ŞAKA MI,ŞANS MI? 5. BÖLÜM

46 6 3
                                    

Yavaş yavaş,sallana sallana buluşacakları kafeye doğru yürüyordu.Bir süre sonra Sonyeon onu aradı. "Alo." Diyerek açtı telefonu Soo-Ah. "Nerdesin sen kırk saattir be!" Dedi Sonyeon hemen. "Merak etme geliyorum Sonyeon." Dedi Soo-Ah. "Hızlı yürüme şeyini mi kaybettin amk,hızlı gel azıcık." Dedi ve telefonu yüzüne kapattı. "Ya konuşmama müsade etsene be." Dedi Soo-Ah ve hızlı yürümeye başladı.

Sonunda kafeye varmıştı.Hızlıca Sonyeon'un karşısında ki sandalyeye oturdu. "Aaa siz gelir miydiniz Soo-Ah Hanım." Dedi Sonyeon hemen. "İstiyorsan geri gidebilirim Sonyeon,benim için daha iyi." Dedi ve ayağa kalkar gibi yaptı. "Yok yok şaka yaptım.Otur." Dedi Sonyeon. "İyi peki." Dedi ve tekrar oturdu Soo-Ah.

Baya bir oturdular ve Soo-Ah artık sıkılmaya başlamıştı.Gelmediği gün hakkında bir şey konuşuyorlardı ve bunun için hiç bir şey anlamıyordu.Bunun için arkasına yaslanıp telefonuna bakmaya başladı.Gerçi telefonunda da çok bir şey yoktu,öylesine bildiği şeylere bakacaktı. "Sıkıldın herhalde." Dedi birisi Soo-Ah'a,Soo-Ah kimin dediğine baktığında bu kişinin Minho olduğunu gördü. "Yani." Dedi ve önüne geri döndü.Diğerleri hâlâ konuşuyorlardı. "Bende sıkıldım açıkçası." Dedi Minho tekrar. "Sen mi sıkıldın?" Diye sordu Soo-Ah Minho'ya. "Evet,olamaz mı?" Dedi Minho da. "Yo,olabilir tabii." Dedi Soo-Ah'ta ve telefonunu kapatıp ne konuştuklarını dinlemeye başladı.Ve yine hiç bir şey anlamadı.Saate baktı,saat dokuz olmuştu.Ve yarın ingilizce quizleri olmasına rağmen burada oturuyorlardı.Soo-Ah tekrar arkasına yaslandı ve yarın quizde en azından bir şeyler yapabilmek için aklından ingilizce dersindekileri geçirmeye başladı.

***

Sonunda ayrılmışlardı ve Soo-Ah eve gelmişti.Saat on bir buçuktu,bu saatte ne çalışabilirdiki.Ama yarın quizde hiç bir şey yapamamak da istemiyordu.Bunun için defterini çıkarıp çalışmaya başladı.

Saat üçe geliyordu,ve Soo-Ah hala ders çalışıyordu.Normalde bu saate kadar çalışmazdı ama ders çalışmaya başlayınca uykusu kaçmıştı ve bunun için daha fazla ders çalışmıştı.Evet beyni ingilizce ile dolmuştu.En sonunda ödevin başından kalkmıştı ve hala uykusu yoktu,ne yapacağını düşünürken kitap okuma kararı aldı.Zaten sevdiği bir kitap vardı,bunun için onu okumaya karar verdi.Kitapta en son kaldığı sayfayı açtı ve okumaya başladı.

Bir saat kadar sonra Soo-Ah'ın uykusu gelmişti ve bunun için kitabı masasına bırakıp en azından üç saat de olsa uyumaya karar verdi.

