ŞAKA MI,ŞANS MI? 17. BÖLÜM

46 3 7
                                    

Hâlâ boş boş masada oturuyordum.Gözyaşlarım yüzümde kurumuştu.O sırada Minho diğerleri ne olduğunu anlamasın diye bana sadece nelerin nerede olduğunu sorup tabaklara bir şeyler koydu ve sonra yanıma geldi. "Soo-Ah gel yüzünü yıkayalım.Merak edecekler şimdi.Lütfen." Omuz silkip oturmaya devam ettim. "Soo-Ah...Deden böyle yaptığını görseydi,çok üzülürdü.Bak notta 'Hayatına çok güzel bir şekilde devam et.' diyordu.Ama sen şuan ağlıyorsun.Deden bunu istemezdi Soo-Ah.Ağlamanı ve böyle görünmeni istemezdi." Haklıydı.İstemezdi.Kafamı olumlu anlamda sallayarak mutfağın musluğuna ilerledim.Banyoya gitmekle asla uğraşamazdım.Hızlıca yüzümü yıkayıp kuruladım. "Deden için iyi ol tamam mı?" Minho'ya gülümsedim. "Tamam.Olacağım." O da bana gülümsedi. "Hadi birazdan cidden gelecekler.Gidelim artık." Elime tabaklardan birini alıp içeri yöneldim. "Hah,Soo-Ah sizin televizyonda cidden sıkıntı var.Kaç dakikadır hepimiz sırayla açmaya çalıştık ama olmadı." Felix kumandayı koltuğa bırakırken söylemişti bunu. "Ya bende mi açılıyor bu televizyon sadece?Nereye tutuyorsunuz şu kumandanın ucunu?Minho lütfen birde sen dene." Tabakları masaya bırakıp kumandayı aldım ve Minho'ya uzattım.Gülerek elimden aldı ve televizyona tutup açma düğmesine bastı.Basması ile açılması da bir oldu.Gülmeye başladım.Diğerleri ise şaşkınca bir televizyona birde Minho'ya bakıyorlardı. "Bence sizde sıkıntı var." Minho da tabakları masaya koyup koltuğa otururken söylemişti bunu. "Hayır bence sizin ikinizde süper güç filan var." Bende gülerek koltuğun boş olan yerine oturdum.Tabii ki boş yer Minho'nun yanıydı.Asla diğerleri ayarlamamıştı...Asla. "Eee ne izleyeceğiz?"

"Korku mu açsak?" Sonyeon gülerek sorduğunda hemen kafamı hayır anlamında salladım. "Hayır hayır.Valla izlemem bakın." Diğerleri cevabıma gülerken Changbin bana döndü: "Korkuyor musun Soo-Ah?" Evet korkuyordum.Ama tabii ki bütün sahnelerden değil.Bazı yerlerden. "Yani,bazı yerlerden.Tabii ki bütün sahnelerden korkmuyorum.Eğer açarsanız odama gider uyurum!" Hepsi gülerek kafalarını tamam anlamında sallayınca rahatladım.Mutlu ama aynı zamanda da uykulu bir şekilde arkama yaslandım.Birkaç dakika boyunca film seçmekle uğraştılar ve bana da bir şeyler sordular.Açıkçası çok dinlemedim ve hepsine tamam anlamında kafamı salladım.En sonunda bir film seçip açtılar.Kafamı koltuğa yaslayıp yapacak başka bir şeyim olmadığı için filme bakmaya başladım.10-15 dakika kadar geçtikten sonra gözlerim yavaş yavaş kapanıyor gibi oluyordu,ne kadar açık tutmaya çalışsam bile.En sonunda gözlerim beni yendi ve kapandılar.Sadece biraz daha diğerlerinin sesini duydum ama en sonunda gerçekten uyuyakaldım.

(Sonyeon Anlatımlı)

"Of Sonyeon bir daha seni dinlememeliyiz sanırım." Areum'un söylediğine gözlerimi devirdim. "Ne ya,filmin kapağı çok güzeldi.Sizde öyle dediniz.Ayrıca sadece ben mi dedim açalım diye?!" Sinirle konuşarak televizyonu kapattım. "Aaa kapattım.Sonunda bende çalıştı!" Heyecanla kumandayı geri masaya koydum. "Soo-Ah." Soo-Ah'a seslendim ama bana cevap vermedi.Eun-Si'nin güldüğünü duyunca kaşlarımı çatarak ona döndüm ve 'Ne oldu?' bakışı attım.Hemen eliyle Soo-Ah'ı işaret etti.Soo-Ah'a baktığımda uyuyakaldığını gördüm.Sessizce küçük bir kahkaha attım. "Tek uyuyan o değil." Diyerek bu sefer de Seungmin güldü.Diğer kaçak uyuyanı bulmak için tek tek herkese baktım ve diğer kaçağın Minho olduğunu gördüm.Bu sefer diğerleri gülmeye başladı.Hemen hepsine susun anlamında bir işaret yaptım. "Sessiz olun be uyanacaklar şimdi!" Sessizce ve kesinlikle çok nazik bir şekilde diğerlerini uyarıp ayağa kalktım. "Üstlerine bir şey örtelim bari." Areum benim yanıma gelerek konuştuğunda gülümsedim.Asla aklıma haince planlar gelmiyordu. "Tamam ben getirip geleyim." Hızlıca odaya gidip ikisinin üstünü de örtecek bir örtü aldım ve tekrar salona döndüm.Benim elimde sadece bir örtü gören Eun-Si kaşlarını çatarak bana ve örtüye bakıyordu. "Neden bir tane getirdin?"

ŞAKA MI,ŞANS MI?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin