendisi de okullarının basketbol takımında oyuncuydu ve birazdan maça çıkacaktı. Tabii görevini yaptıktan sonra.
Ancak kulağımda bulunan kulaklıkta konuşulan mevzu çok başkaydı. Yalnızca ben, Elif ve Batı da olan ve Batı'nın bize ajan kulaklığı aldım diyerek heyecanla pazarladığı bu aletlerin tüm sebebi Ada Ertürk'e hazırladığımız intikam planımız içindi. Vakit intikam vaktiydi. Töre, namus, intikam. Kan, vahşet ve gözyaşı.
Biraz daha abart istersen...
İç sesim tüm eğlencemin içine etse de dikkatimi hiç bir şeyin bozmasına izin vermedim. Gözlemci kuş olarak planımızın ilk adımını atan Batı'yı dikkatle izlemeye koyuldum.
Batı tam da konuştuğumuz üzere maçın başlamasına dakikalar kala kantine giren Ada Ertürk'ün bembeyaz hırkasına, gömleğine ve eteğine koca bir bardak buzlu kahveyi sanki ayağı takılmış da düşmüş gibi Ada'nın üzerine boca ettiğinde onları gizli gizli izliyordum.