Uyandığında aşırı uykusuzdu,sonuçta gece dörtte yatmıştı,normaldi bunun için.Ama maalesef yatağından kalktı ve banyoya ilerledi ve yüzünü yıkayıp geri odasına döndü.Hızlıca üstünü giyinip yanına biraz para aldı ve evden çıktı.Bu sefer meyve yemek istemiyordu,çünkü kaç sabahtır meyve yiyordu ve düzgünce doyamıyordu.Bunun için bugün kantinden bir şey alacaktı.Okula doğru yürümeye başladı,sabah sadece dışarıda öğrenciler oluyordu genelde ama bugün dışarıda öğrenciden çok daha büyük insanlar vardı.Ama Soo-Ah umursamadı ve yürümeye devam etti.Bir kaç dakika sonra okula varmıştı ve okulun içine girip sınıfına ilerledi.Yine kızlar ve bir kaç kişi vardı. "Soo-Ahhh!" Dedi Sonyeon Soo-Ah sınıfa girer girmez. "Efendimmm!" Dedi Soo-Ah'ta Sonyeon'u taklit ederek. "Quiz varmış,iki dakika önce Yuqi'den öğrendim,bittik!" Dedi Sonyeon hızlı bir şekilde. "Ben bitmedim,çünkü gece üçe kadar quize çalıştım,sizin haneriniz olmadığını bilseydim söylerdim." Dedi sırasına otururken Soo-Ah. "Gece üçe kadar mı?Neden o kadar fazla çalıştın ki?" Diye sordu Areum. "Uykum yoktu,bende çalışayım dedim." Dedi Soo-Ah. "Soo-Ah'cığımm,canım arkadaşım." Diyerek Soo-Ah'ın yanına geldi Sonyeon. "Hayır,yanıma oturamazsın Sonyeon." Dedi Soo-Ah Sonyeon'un diyeceği şeyi tahmin ederek. "Ama neden ya,benim haberim yoktu bir kere." Diye çıkıştı Sonyeon. "Onu bunu boşverin şimdi." Dedi Eun-Si konuyu dağıtarak. "Eeee Soo-Ah,biz sana bir süre vermiştik." Dedi sonra da. "Yani." Dedi Soo-Ah'ta. "E süren doldu." Dedi arkadan Areum. "Bir gün mü verdiniz mallar." Dedi Soo-Ah çıkışarak. "Evet,bence düşünecek baya bir zamanın vardı." Dedi Sonyeon da. "Hayır yoktu,çünkü hiç bir şey düşünmedim,ve düşünmekte istemiyorum,ayrıca Minho ile de mükemmel bir tanışma yaşamıştık zaten." Dedi Soo-Ah ve önüne döndü. "E zaten en büyük aşklar nefret ile başlamıyor muydu Soo-Ah?" Diye sordu Eun-Si. "Ben o nefreti alır sizin bir yerinize montelerim,susun artık,kıt mısınız siz?Siz istiyorsunuz diye neden birisi ile sevgili olayım ki." Dedi Soo-Ah sinirle ve bahçeye çıktı.

Zil çalmıştı ve sınıfa doğru ilerledi,evet ingilizce quizi vardı.Neyse ki çalıştığı için korkmuyordu.Sınıfa girdi ve hemen yerine oturdu.Hoca da bir kaç dakika sonra geldi. "Çocuklar,biliyorsunuz ki şimdi quiz olacaksınız,bunun için bu derslik yerlerinizi değiştiriyorum.Ve bundan sonra ki quizlerde de bugün yapacağım düzene göre oturacaksınız." Dedi ve yer değişikliğini yapmaya başladı.Soo-Ah kızlardan birinin yanında oturmak istiyordu ama hoca öyle yapmadı. "Soo-Ah ile Minho..."

Evet Hoca Soo-Ah'ı Minho ile oturtmuştu.Soo-Ah için sıkıntı yoktu ama kızlar kesin gülmemeye çalışıyordu.Ama Soo-Ah'ın umurunda değildi.Şuan tek düşündüğü şey quizdi.Çünkü daha önemliydi.Ve sonunda quiz başladı.

Quiz bitmişti.Soo-Ah kantine gitmek için ayağa kalktı,o sırada kızlar Soo-Ah'ın yanına geldi. "Nereye gidiyorsun." Dedi Areum. "Kantine gideceğim." Dedi Soo-Ah parasını alırken. "Quizin nasıl geçti Soo-Ah." Dedi Sonyeon hafif gülerek. "İyiydi,çünkü sadece kağıdıma baktım." Dedi Soo-Ah Sonyeon'un ne demek istediğini anlayarak. "Ya ne alaka şimdi,bizde sadece kağıdımıza baktık herhalde." Dedi Sonyeon. "Kaç soru yaptın Sonyeon'cuğum." Dedi Soo-Ah Sonyeon'a dönerek. "Sanırım,eeee,on." Dedi Sonyeon. "Oha lan altı boşun mu var?" Dedi Soo-Ah. "Hayır ya,sürem yetmedi,gıcık hoca iki dakika daha bekleyemiyor ki." Dedi Sonyeon sinirle. "Hop tamam,sakin ol şampiyon." Dedi Soo-Ah da gülerek. "Ben gayet sakinim bir kere." Dedi Sonyeon da. "Aynen belli oluyor." Dedi Soo-Ah.

***

Zil çalmıştı ve Soo-Ah okuldan çıkmıştı.Sakin sakin yürüyordu ki Minho'yu gördü.Telefona bakıyordu ve karşıya geçecekti ama araba geliyordu.Soo-Ah Minho tam geçecekken onu tuttu. "Önüne bak telefona değil,araba geliyordu." Dedi Soo-Ah Minho'ya. "Önemli bir şeye bakıyordum,teşekkürler." Dedi Minho Soo-Ah gülümseyerek. "Rica ederim,ama bak bir daha benim gibi iyi birisi seni tutmaz ve araba sana çarpabilir bak,dikkat et." Dedi Soo-Ah sırıtarak ve Minho'nun yanından uzaklaşmaya başladı. "PEKİ SOO-AH HANIM,EDERİM." Dedi Minho da gülerek.

...


ŞAKA MI,ŞANS MI?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin