Soo-Ah yorgun bir şekilde evine geldi ve hemen üstünü değiştirip yattı.
Uyandığında saat dokuza geliyordu ve uyanmasının sebebi çalan kapıydı.Soo-Ah pijamaları ile kapıyı açmaya gitti ve karşısında Sonyeon'u gördü. "Selammmmmmm!" Diyerek Soo-Ah'ın evine girdi Sonyeon.Soo-Ah da uykulu bir şekilde "Selam." dedi ve salona geçip oturdu. "Yeni uyandın herhalde." Diyerek güldü Sonyeon. "Evet,çok uykum vardı ondan." Dedi Soo-Ah da koltuğa otururken. "Eee napıyorsun,bayadır görüşemiyoruz." Dedi Sonyeon. "Aslında okulda birlikteydik ama-" Derken Sonyeon Soo-Ah'ın sözünü keserek, "Suss,altı saat gayet fazla." dedi. "Peki peki." Dedi Soo-Ah'ta gülerek.
Sonyeon gitmek için ayağa kalktığında saat bire geliyordu. "Öf şimdi kırk saat eve yürüyeceğim,Soo-Ah'cığım." Dedi sırıtarak Sonyeon Soo-Ah. "İyi tamam kal." Dedi Soo-Ah'ta Sonyeon'un diyeceği şeyi anlayarak. "Aaaaaaa,tamamm,ben annemi arayıp haber vereyim!" Dedi Sonyeon heyecanla.Soo-Ah'ta gülerek salona geçti ve geri oturdu.Sonyeon bir kaç dakika sonra salona geri geldi. "Bence sabahlamalıyız!" Dedi sonra heyecanla. "Tamamm." Dedi Soo-Ah'ta,ve böylece sabahlama kararı aldılar.
Sabah saat 10.30 gibi uyandı Soo-Ah.Bugün haftasonu olduğu için geç uyanmıştı. "Pişt,Sonyeon." Dedi Soo-Ah biraz sesli bir şekilde. "Hı,efendim." Dedi Sonyeon da uykulu bir şekilde. "Kalkmayı düşünüyor musun?" Diyerek ayağa kalktı Soo-Ah. "Beş dakika daha,sonra kalkacağım." Diyerek arkasını döndü. "Hım,iyi tamam.Ama ben yine de söyleyeyim,sana Changbin'den mesaj gelmiş." Dedi Soo-Ah hafif gülerek. "Ne,mesaj mı?" Diyerek yatakta oturdu Sonyeon. "Hayır,şaka yaptım,uyanman için,hadi kalk." Dedi Soo-Ah ve yatağı toparlamaya başladı. "Ya,Soo-Ah,çok gıcıksın." Diyerek ayağa kalktı Sonyeon da. "Hayır ben gıcık değilim." Dedi Soo-Ah'ta yatağı toplamaya devam ederken.
"Oha bugün hava çok güzel,kesinlikle buluşmalık bir hava var." Dedi Sonyeon otururken. "Sonyeon,birazdan yağmur bile yağabilir." Dedi Soo-Ah. "Tamam işte,çok güzell." Diyerek Soo-Ah'a döndü. "Yani." Dedi sadece Soo-Ah. "Tamam o zaman gruba yazacağım." Diyerek telefonuna döndü Sonyeon hemen. "Aslında ben öyle bir şey dememiştim ama neyse." Dedi ve mutfağa ilerledi.
Soo-Ah Sonyeon'un zoruyla odasına üstünü değiştirmeye yollandı,çünkü yine Sonyeon'un zoruyla yağmurlu bir havada arkadaşları ile buluşacaklardı.Soo-Ah üstüne bir şeyler giydi ve Sonyeon'un yanına gitti. "Giyindin mi?Hadi o zaman çıkalımm." Diyerek ayağa fırladı Sonyeon. "İyi tamam." Dedi ve kapıya doğru ilerledi Soo-Ah.Aşağı indiler ve gidecekleri yere yürümeye başladılar. "Hedefine ulaştın mı Sonyeon?" Dedi Soo-Ah yürümeye devam ederlerken. "Hayır,çünkü daha kafeye varmadık." Dedi Sonyeon da. "Hee peki." Dedi Soo-Ah.Yavaş yavaş yürürlerken Sonyeon Minho'yu gördü ve sırıttı,çünkü bir plânı vardı. "Eee,şey Soo-Ah,sen beni iki dakika beklesene burada,hemen geleceğim." Dedi ve hızlıca yanından uzaklaşmaya başladı. "Tamam da nereye,gitti bile,neyse." Dedi ve beklemeye başladı.Bir kaç dakika sonra Minho Soo-Ah'ın yanına geldi. "Soo-Ah,kimi bekliyorsun." Diye sordu. "Hı,ha şey,Sonyeon'u bekliyordum." Dedi Soo-Ah'ta. "Hım,ama birazdan yağmur yağacak." Dedi Minho. "Biliyorum,ama,birazdan gelecek zaten." Dedi ve önüne döndü Soo-Ah. "İyi peki ben gidiyorum o zaman-" Derken çok şiddetli bir yağmur başladı. "Lan." Dedi Soo-Ah,daha şimdiden sırılsıklam olmuştu. "Soo-Ah,bence hızlıca kafeye koşabiliriz." Dedi Minho. "E Sonyeon ne olacak?" Diye sordu Soo-Ah. "Bence o da yağmurdan dolayı çoktan kafeye gitmeye başlamıştır.Hadi hadi." Dedi. "İyi peki,hadi koş." Dedi Soo-Ah'ta ve hızlıca kafeye doğru koşmaya başladılar.
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAKA MI,ŞANS MI?
ActionDedesi ile yaşayan onuncu sınıf öğrencisi Soo-Ah bir gün dedesini kaybeder.Bunun için büyük bir çöküş yaşar.Ama belki doğan bir aşk onun eski Soo-Ah olmasına yardım edebilir...